“Reformlarla hizmetin kalitesi 2 kat artacak”

“Bu toplumun bir başarı hikayesine ihtiyacı var. Sorunlar hep dile getiriliyor ama bunlar bir türlü değiştirilemiyor, ‘hiçbirşey yapamayız’ gibi anlayış hakim kılındı. Sağlığın bu anlamda ciddi bir motor güç olacağına inanıyoruz. Böyle bir başlangıç toplu

Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Gülle, sağlıkta yapılacak reformların sağlık camiasının başarısı olacağını söyledi

 Sağlık Bakanı Dr. Ahmet Gülle, sağlıkta yapılacak reformların sağlık camiasının başarısı olacağını söyledi ve reformların yapılmasıyla sağlıkta verilen hizmetin kalitesinin 2 kat artacağını ileri sürdü.

Ödül Aşık Ülker

   “Bu toplumun bir başarı hikayesine ihtiyacı var” diyen Dr. Gülle, “Sorunlar hep dile getiriliyor ama bunlar bir türlü değiştirilemiyor, ‘hiçbirşey yapamayız’ gibi anlayış hakim kılındı. Sağlığın bu anlamda ciddi bir motor güç olacağına inanıyoruz. Böyle bir başlangıç toplumdaki değişim dinamizmini çok iyi etkileyecektir” diye konuştu.
   Dr. Ahmet Gülle, sağlık sektöründe bazı düzenlemeler yapılmasının kaçınılmaz olduğunu da belirterek, şunları söyledi: “Göreve geleli 3 hafta oldu, ortaya çıkan şu ki 1-2 ay içinde bir çalıştay, bir şura ile herşeyi masaya yatırarak temel prensipleri belirleyip, ortak zemini yaratacağız ve 2014 yılında da yasallaşma sürecine gireceğiz. En geç 2015’in başında yasaları çıkarmayı hedefliyoruz”.

• Soru: Öncelikle yeni göreviniz hayırlı olsun. Yabancı olmadığınız ama zor bir alanda bakan oldunuz. Hükümet programında uluslararası standartlarda sağlık sistemi getirmenin amaçlandığı yazılmıştı. Öncelikli olarak hedeflediğiniz reorganizasyon nedir?
• Dr. Gülle:
Sağlık yaşamsal, hatta kutsal bir meslek diye ifade edilir çünkü insan yaşamıyla bağlantılıdır. İnsanın en büyük değeri de yaşamıdır. Bu nedenle sağlıktaki konular öncelikli ve temel konulardır. Ben göreve gelir gelmez, Dünya Sağlık Örgütü’nün İzmir’de yapılan toplantısına katıldım. Dünyada neler yapıldığını yakından gördüm ve kimileri tarafından “sistemsizlik sistem haline geldi”, “yeterince organize olmamış bir yapı” olarak nitelendirilen yapımızın reforme edilmesiyle ilgili neler yapabileceğimizi inceledim. Önceden bazı projelerimiz, yıllardır konuştuğumuz konular var. Yaşanan, tartışılan uzun bir süreç var. Aslında sağlıkta hekim, hemşire, diğer sağlık çalışanları açısından ciddi bir birikimimiz, nitelikli insan kaynağımız olmasına, bazı eksiklikle olmakla birlikle önemli bir altyapımız olmasına rağmen ikisini birleştirdiğimizde çıkması gereken ürün, nitelikli hizmet ortaya çıkmıyor. Son dönemlerde belli alanlarda çok iyi hizmetler de veriliyor. Örneğin beyin cerrahisi alanında çok büyük başarılar sağlayan ekibimiz var, kalp damar cerrahisi alanında çok yol alındı, kardiyoloji, ortopedi, kulak-burun-boğaz ve her alanda önemli adımlar var. Bazı eksikler olmasına rağmen teknik altyapı da var ancak bu ne hasta memnuniyetine dönüşüyor ne de çalışanın memnuniyetine tam olarak yansıyor. Böylesine bir organizasyon sıkıntımız var ve ana hedef bu organizasyonu yapmak. Reform çalışmalarında bahsettiğimiz, çağdaş uluslararası standardlar dediğimiz, dünya sağlık örgütünün de belirlediği hizmetlerde hasta haklarının da gözetilerek nitelikli hizmetlerin verilmesidir.

