DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, DAÜ’deki mali sıkıntıların bir yandan beceriksiz, bir yandan da art niyetli yönetim nedeniyle bu noktaya geldiğini söyledi, “KTHY’de yaşanan süreç, DAÜ için de tamamına erecek” diyerek, özelleştirme olasılığına dikkat çekti.
DAÜ-SEN yönetimi, Lefkoşa’daki Eziç’te bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıda konuşan DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara, son günlerde DAÜ’deki mali sorunun, tüm toplumun gündemine oturduğunu ifade ederek, hayat pahalılığı artışınının maaşlara yansıtılmayarak kesintiye gidilidğini, çalışanların da bundan olumsuz yönde etkilendiğini ifade etti.
Bu noktaya gelen süreci ve gelecekle ilgili endişelerini aktaran Hoşkara, şöyle devam etti:
“Biz bu süreçte DAÜ-SEN olarak her türlü sorumluluğu alıp elimizden geleni yaptık ve yapaya da devma edeceğiz. Ama gelinen noktada bütçe açığının kapatılması, maaşların tam ve eksiksiz ödenmesi mümkün olmamıştır. Buraya nasıl geldik? DAÜ bütçesi ilk kez 2019 yılında 30 milyon açık verdi. DAÜ-SEN de bu açığın çıktığı günden bu yana bugün belirttiklerini belirtmekte ve üniversitenin tedbir almasını istemektedir.”
“Kreşlere yıllık 149 bin TL ödeniyor, yüksek öğretimde yıllık 1000 Dolar’a düştü”
2016 yılında 3’üncü ülkelerden gelen öğrenci sayısının 8 bin iken, bugün 4 bine düştüğünü ve 4 bin öğrencinin bütçeye bugünkü rakamlarla 500 milyon TL ek gelir anlamına geldiğini söyleyen Hoşkara, şöyle devam etti:
“2022 yılı Aralık ayında onaylanan 410 milyon açığa sahip bütçe, Bakanlar Kurulu ve Vakıf Yöneticiler Kurulu taraıfndan onaylandı ama içinde bulunduğumuz gerçeklikte bu rakamın önümüzdeki süreçte 700 milyon olması bekleniyor. 1,7 milyar olan reel bütçenin 700 milyon TL’si açık durumda olacak. Aralık ayı maaşları ödenebilecek noktada değil. 2024 yılına dair Ocak maaşları yok. 13. Maaş yok. 2019 yılındna bu yana herhangi bir tedbir alınmadı. 2020 yılında rektör değişimi oldu ama malesef hiçbir adım atılmadı. Ne gelirler attırıldı ne de giderleri azaltacak tedbirler alındı. Bununla beraber yükseköğretimde de çok ciddi bir sıkıntı var. Dışsal kaynaklı ciddi bir sorun var. Yıllar içinde çok sayıda üniversiteye izin verildi. Her yıl üniversite sayısı arttı. Öğrencilerin ödediği harçlar piyasa koşullarında aşağıya doğru geriledi. 1990’şarda Türkiye’den gelen öğrencilerin ödediği harç 3 bin Dolar civarındayken, şimdi 1000 Dolar’a geriledi. Diğer özel üniversitelerin 1000 Dolar’ın da altına düştüğü görülüyor. Takttir edersiniz ki 1000 Dolar’a 1 yıllık eğitim vermek gerçekçi değil. Bir kreşin yıllık 149 bin TL olmasına karşın yüksek öğretimde 1000 Dolar’dan bahsetmek sürdürülebilir değildir. Bu konuda YÖDAK herhangi bir standart yerine getirmiyor.”
