RUH SAĞLIĞINIZ İÇİN 10 ÖNERİ

Tamer Öncül

Yeni yıla gireli henüz üç ay bile geçmedi ama; o “mucize” gecede büyüttüğümüz umutların tuz buz olmasına, bu ikibuçuk ay bile yetti…
Gazete manşetleri, cinayet, intihar, hırsızlık, tecavüz, ölümlü kazalar, çevre kirliliği, doğa katliamı, yasadışı hekimlik faaliyetleri, zamansız ölümler vb. moral bozucu haberlerle dolu…
Belli ki bu yıl eskisinden de zor geçecek….
Ben psikiyatrist değilim ama; insanların en çok korktuğu hekim grubundan biri olarak; az çok anlarım insan psikolojisinden… Psikiyatrist meslektaşlarım kızmasın ama; daha başından (bize) kötü giren bu yılı en az hasarla atlatabilmeleri için insanlarımıza birkaç öneri yapmak zorunda hissediyorum kendimi…
İşte size 10 ÖNERİ: (Dikkate almayanlar için elimden bir şey gelmez… En kısa sürede bir psikiyatriste başvursun onlar…)
1. Size biri maaşınızı sorarsa; sakın kekeleyip, buçuklu muçuklu rakamlar vermeyin… Kendinizden emin ve kararlı bir hava takınıp; “SENİNKİNDEN DAHA BÜYÜK” diye kestirip atın… Karşınızdakinin yüzünde belirecek ifadeyi seyretmek; güneşin batışını seyretmek kadar iyi gelecektir size…
2. Her gün gazetelerde çevre/doğa katliamlarını okuyup, kendinizi kahretmeyin… Elinize bir fırça, bir kutu da yeşil boya alıp; sizi rahatsız eden bütün tabelaları/yazıları (ör. Ankara Çağlayan Parkı; Bu yol/ ya da bilmem ne …Yardım Heyeti tarafından finanse edilmiştir; No Entery; No Passaron vb. tabelalar) yeşile boyayın… Çevrenizin güzelleştiğini hissedecek ve rahatlayacaksınız…
3. İkide bir “Prova” ya da “bayram” gerekçesi ile ana yolların trafiğe kapatılıp; tanklara açılması yüzünden asaplarınız bozuluyorsa… Bisikletinize binip; “velesbit bombası”nı belinize asın… Sizi engellemeye çalışan polislere “Ben iki tekerlekli velesbit bombası müfrezesindenim, korteje katılacağım” gibi ikna edici(!) gerekçeler sunarak barikatı delin…
4. Çöplüklerden yükselen dumanlar, taş ocaklarından yayılan tozlar, denetimsiz hormonlu ya da GDO’lu gıdalar yüzünden genç yaşta kansere yenik düşen; cinayet aracı plansız yollar yüzünden yaşamını yitiren; toplumsal, ekonomik baskılar yüzünden intihar edenlerin (zamansız genç ölümlerin) acısını hafifletmek için bol bol ağlayın… Beceremiyorsanız, meclis/elçilik önündeki protesto gösterilerine katılıp; göz yaşartıcı biber gazlarını solumayı deneyin… O da işe yaramazsa bir okka soğan rendeleyip gözyaşınızı boşaltın… İçinizde kalmasın…
5. Bir meydandan geçerken; ya da bir kahvehaneye gideceğinizde cebinize mutlaka bir tutam pamuk koyun…” Ceyik, cayık” diye öten yalancı papağanların cırtlak seslerini duymamak için kulaklarınıza pamuk tıkarsınız…
6. Sık sık, kendinizi doğaya atıp; insanoğlunun “toplayıcı” evresine dönmeyi deneyin… Bu mevsimde doğa size, hükümetin vermediği yüzlerce nimeti (lapsana, mangallo, ayrelli, gafgarıt, cınnara, yumurta otu vb.) üstelik de hiçbir karşılık beklemeden sunacaktır… Siz de doğanın bu cömertliğini karşılıksız bırakmazsınız artık… (Her şeyin almak üzerine kurulduğu bu tüketim çağında arada bir de olsa, vermek fiilini de hatırlayıp biraz insanlığınıza dönmüş olursunuz)… Doğaya zararlı maddeleri toplarken hem ona hayat verecek, hem de (yine) bir şeyler toplamış olacaksınız…
7. Asrın Projesinden yeyceğiniz kazığın boyutunu gördüğünüzde; elektrikler kesildiğinde; sağa sola, bilinçsizce, önlemsiz açılan çukurlara düştüğünüzde; bir gün geciktirdiniz diye (elektrik, telefon, vergi vb) faturalarınız için sizden %10 geçi(g)rme zammı isteyen devlet, size olan ödemelerini aylarca geciktirdiğinde, kendi kendinize söylenip; küfürler savuracağınıza (tek başına kalsanız bile) yaratıcı protesto gösterileri yapmayı deneyin… Çoluk çocuk, ve komşularla dahi yapabileceğiniz bu tür eylemlerle hem eğlenecek hem de sosyal hayat ne demek onu hatırlayacaksınız…
8. Trafik derdiyle boğuşmamak; sürekli zamlanan benzin, tüp gaz, elektrik, emlak vergisi gibi asap bozucu giderlerden kurtulmak için:
a. Çocuğunuzu yarış atı gibi dersten derse taşımaktan vazgeçin;
b. Isıtması/soğutması zor, her yanı beton “saray yavruları” yerine, küçük eko evler yapmayı tercih edin
c. Tuvalete bile arabayla gitmekten;
d. Su gibi benzin içen büyük/arazi tipi araçlardan;
e. Saatlerce süren telefon konuşmalarından,
f. Vitrin vitrin dolaşmaktan, VAZGEÇİN…
        9. Yılbaşı, Sevgililer günü, Analar/Babalar günü gibi tüketim günleri yerine, kendinize daha üretici günler yaratıp (ör. Fidan ekme; gollandro ekme, zeytin toplama vb) onları kutlayın… Fast Food yerine Mother Food yemeyi tercih edin… Mümkünse kendi yetiştirdiğiniz sebzelerle kendi yemeğinizi kendiniz pişirin… Terapi parasından da kurtulun…
      10.  Gazetelerden, (kırk yıldır değişmeyen) nutuklar/haberler okuyup; asap olacağınıza; kitap okuyun… Sevgilinize şiirler okuyup; her gün yeniden aşık olun… Bir resmin, ağacın, dağın, denizin, yıldızların karşısına geçip; evrende kendinizi arayın… Gecelerinizi saçma sapan TV dizilerine ayıracağınıza; çocuğunuza, eşinize/sevgilinize ya da arkadaşlarınıza ayırın… Size dayatılan YASAKLARI/KURALLARI  bozmak için uğraşın….

ŞİİR TELEVİZYONU


NACİ TALAT

Çerçevesinden düşen
fotoğrafın gürültüsüyle
çınladı ve yırtıldı
gökyüzünün gözleri...
Kokusunu yitirmemiş
yeşil toprakların
gizemli derinliğinde ayrıldı
kuştüyü yatağı...
Ah, ne kötü:
kitaplarını unutmuş
yanına almayı...

Tamer Öncül

24 Aralık 1991
Lefkoşa
(İ HORA -ŞEHİR - S. 70)