Yasalar...

• Soru: Kamu Sağlık Çalışanları (Değişiklik) Yasası 2011 yılında Anayasa Mahkemesi’nden döndü ve doktorların ikinci iş yapmaması gerektiği bir kez daha belirtildi. İkinci iş konusundaki tutumunuz nedir? Ayrıca Genel Sağlık Sigortası, Hasta Hakları Yasası gibi uzun zamandır konuşulan yasalar konusunda ne tür çalışmalarınız olacak?
• Dr. Gülle:
Olayları birkaç başlık altında toparlamak lazım. Reformlar yıllarca konuştuğumuz üzere, artık herkes tarafından da kabul edilen, Genel Sağlık Sigortası’nın çıkartılması ve vatandaşların hekim seçme hakkını da kullanarak gerek özelden, gerekse kamudaki sağlık servislerinden hizmet alabilmesi, hatta bir sonraki adımda da yurtdışında bulunduğu zaman sigortasıyla orada da muayene ve tedavi olabilmesini hedefliyoruz.
   Kamu Sağlık Çalışanları Yasası’nda belirli düzenlemeler yapılmıştı ve sizin de söylediğiniz gibi Anayasa Mahkemesi’nden dönmüştü. Oradaki sıkıntılar artık aşıldı, tam gün dışında başka bir alternatif olmayacağı ortaya çıktı. Artık genel bir konsensus var, tam gün olması gerektiğini, ikinci iş olamayacağına herkes kabul etti. İkinci iş yasal değil. Burada önemli olan sağlıkta çalışanların hastanelerine sahip çıkacakları, özerk hastanelerin olacağı, kendilerinin de yönetiminde olacağı bir yapının oluşmasıdır. Tabi performansa göre, döner sermaye sistemiyle, çalışanların gelirlerinin de daha iyi hale getirilmesi, teşvik edilmeleri şart. Gelirlerin bir bölümü çalışanların gelirleri olacak, bir bölümü de hastanenin altyapısının geliştirilmesine harcanacak. Böylece çağdaş, rekabet edebilen, kendini sürekli geliştirebilen, sürdürülebilir bir yapı ortaya çıkacak. Aynı zamanda Özel Hastaneler Yasası da bu yapıya göre yeniden düzenlenecek, standartlar yükseltilecek. Hasta Hakları Yasası da sağlık reformuınun temel noktası olacak.

“Başarı sağlık camiasının başarısı olacak”

   Artık bu toplumun bazı şeyleri değiştirebileceğini göstermesine gereksinim var. Herkes “kendi ayaklarımız üzerinde durmamız, çağdaş sağlık standartlarını yakalamamız gerekir” diyor ve bunlar için ne gerektiğini herkes biliyor. Artık önümüzde olan bunları iyi bir şekilde organize etmek, katılımcı bir anlayışla bunları hayata geçirecek adımları hep birlikte atmaktır. Bunu başardığımız zaman bu başarı hükümetin başarısı değil, herkesin başarısı, sağlık camiasının başarısı olacak. Toplumun yeniden kendini dinamik bir şekilde yenileyebilme sürecinin bir başlangıcıdır. Bu toplumun bir başarı hikayesine ihtiyacı var. Sorunlar hep dile getiriliyor ama bunlar bir türlü değiştirilemiyor, “hiçbirşey yapamayız” gibi anlayış hakim kılındı. Sağlığın bu anlamda ciddi bir motor güç olacağına inanıyoruz. Böyle bir başlangıç toplumdaki değişim dinamizmini çok iyi etkileyecektir. Toplum değişebilir, yenilikler, reformlar yapılabilir, kendi ayaklarımız üstünde durabiliriz noktasında özgüveni sağlayabiliriz.

Yasalar en geç 2015’in başında... 

