2. Cumhurbaşkanı Talat, katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.
2013 yılını değerlendiren Talat, bu yılda korkunç bir yıkım yaşandığını belirterek, siyasette önde olan insanların birbirlerini acımasızca ezmesine tanık olunduğunu kaydetti.
Delege çocuklarının istihdam edildiği, ülkeye bir kuruşluk yatırımın yapılmadığı bir yıl olduğunu kaydeden Talat, örnek olarak elektriği verdi ve bu konuda hiçbir şey yapılmadığını söyledi.
Elektrik konusundaki değerlendirmelerine devam eden Talat, ülkemizde bazı köylerde istisnasız her gün elektrik kesildiğine dikkat çekerek, elektrik yatırımlarının, 2004’ten 2009’a kadar çok düzenli ve güzel bir şekilde yapıldığını hatırlattı.
“Rum tarafına elektrik satabileceğimiz noktaya kadar üretim yükseltildi. Ondan sonra hiç yatırım yapılmadı” diyen Talat, 2004’ten önce de çok az yatırım yapıldığını, 1994’te Milli Eğitim ve Kültür Bakanı olarak hükümete ilk defa girdiğinde, o yıl Rum tarafından verilen elektriğin kesildiğini anımsattı, o yıldan itibaren 1996’ya kadar çok ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi. Talat “Kısacası elektriğe yatırımlar neredeyse sadece CTP’nin hükümette olduğu dönemlerde gerçekleşirken UBP hükümetinin son yıllarında ülkeye sayaç bile ithal edilmediğinden yeni elektrik bağlantıları maktu fiyatlarla yapıldı” şeklinde konuştu.
ZAMLAR
Elektrik zammı konusunda da konuşan Talat, “üretim maliyeti ortada olduğuna göre yapacak başka bir şey yoktu. Üretim maliyetini aşağıya çekemediğiniz sürece, tüketenin bu maliyeti karşılaması lazım. Söz konusu maliyeti aşağıya çekme görevi ise elbette devletindir” dedi.
Bunlar için devletin çalışma yapması gerektiğini kaydeden Talat, 55 kuruşa elektrik üretip 45 kuruşa satış yapılamayacağını belirterek, bunun yapılması halinde uzun vadede kuruma çok büyük zarar verileceğini belirtti. Talat “Kurum borçlanır, borç için faiz öder. Faizi de tüketiciden alır. Bu anormal uygulama son iki yıldır dünyada oluşan petrol fiyatlarındaki artışı elektrik fiyatına yansıtmayan UBP hükümetinin vatandaşa yüklediği ek bir maliyettir” dedi.
ALTERNATİF ELEKTRİK
Talat, maliyetin düşürülmesi için, alternatif enerji kaynaklarına imkan tanınması gerektiğini belirterek, bunun çevre kirliliğini de azaltacağını kaydetti.
Talat sözlerini şöyle sürdürdü: “Teknik olarak güneş ve rüzgar enerjisiyle elektrik üretimi, toplam üretimin %30’unu geçemez. Biz büyük bir şebekeye sahip değiliz. Dolayısıyla alternatif enerji kaynaklarını kullanmada sınırlıyız. Ayrıca devletin yatırım için ayıracak parası yok. Bu noktada yapılması gereken, devlet böyle bir yatırım yapacağına bu yatırım vatandaşa yaptırılmalı. Yani vatandaşlar güneş panelleriyle enerji üretip devlete satmalı ve devletten satın almalı... Böylece vatandaşları yatırımcı yapmış olacaksınız. Vatandaş böylece, kendi de rahatlamış olacak. Aylık harcaması aşağıya düşecek ve ülke de alternatif enerjiden yararlanmış olacak. Türkiye’den kablo ile elektrik getirmemiz durumunda sözünü ettiğim %30 sınırlamasından kurtulacağımız gibi hem büyük bir şebekeye bağlanmış olacağız hem de alternatif enerjiye daha fazla yönelebileceğiz. O zaman güneşi bol ülkemizde yatırımcılarımız da bu alana yönelebilecek. Teknecik ve Kalecik’in kirliliğinden de kurtulacağız...”
ÜRETİCİ OLMAYAN BİR ZİHNİYET
Başka bir soru üzerine Talat, “Bu halka beklenen verilemedi. Çok uzun yıllar tamamen Türkiye’den gelen kaynaklarla vatandaşı yönetmeye çalışan, üretici olamayan bir zihniyet iktidarda kaldı” dedi.
2009’dan itibaren yeniden bu zihniyetle karşılaşıldığını kaydeden Talat, Türkiye’den gelen para için halkına acı çektiren, vatandaşın ihtiyaçlarına cevap vermeyen bir iktidarın ülkeyi uzun yıllar yönettiğine dikkat çekti.
2009’da UBP hükümeti kurulur kurulmaz ilk yaptığı işin eğitim sistemine el atmak olduğunu belirten Talat, “Onu bir tarafa bırakın imar emirnamelerini iptal etti. Bu memleketi korumak için, çevreyi korumak için düşünülmüş, planlanmış emirnameler iptal edildi. Yasal olarak bunun yapılamayacağı anlaşılınca, emirnameler değiştirilerek koruma kapasiteleri ortadan kaldırıldı. O kadar iş içerisinden en önemlisi bu muydu?” dedi.
KIYASLANAMAZ
UBP hükümeti ile şimdiki hükümetin kıyaslanamayacağını belirten Talat, UBP kurultayı nedeni ile 400 civarında istihdam yapıldığını hatırlattı. CTP kurultayında Özkan Yorgancıoğlu’nun da aynı pozisyonda olduğunu ancak bir tek istihdam bile yapmadığını söyledi.
Şimdiki hükümet eleştirilecekse, vatandaşa gerekli konularda yeterli bilgi verilmemesi nedeniyle eleştirilebileceğine işaret eden Talat, buna örnek olarak elektrik, akaryakıt ve gaz zammını gösterdi.
Bazı eylemlere ise anlam veremediğini söyleyen Talat, elektrik zammı nedeni ile Türkiye Büyükelçiliği önünde eylem yapılmasının anlamsızlığını ifade etti. Talat, Türkiye’nin eleştirileceği hususlar olduğuna, ancak bu tür eylemlerle o eleştirilerin de anlamsızlaştığına dikkat çekti.
Bir başka soru üzerine Talat, bir önceki elektrik zammında CTP’nin bunu protesto etmesini yanlış bir hareket olarak gördüğünü kaydetti.
TIKANIKLIK VAR
Kıbrıs sorunu hakkında değerlendirmelerde bulunan Talat, çözüm çabalarında ciddi tıkanıklık yaşandığını belirterek, bir taslağı gönderdiğinizde, taslakların gidip geleceğini ve zamanın da bu şekilde uzayacağını bilmek gerektiğini söyledi. Talat, yapılması gerekenin bir araya gelip metnin masada hazırlanması olduğunu belirtti. Talat “Bu şekilde yapılsaydı tıkanıklık da söz konusu olmayacaktı” dedi.
ULUSLARARASI HUKUKUN DIŞINDA
Uluslararası hukukun dışında olmamızın sıkıntılarına değinen Talat, kendi evimizi temizleyebileceğimizi, ancak bunun bugüne kadar başarılamadığını söyledi. Bir bilişim yasasının ve telif hakları yasasının olmadığını örnek gösteren Talat, eğer Kıbrıs sorunu bitmiş ve AB içinde olunsaydı bunların daha uyum sürecinde yapılmış olacağını söyledi ve “Maalesef, uluslararası hukukun dışında bir hayat sürüyoruz” dedi.