Ruhsal ve Fiziksel Sağlığımızın Etkileşimi

Verda Gülçür

Psikolojik Danışman Verda Gülçür

vgulcur@gmail.com

 

Yaşamımızın rutin koşuşturması içerisinde en son ne zaman “iyi ki rahat nefes alabiliyorum, görebiliyorum, duyabiliyorum yürüyebiliyorum iyi ki bütün organ ve uzuvlarım sağlıklı ve yerinde” düşünceleri aklımızdan geçiyor?

Peki yaşamımızın içerisinde kendimize “sürekli öfkeleniyorum, kaygılıyım, kendi mutlu edecek aktiviteleri yapmıyorum, başkalarına yardımcı olabilmek adına kendi hayatımı yaşayamıyorum acaba bu şekilde yaşamaya devam etmem fiziksel ve psikolojik sağlığımı nasıl etkileyecek” sorularını soruyor muyuz?

Bireyin fiziksel ve ruhsal sağlığı paralel yapıda çalışmaktadır.

Fiziksel sağlığımızı kaybettiğimiz zaman ruhsal sağlığımızda sorunlar yaşadığımız gibi, ruhsal sağlığımızı da kaybettiğimiz zaman fiziksel sağlığımızda sorunlar yaşarız.

Genel olarak konuşmalarımızın içerisinde “ her şeyin başı sağlık” dememize rağmen hayatın akışı içerisinde kendimizi, sağlığımızı düşünmeden kaybolup gidiyoruz. Günler, aylar, yıllar geçiyor ve zamanımız geçerken “kendin için ne yaptın” sorusunu cevaplamakta zorlanıyoruz. Ne zaman sonlanacağını bilmediğimiz ömrümüzü öylece yaşayıp tüketiyoruz.

Bu yüzdendir ki yaşadığımız her anımızın değerini bilmeliyiz.

Geçmişe bakıp düşündüğümüz zaman çoğumuz şu anda iletişim dahi kurmadığı insanlar için ya da şu anda hiçbir önemi olmayan olaylar için ne kadar zaman harcamış, ne kadar kendimizden ödün vererek kendimizi yıpratmışızdır.

Ne yazık ki zamanı geri almak mümkün değil ancak şu an bu yazıyı okuyorsak halen sağlıklıyken hayatımızı kendi isteklerimiz doğrultusunda yaşama şansına sahibiz. Bunu gerçekten yapmak istiyorsak öncelikle;

 

* Bahanelerden Kaçının : “Kendimi ayıracak zamanım  yok, yapacak çok fazla işim var, sorumlu olduğum insanlar, bu işi ben yapmazsam kimse yapmaz “gibi düşünceler sadece kendi kendimize yüklediğimiz fazla sorumluluklardır. Biz olmasak da hayat bir şekilde devam edeceğine göre işimizin, başka insanların, olayların bizim hayatımızın önüne geçmesine izin vermemeliyiz. Sorumluklarımızı yerine getirmeli fakat bu durumu abartarak hayatımızı yaşamamıza engel olacak hale getirmemeliyiz. Hayatımızı başka insanların hayatlarını yaşamakla geçirmek veya kendimize gereğinden fazla iş yüklemek yerine, bizi mutlu edecek aktivitelerle yaşamayı tercih etmeliyiz

 

* Kendiniz İçin Günlük veya Kısa Notlar Tutun ve Bunları Geriye Dönüp Okuyun: Günlük veya kısa notlar tutmak ve bunları ayda bir kez geriye dönüp okumak, olayların etkisinden kurtulduktan sonra bize yaptığımız doğru ve yanlış davranışları göstermede yardımcı olur, çoğu zaman olayın içindeyken yaşadığımız ruh hali sebebiyle kendimize zarar verecek davranışlar gösterebiliriz. Bunları geriye dönüp okuyarak yaptığımız davranışları irdelemek geleceğe daha sıkı sarılmamızı ve kendimizi önemsememizi sağlar.

 

* Geçmişte Olanlar İçin Üzülmek Yerine Geleceğimizi Planlayın: Geçmişte olanları değiştiremeyeceğinizi kabullenmek ve geleceğinizde kendinizi mutlu etmek adına adımlar atmak yarınınız için atacağımız en büyük adımdır.  Geçmişte yaşadığınız acıları düşünmek, geçmişte bizi mutsuz eden olayları veya insanları hatırlamak bize o günümüzü de mutsuz geçirmememize neden olmaktan başka bir şey katmayacaktır.