• Soru: Bu yasaların eş zamanlı olarak yürürlüğe girmesi sistem için en uygun görülen yöntem. Bu konuda bir çalışmanız var mı? Bu yasaların yürürlüğe girmesi için öngördüğünüz zaman nedir?
• Dr. Gülle:
Bütün yapacaklarımızı katılımcı bir anlayış, demokratik bir süreç yani hekim, hemşire, çalışan örgütlerinin, eczacıların katılımıyla yapmak istiyoruz, örgüt temsilcileriyle temaslarımız başladı. Göreve geleli 3 hafta oldu, ortaya çıkan şu ki 1-2 ay içinde bir çalıştay, bir şura ile herşeyi masaya yatırarak temel prensipleri belirleyip, ortak zemini yaratacağız ve 2014 yılında da bunların yasallaşması sürecine gireceğiz. En geç 2015’in başında bu yasaları çıkarmayı hedefliyoruz. 

112...

• Soru: Daha önce sizin de Tabipler Birliği başkanı olarak önemsediğiniz ve az önce de bahsettiğiniz yasalar çıkmadan, yasaya ihtiyaç olmadan, uygulamaları kolaylaştıracak bazı düzenlemeler de yapılabilir. Örneğin denenen ancak sağlıklı çalıştırılamayan randevu sistemini erken zamanda yeniden gündeme getirmeyi düşünüyor musunuz?
• Dr. Gülle:
Bu süreçte gerçekten bu ciddi reformlar yapılana kadar yapılabilecek çok şey var. Sistem düzenlenirken, yaşanan organizasyon sıkıntısını giderebiliriz. İlk etapta 112 hızır acil sistemini ele aldık. Burada sürekli eğitim olması lazım. 112 sistemini yeniden organize etmek üzere bir çalışma başlattık. Daha iyi koordine edilecek bir yapılanmaya gidilmesi, daha verimli kılınması gerekiyor. Bunun için eğitimler ve altyapının yeniden organize edilmesi şart. Bu süreci başlattık, buna çok önem veriyoruz.

Acil servis...  
  
   Acil sağlık hizmetleri konusunu da ele aldık. Acil servislerin de reorganizasyonuyla ilgili çalışmalar başlattık. Günlük rahatsızlığı nedeniyle başvuran veya kronik hastalığı olan kişilerin randevulu bir sistemle muayene olmasını da sağlamak istiyoruz. Bu konuda belli çalışmalar zaman zaman yapıldı ancak hep eksik kaldı. Bu konuyu da gündemimize aldık, Salı günü ilgili ekiple görüşeceğiz ve hızlı bir şekilde randevu sistemini hayata geçirmek istiyoruz. Bunu mutlaka gerçekleştirmemiz lazım.

Sağlık ocakları...

   Sağlık ocaklarını da güçlendirmeyi planlıyoruz. Oraları da daha iyi organize etmek için çalışmalarımız başladı. Örneğin Lefkoşa içine bir sağlık merkezi açmayı planlıyoruz. O bölgedeki sosyo ekonomik durumu düşük insanlar gündüz çalıştıkları için hastalarını gece acile götürmek durumunda kalıyorlar. Bunun önemli bir sayı olduğunu saptadık. İnsanların kolayca ulaşabileceği bir merkez açmak istiyoruz. bu şekilde hem acili rahatlatmayı, hem de hizmeti insanlara götürmeyi amaçlıyoruz.

• Soru: Az önce teknik olarak donanımlı olduğumuzu, insangücünün de çok iyi olduğunu söylediniz. Bu konuda elinizde detaylı bilgi var mı?
• Dr. Gülle:
Elimizde bunlar var.

“Sistem reforme edildiği zaman pek çok şey düzelecek”

• Soru: Üniversitelerde ihtiyaç olmayan alanlara bazı kontenjanlar verildiği de zaman zaman eleştiriliyor. Bu konuda bir çalışmanız olacak mı?
• Dr. Gülle:
Bunun mutlaka yapılması lazım. Kontenjan olayının kesinlikle doğru kullanılması gerekiyor. Sistem doğru ve iyi çalışmadığı için belli branşlara ilgi az oluyor. Sistemden dolayı  hekim olduktan sonra bir yandan hastanede çalışıp, diğer yandan da özel klinikte olabilecek branşlar tercih ediliyor. Örneğin onkolojiyi tercih eden olmuyor. “Kadro var, hemen kadrolayacağız” demenize rağmen bazı branşlara ilgi olmuyor. Sistem reforme edildiği zaman pek çok şey düzelecek. Sistem kurulduğu zaman, çarklar doğru çalışacak ve kendi kendini geliştiren noktaya gelecek.

