Resmi gazetede yayınlanan 2025 vergi matrahlarına göre ücretlilerin vergilendirilmesinde vergi adaleti var mı?

Erkan Okandan

Tablolarının Hazırlanmasında Dikkate Alınan Kıstas ve Kriterler:

1-Tablo 1 ve 2'de görüldüğü üzere en düşük ücret 45.700 TL olarak baz alındı. Bu rakamı kullanmamızın nedeni hali hazırda 40.436 TL olan ASGARİ ÜCRETİN %13,02 oranında artırılacağı varsayıldı.

Niye %13,02 artış? (Fiiliyatta daha düşük veya yüksek belirlenebilir) Hali hazırda Eylül, Ekim ve Kasım toplam HP'si Aralık esasına göre %9,46 oranındadır. Muhtemelen 6 Ocak 2025 tarihinde İstatistik Kurumu tarafından açıklanacak Aralık TÜFE rakamı sonrasında ki bu rakam %2,5 üzeri olması halinde 4 aylık TÜFE rakamı %13 gibi bir rakama ulaşacaktır.

2-Tabloların tümünde yapılan hesaplamalarda ücretlinin BEKAR olduğu varsayımına göre yapılmıştır. (Ücretli Evli ve çocuk muafiyeti veya Hayat sigortası muafiyeti alması halinde ödeyeceği gelir vergisi daha azdır.)

3-Tablolarımızdan TABLO 1 KKTC vatandaşı kamu dışındaki ücretliler, TABLO 2 kamu çalışanı olup MEMUR statüsünde olanlar, TABLO 3 kamu çalışanı ve İŞCİ statüsünde olanları TABLO 4 ise kamu dışında çalışan ve KKTC vatandaşı olmayan yani yabancı UYRUKLULARI kapsamaktadır.

Ayrı tablolar yapmamızın nedeni uyruk, statü ve kamu/özel değişkenliğine göre Sosyal Sigorta ve İhtiyat Sandığı kesinti oranlarının farklılığından kaynaklanmaktadır.

4-Tablo 2 ve 3'teki örneklemler kamu çalışan olup tabloda belirtilen baremlerin karşılığı Asgari Ücrette olduğu gibi 2024 yılı son 4 aylık TÜFE rakamının %13 olarak gerçekleşeceği varsayımına göre halen yürürlükte olan EYLÜL 2024 itibariyle uygulanan baremlere konsolide edilerek bulunmuştur.

5-Gelir vergisi hesaplamalarında muafiyetlerin hesaplanmasında baz alınan ve halen yıllık 320.000 TL olan KİŞİSEL MUAFİYET rakamını da belirlediğimiz 45.700 TL Asgari Ücret rakamını baz alarak (Uzun yıllardır bu rakama göre belirleniyor) 2025 yılı için yıllık 500.000 TL olarak dikkate aldık. (Eş, çocuk vd. muafiyet oranlarının değişmeyeceği dikkate alındı.)

6-Tablo 2 ve 3 yani kamu çalışanlarının hesaplamalarında 13 maaş dikkate alınarak kişisel muafiyet uygulanırken tablo 1 ve tablo 2'deki kamu dışındaki çalışanların vergi hesaplamaları yılda 12 maaş olacak şekilde hesaplanmıştır.

 

TABLOLARIN VERGİ ADALETİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ:

1-Açıklanan vergi matrahlarına ve hesaplamalarda dikkate aldığım Kişisel Muafiyet rakamı veya civarında belirlenecek rakamlara göre asla ve katla kimse ücretlilerin vergilendirilmesinde VERGİ ADALETİ vardır söyleminde bulunamaz.

2-Tablolardan görüldüğü üzere olası ASGARİ ÜCRETİN 2 katından bile az bir ücretin en yüksek vergi dilimine yani %37'den gelir vergisi ödeyeceği görülmektedir.

3-Tablo 3'teki kamu İŞCİLERİ üzerinden değerlendirdiğimiz zaman kamu çalışanı olup İŞCİ STATÜSÜNDE istihdam edilen ve ilk baremde yani 1/1 bareminde olan bir İŞCİ bile %25 vergi dilimine girmektedir. Yani 10, 20, 25, 30 ve 37 olan dilimlerin 3.'sünden vergi ödeyecektir.

Barem 1/5'te yani 4 yıllık İŞCİ %30 vergi dilimine girerken hiç terfi almayıp (Mümkün değildir çok daha önce barem 2/10 ve üzeri barem çekilir) sadece her yıl barem içi artışlarla baremi 17. senede  2/10 olan İŞCİ en yüksek yani %37 vergi dilimine girecektir.

Bu ücretinde Asgari Ücretin 2 katından bile az olduğunu dikkate aldığımızda kazanca göre vergi adaletinin olmadığı görülmektedir.

Tablo 4'teki kamu MEMURLARI üzerinden değerlendirdiğimizde ise Lise Hizmet sınıfında kamuya giriş baremi olan 5/1'deki bir çalışan %30 vergi diliminden ve 11 yıl ve üzeri hizmeti olan tüm Lise Hizmet  sınıfındaki tüm kamu memurları en üst vergi dilimi olan %37'den gelir vergisi ödeyecektir.