 

* Evinizde Mutlu Olun, Yaptığınız İşi Sevin: 

İnsanoğlunun hayatında en önemli seçimler iş ve eş seçimidir. Yaşamımızın çoğunu işimizde ve evimizde geçiririz. Bu yüzden mutlu olduğunuz bir eşle hayatınızı geçirin, kendinizi eşinizin ve çocuklarınıza adamayın, onları sevin, onlarla ilgilenin ama bunu abartmayın. Kendinizi önemseyin ki onlar da sizin mutluluğunuzla beslensinler.

 

* Sevdiğiniz İşi Yapın: Bireyin para kazanmak için sevmediği işi yapması ilerleyen zamanda stres ve mutsuzluktan dolayı o kişinin kazandığını parayı sağlığı için kullanmasına neden olur. Bu yüzden elinize geçecek miktar daha az olacak olsa da sevdiğiniz işle uğraşın.

Her Gününüzü Hayatınızın Son Günü Gibi Yaşayın: Hayatımızın anlık olduğunu unutmayalım bir saniye sonra kalp krizi geçirerek, bir kaza sonucu hayatımızı kaybedebilir ya da bir hastalığa yakalanıp geriye kalan hayatımızı onunla savaşmak zorunda kalarak geçirebiliriz. Bu yüzden isteklerinizi ertelemeyin. Tatilinizi, izlemek istediğiniz bir filmi izlemeyi, hayatta yapmak istediğiniz her şeyi mümkün olduğu kadar kısa bir süre içerisinde yapın. Planlarınızı ertelemeyin. Hayatla anlaşma imzalamadık ve ne olacağını bilmiyoruz. Bu yüzden planlarımızı , bizi mutlu edecek olan ne varsa o anda yapmaya çalışmalıyız.

 

* Egzersiz Yapın, Sevdiklerinizle Vakit Geçirin, Dinlenin: Ruhsal ve fiziksel sağlığımız için egzersiz yapmak büyük önem taşımaktadır. Hem mutluluk hormonumuzun artmasına hem de fiziksel olarak ideal olan kilo, kolestrol, yağ oranı gibi değerleri dengelememizde bize yardımcı olur. Hareketsiz olan birey kendini sürekli yorgun hissetmekle birlikte psikolojik olarak da kendini yaşama kaşı isteksiz ve mutsuz hisseder. Hormonları, vitamin değerleri, kan değerleri… Normal seviyede olmayan bireyler ayni zamanda psikolojik sorunlar da yaşarlar. Tıpkı susuz kalan birinin çölde serap görmesi, kadınların adet, hamilelik döneminde daha stresli olması, aşırı derecede iyot eksikliği olan bireyin sağlıklı düşünme gücünü kaybetmesi gibi

Sevdiklerimizle vakit geçirmek, gülümsemek, paylaşmak yaşam sevincimizi arttırır. Sevmek ve sevilmek duygusu temel ihtiyaçlarımızın başlarında yer alır. Bu duygularımızı yaşamak bizi daha sağlıklı hissettirir. Sürekli yalnız olan birey ise zamanla insanlardan daha çok uzaklaşır ve yaşama karşı istek duygusunda azalma yaşar.

Dinlenme de ruhsal ve fiziksel olarak bizi besler. Aktif olmak önemlidir ancak zihinsel ve fiziksel olarak dinlenme ihtiyacımızı karşılamamak ilerleyen zamanlarda bizi hastalıklara sürükleyebilmektedir.

Şu anda düşünelim bu hafta kendimiz için ne yaptık, kaç kez nedensiz yere stres yaşadık

(kırmızı ışık biz geçecekken yandığı için sinirlendik, hava koşularına müdahale edemeyecek durumda olmamamıza rağmen hava sıcak olduğu için öfkelendik…) kaç kez kendimizi mutlu edecek olayları “yarın yaparım” “hafta sonu giderim “şeklinde erteledik, fiziksel ve ruhsal sağlığımız için ne yaptık (düzenli beslenme, egzersiz, kendimize zaman ayırma, müzik dinleme, kitap okuma, sevdiğimiz bir yerde oturarak kendimizi dinleme…)

Hayatımız sonsuz değil, hayallerimizi gerçekleştireceğimizin garantisi yok ve bizi seven insanların en büyük mirası bizlerin onlara bırakacakları değil biziz. Bu yüzden hayatımızı sadece nefes alıp vererek değil mutlu olarak yaşayalım.