Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği, Askeri Mahkeme'de yargılanmakta olan Vicdani Retçi Haluk Selam Tufanlı, Murat Kanatlı ve Halil Karapaşaoğlu ile, düşünce ve ifade özgürlüğünün yargılanması; ayrıca muhtemel mahkumiyetlerine karşı vicdani retçilerle dayanışmak için 9 Mayıs Çarşamba akşamı 1984 BAHÇE'de "Savaşa Karsı Şiirler" etkinliği organize ediyor.
Savaşa, zorunlu askerliğe karşı herkesin davet edildiği etkinlikte, “açık mikrofon” yöntemi uygulanacak; söz almak, şiir okumak isteyen herkes etkinliğe aktif olarak katılabilecek.
Hükümete Açık Çağrı;
Vicdani retçi KKTC yurttaşları, Haluk Selam Tufanli, Murat Kanatli ve Halil Karapaşaoğlu uzun bir süredir Askeri Mahkemede yargılanmaktadır. Haluk ve Murat geçmiş yıllarda bu davaların sonucu olarak hapis yatmıştır. Gelecek davaları, 10 Mayıs 2018 tarihinde Askeri Mahkeme’de tekrar gerçekleşecektir. Büyük ihtimal birkaç dava sonra bu yurttaşlarımız yine hapis cezasına çarptırılacaklar. Dünyanın bu kadar büyük bir buhran içinde olduğu günlerde, savaşlarla doğanın ve insanın hiçbir vicdan hesaplaşması olmadan yok edildiği tarihin bu anında, savaşlara karşı olmak, silah tutmayı ret etmek, yıkımın ana bileşenlerinden olan ordunun parçası olmak istemediğimizden, geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yurttaşlarımız birer düşünce suçlusu olarak yargılanıp hapse atılacaklardır.
Hükümetin birleşenlerinden Cumhuriyetçi Türk Partisi, Halkın Partisi, Demokrat Parti ve Toplumcu Demokrasi Partisi seçim döneminde veya öncesinde kamuoyuna vicdani rettin bir insan hakkı olduğunu beyan etmiştir. Hükümet, vicdani ret ile ilgili herhangi bir yasa çalışması yapmaz veya geçmiş hükümet dönemi başlatılan çalışmaları kaldığı yerden devam ettirmez ise, mahkemenin bu süreçte vicdani retçiler lehine alacağı hiçbir karar yoktur. Hükümet tarafından herhangi bir adım atılmadığı takdirde, düşünce suçlusu olarak bu yurttaşlarımız mahkemelerde yıllarca yargılanmaya ve günün sonunda hapsedilmeye mahkûm olacaklardır.
Hükümeti oluşturan partilerden bu konuyla ilgili randevu talep edilmesine, bu talepten bir buçuk hafta geçmesine rağmen hiçbir sonuç alınamamıştır. Hükümet edenlerin vicdani retçileri muhatap almak istemediklerini, başlarından atmak istediklerini düşünmek istemiyoruz. Yolsuzluklara isimleri karışanların, mafyanın, uyuşturucu baronlarının özgür bir şekilde dolaştığı bu ülkede, düşünen, okuyan ve yazan insanların ceza evine atılması nasıl açıklanır?
İnsan, kendinin şekillendirmeye başladığı, bu zamanlarda kendi kontrolünden çoktan çıkmış bir dünyaya karşı büyük bir kavga içinde. İnsan insana karşı hem öfkeli hem de yapayalnız. Düşünen, okuyan ve yazan insanların tek bir derdi var aslında. Bu evreni anlamak, yorumlamak ve esaret altındaki insanın özgürleşmesi için çaba sarf etmek.
Partilerden istenmiş olan randevuların bir an önce verilmesini, hükümetin vicdani retle ilgili acil olarak adım atması talep ediyoruz. Hükümeti oluşturan, vicdani ret ile ilgili duyarlılığı olduğunu söyleyen milletvekili dostlarımızdan ise bir an önce bu konuyla ilgili ara buluculuk yapmalarını talep ediyoruz.
Kıbrıs Sanatçı ve Yazarlar Birliği adına
Zeki Ali