Onkoloji Hastanesi...

• Soru: Kanser de çok önemli bir konu, çok sayıda kanser hastası var. Bu konudaki projeleriniz nelerdir?
• Dr. Gülle:
Önceden başlatılmış ve devam edip realize edeceğimiz bazı önemli projeler var. Bunlardan bir tanesi de Onkoloji Hastanesi’dir. Belli bir kaynağımız var, netleştirmeye çalışıyoruz. Hedefimiz önümüzdeki ay ihaleye çıkmak ve bir yıl içinde merkezi tamamlamak. Burası içerisinde hem onkoloji tedavilerinin yapıldığı, hem de radyoterapi ünitesinin olacağı bir merkez olacak. Radyoterapi cihazı önümüzdeki aylarda gelecek. Bir yıllık süre içinde de merkezin iç donanımının ve fonksiyonlarının nasıl olacağı konusunda hazırlık yapacağız. Kanser insanı sosyal, psikolojik, ekonomik olarak sarsan, toplumu sarsan bir hastalık. Mutlaka bu merkezi kurmamız ve devletin bu hastalara sahip çıkması gerekiyor.
   Diyaliz hastaları da önemli bir grup. Önceden Girne’de bir diyaliz bölümü için önceden başlatılmış çalışmalar var, orası da 4-5 ay içinde hizmet verme noktasına gelecek.
   Kardiyoloji alanında, kardiyovasküler cerrahi alanında güzel çalışmalar var. Genç, dinamik bir ekip var. Altyapıyı biraz güçlendirerek, sistemde de gerekli reformları yapınca, performansa dayalı bir sistemle sağlıkta verilen hizmetin kalitesi en az 2 kat iyileşecek. Yeni sistem kendini yenileyen, geliştiren bir sistem olacak.

Bilinçli toplum...

• Soru: Koruyucu hekimlik de ülkemizde önemli eksikliği olan bir konu. Bu noktada neler yapmayı planlıyorsunuz?
• Dr. Gülle:
Bilinçli toplum yaratmaya yönelik çalışmalar çok önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü’nün artık sağlık bakanlığının, tarım, çevre, eğitim bakanlıklarıyla işbirliği içinde bilinçli bir toplum yaratma yönünde çabaları olması gerektiğini vurguluyor. Hasta olmamak önemli. Biz toplum olarak buna yeterince inanmıyoruz, dikkat etmiyoruz. Biz bakanlık olarak bu konuyu sürekli gündemde tutacağız. Her ay farklı bir konuyu ön plana çıkarak sürekli bir proje yapacağız.


***

“Sağlıkta belli düzenlemelerin yapılması kaçınılmaz”

• Soru: Son olarak vermek istediğiniz mesaj nedir?
• Dr. Gülle:
Sağlıkta artık belli düzenlemelerin yapılması kaçınılmazdır. Bu hepimizin, sağlık camiasının önemli bir misyonudur. Bir vizyonumuz var ve bu vizyon aşağı yukarı bütün toplum, bütün sağlık çalışanı örgütleriyle ortaktır. Arada nüans farklılıkları vardır, bazı konularda farklı görüşler olabilir. Önemli olan bu farklılıklardan bir sentez çıkararak, bir sinerjiyle bunları yapmamızdır. Halkımızın da, diğer alanlardaki sivil toplum örgütlerinin de reformlara sahip çıkmasını, destek vermesini istiyoruz. Bu toplumsal dönüşümün bir başlangıcıdır. Bu sadece sağlık sektörünü değil, çalışma alanını, sosyal güvenlik alanını da etkileyecektir, pek çok dinamik yeniden çalışmaya başlayacaktır. Bu kendi ayakları üzerinde durma hedefimizin çok önemli bir basamağını oluşturacaktır. Bu nedenle bunu hep birlikte başarmak zorundayız. Bu sürece herkesin katkı koymasını rica ediyorum. 
   Siyasetin de kendini yeniden düzenlemesi ve halka güven vermesi gerekiyor. Bir yandan bu yapılırken diğer yandan da köklü reformlarla, sürdürülebilirlik ve verimlilik gibi çağdaş ilkeler çerçevesinde evimizi düzenleyeceğiz.

Röportaj Haberleri