Ülkede en çok “reziller” kazanır.
Ve “rezillik” iş yapar.
Böyledir!
MECLİS’e gitmiştim ve bir odadan fabrika bacası gibi duman yükseliyordu.
“Uzman” demişlerdi, “Kimse dokunmaz, yoksa rezillik çıkartır, o nedenle sigarasını rahat rahat içer.”
Sigara Yasağı’nı burada hazırlanmış, düşünsenize!
* * *
“Eskiden sigara fabrikasıydı, o nedenle ayrıcalığı var” dense, anlarım!
Öyle de değil.
* * *
Mesaj geldi dün:
“Şimdi de odasında yüksek sesle film izliyor, dizi... Kimse karışamıyor.”
* * *
Markette meyve alıyordum.
Birisi yanaştı yanıma...
“Sen kamu kurumlarını yazıyorsun ya dostum. Bak, ben Su Dairesi’nde çalışıyorum. İki senedir otururum. Yanlış anlama yapacak iş yok. Ama nedense, illaki ek mesai var.”
* * *
Büyük fırsattı aslında...
Sağlık ve sivil havacılık dışında, “ek mesai” dondurulacaktı.
Böylece görülecekti, nerede gerçekten ihtiyaç var, nerede istismar...
Kimler “toplumsal fayda” üretiyor, kimler “fırsatçılıkla üleşiyor.”
Olmadı!
* * *
Üçüncü kez yazıyorum.
Bir dershaneden evleri arıyorlar, devletin Koleji’nde okuyan çocuklar için!
“Geliniz, kayıt yaptırınız” diye...
Paralarını istiyorlar.
“Öğretmenlerimiz de Kolej’den” diyorlar...
Kimse umursamıyor.
* * *
Rezillik kazanıyor bu düzende...
Ve reziller...
Bir de “asgari ücretli”yi “meze” yapmazlar mı dillerine...
Çıldırıyor insan...