Aynı tablodan görüldüğü üzere Üniversite Hizmet sınıfı başlangıç baremi olan 9/1 baremindeki bir çalışan %30'dan vergi öderken sadece 3 yıllık olan ve barem 9/4'ü çeken bir kamu çalışanı en üst vergi dilimi olan %37'den gelir vergisi ödeyecektir.

Kamuya giriş baremi 9/3 olan öğretmenler ise 2. yılı itibariyle barem 9/4'ten maaş aldıkları için 2 yıllık veya barem 9/4 üzeri olan tüm öğretmenler ve genel olarak tüm ÜNİVERSİTE HİZMET sınıfında olan çalışanlar en üst vergi dilimi olan %37'den gelir vergisi ödeyecektir.

4-Tablo 1 ve Tablo 4'te kamu dışındaki ücretlilerin ödeyeceği gelir vergisini değerlendirdiğimiz zaman KKTC vatandaşı olan ve sosyal güvenlik kesintileri buna göre kesilen ücretlilerden brüt ücreti 95.786 TL ve üzeri olan ücretliler en yüksek vergi dilimi olan %37'den vergi öderken yabancı uyruklularda bu rakam 90.827 TL'dir.

Yani ASGARİ ÜCRETİN sadece 2 katı üzeri olan tüm ücretliler EN YÜKSEK VERGİ DİLİMİNDEN GELİR VERGİSİ ÖDEYECEKTİR.

SONSÖZ: Resmi gazetede yayınlanan 2025 yılı gelir vergisi oranları yayınlanarak kamuoyunun bilgisine getirildi. Bir vatandaş olarak açıklanan bu vergi dilimlerindeki 2024 yılı vergi dilimi rakamlarına göre artışın başta ilk 3 vergi dilimi için ÇOK YETERSİZ OLDUĞUNU belirtmek zorundayım.

2024 yılı 11 aylık enflasyonu nominal olarak hali hazırda %51,63'tür. Ocak ayının ilk haftasında açıklanacak olan ARALIK ayı enflasyonu sonrasında olağanüstü bir rakam açıklanmaması halinde 2024 yılı yıllık enflasyon rakamı %54-57 aralığında gerçekleşecektir.

Açıklanan 2025 vergi dilimlerindeki rakamlardan görüldüğü üzere 2024 yılına göre 2025 yılı vergi dilimlerindeki artış/genişletme,

1. DİLİM 30.000'den 45.000'e ARTIŞ ORANI %50,00

2. DİLİM 30.000'den 45.000'e ARTIŞ ORANI %50,00

3. DİLİM 76.000'den 120.000'e ARTIŞ ORANI %57,89

4. DİLİM 100.500'den 190.000'e ARTIŞ ORANI %89,05

2024 yılında ilk 4 dilimin toplamı olan 236.500 rakamı 2025 yılı için 400.000 TL olarak belirlendi. Yani %69,13 artırıldı. Kişisel ve özel muafiyetlerden sonra yıllık vergi matrahı 400.000 TL üzeri olan tüm ücretliler en yüksek vergi dilimi olan %37'ye girecektir.

Ücretlilerin AZ KAZANANDAN DAHA AZ ÇOK KAZANANDAN daha fazla gelir vergisi alınması, sonuç olarak VERGİ ADALETİ AÇISINDAN çok önemlidir. Bunun sağlanabilmesi için hükümetin yıl sonu itibariyle %55 civarında gerçekleşmesi muhtemel ENFLASYON ORANININ bile altında vergi oranlarını artırması buna mukabil 3. dilimi enflasyon oranı üzerinde ve 4. dilimi neredeyse enflasyon oranının 2 katına yakın artırmış olması VERGİ ADALETİNİN sağlanması, düşük ücretlilerin daha az vergi ödenmesi açısından iyi niyetli bir açılım değildir.

Bu noktada Maliye Bakanlığının böyle bir tavır sergilemesinin esas nedenin de özel sektörde gerçek ücretlerin BEYAN EDİLMEYEREK düşük ücretler beyan edilmesinden dolayı vergi tahsilatının düşük olmasının önüne geçilmesini istemesini anlıyorum ancak bunun önüne geçilmesi için gereğinin yapılması da özelde Maliye ve Çalışma bakanlıklarıyla genelde de hükümetin görevi olduğunu da vurgulamak isterim.

Vergi adaletine katkı sağlanması isteniyorsa yapılan işlemin tam tersi yani 3. ve 4. vergi dilimleri yerine ilk vergi dilimlerinde olmakla birlikte artışın özellikle 1. ve 2. vergi dilimlerinde çok daha yüksek oranda artış yani genişletme yapılmalıdır.

Vergi adaletinin sağlanmasında 2. bir seçenek ise bizim hesaplamalarda 500.000 TL olarak aldığımız YILLIK KİŞİSEL MUAFİYET rakamının çok daha yüksek (En az %15-20 yüksek belirlenip 600.000 TL gibi seviyelere çekilmesi gerekmektedir.)