“Rektör, hayat pahalılığını ödemeyerek sorunların çözüleceğini sanıyor”
Yaşananlar üzerine Rektör Prof. Dr. Aykut Hocanın’ın “hiçbir şey olmamış gibi” davranmaya devam ederek, Nisan ayında senatoya bir dizi mali tedbir önerisinde bulunduğunu söyleyen Hoşkara, şöyle devam etti:
“Temmuz ayında HP vermemeyi, Ocak’ta oluşacak olan HP’nin ise sadece yüzde 10’unu vermeyi, Temmuz’da oluşacak HP’nin ise yüzde 20’sini vermeyi öneren bir tabloyla karşımıza geldi. Ama bütçe açığını kapatacak bir tedbirle gelmedi. Rektörümüz, sorunun HP ödemeyerek ortadan kalkabileceğini ifade ediyor. HP vermezsem sorun kalkar diyor. Böyle bir tabloda çalışanlar, 1 buçuk yıl içinde döviz gelirlerinin yüzde 20’sini alabilecek noktaya gelir. Biz sendika olarak bu önerilerin gerçekçi olmadığını ve gelir gider dengesinin sağlanamayacağını ifade ederek hükümetle ve Cumhurbaşkanı ile görüştük. VYK ile görüşmeler yürüttük. Bakanlar Kurulu’nun onaylatarak büyüttüğü bütçe açığında hükümetin de sorumluluk üstleneceği, bundan sonraki süreçte DAÜ’nün dezavantajlı olduğu rekabet koşullarının düzeltileceği, imkan sunulabileceği tedbirler önerdik. 31 Temmuz’daki HP miktarının maaşlardan kesilmesinden önce bir anlaşma için çok çaba gösterdik. Fakat sendikadan kaynaklanmayan nedenlerle bu iş gerçekleşemedi. Yasadışı olarak maaşlar kesilmiş durumdadır. Hem de çalışanın rızası alınmadan. Biz de bu konuyu mahkemeye taşıdık.”
“Rektör, 5 milyon Dolar bütçe açığıyla görevi devraldı, açık şimdi 30 milyon Dolar’a yakın”
Rektör Aykut Hocanın’ın istifa etmesi gerektiğini söyleyen Hoşkara, “5 milyon Dolar bütçe açığıyla üniversite yönetimini devraldı. 15 milyon Dolar nakit devraldı. Ama şimdi 30 milyon dolara yakın bir bütçe açığı ve kasada ise eksi bakiye oluştu. 4 aydır ihtiyat sandığı yatırımlarını, 2 aydır da sosyal sigorta yatırımlarını yatırmadı, gerilik yaşandı. Hala daha ben başarılıyım ve görevde kalacağım diyebilen bir noktada ısrar ediyor. Onu denetlemesi gereken senato ve VYK da bunu seyrediyor” dedi
“KTHY ve DAK’da yaşanan süreç, DAÜ için de tamamına erecek”
Bundan sonraki süreçte DAÜ’yü nelerin beklediği ihtimallerini de aktaran Hoşkara, “Hem üniversite içindeki statüko, hem de hükümetin bakış açısı bizi noktaya getirdi. Hem Hükümet hem de yönetim uzlaşıya varması gereken adımlar atılmazsa, yılsonunda alınabilecek maaş yok. 13. Maaş yok. Muhtemelen çalışanlar iş güvencesini yitirmiş, kaybetmiş bir ortama sürüklenecek. Kıbrıs Türk Hava Yolları ve DAÜ Koleji sürecinde yaşananlar devam edip, DAÜ içinde tamamına erecek” şeklinde konuştu.
Hoşkara, “Peki bu beceriksizlik mi, yoksa planlı bir batış ve özelleştirme süreci mi?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Bir tarafta beceriksizlik söz konusu, bir tarafta da 2019’dan bu yana bütçe açığına onay verenler var. Bunu kim onaylıyor? Üniversite yönetimi. Tüm kanlar onaylıyor. Sonra VYK onaylıyor. Sonra da Bakanlar Kurulu onaylıyor. Burada herkesin kötü niyetli olduğunu söylemek mümkün değil. Üst düzeyde art niyet olabilir. Bütçe yapılması gereken bir şeydir. Bütçeyi denetlemekle mükellef merciler denetlemeli ve muhasebe etmesi gerekir. Art niyetli veya niyetsiz, daha önce yaşadığımı senaryolar var...”