Gürkan Gökaşan
Dönüp dolaşıp, başladığınız noktaya vardığınız olmuştur. Olmayacak duadan tutun da, tutulmayacak yeminlere kadar bütün Atasözlerini ve Deyimleri cümle içerisinde kullanıp, bunların tümünden veya bazılarından ders çıkarıcı sonuçları da “yapılacaklar” listesinde işaretledik mi? E hade o zaman biraz da bu listedeki diğer başlıklara ilişelim.
Genellikle, tüm genellemeleri reddet(me)
Yaşamımız boyunca aldığımız birçok karar vardır. Hayatımızdan bazı şeyleri çıkarma, yeni şeylere yelken açma, duyarsız kalmak, daha duyarlı olmak vesaire… Karar mekanizmasının çalışmasında, içerisinde bulunduğumuz dönemin etkisi olduğu gibi, kişi veya kişilerin de etkisi bulunabilir. Hayatınıma giren, çıkan, arada kalan, arada kalmakta arada kalan veya orada hiç olmayan kişilerin, üzerimizdeki etkisi, güneş kremsiz “dıngır sıcağın” altında kalmakla neredeyse aynıdır. Ancak, karar verirken hiçbir genellemenin içinde bulunmama isteği genellemesi; çok genel bir yanılgının yaptırım gücü olabilir.
Merhaba, yanıldığıma sevindim
Yanılmanın, aslında sizi mutlu edeceği durumlar da olabileceğini hiç düşündünüz mü? Mesela, bir karar aldınız ve “Bir daha ………….” diye başlayıp, sonundaki yüklemle hayatınızı kısıtlamaya çalıştınız diyelim. Bu kararı yürürlüğe koyduktan sonra, yaşam kaliteniz, seçimleriniz vs. daha iyi bir durumdaysa, bir nevi yanılmanın size aldırdığı kararların bunda etkisi görmezden gelinebilir mi? O halde, yanılmak da bize birşeyler katıyor diyebilir miyiz? Yaklaşık 3 yıl önce, belirli yanılgıların beni içine ittiği bir fotoğraf sergisine hazırlanırken buldum kendimi. “İlk” kişisel sergim olmasının öneminin yanında, yanılgıların güzel şeyler olduğunu anladığım gerçeğine daha çok sevindiğimi söyleyebilirim.
İşte tam da bu yanılgıların bana yazdırdığı birkaç satırlık yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum:
Henüz tanışmamışken yanılgılarınla, derin bir nefes al hayata açılan kapının eşiğinden... Farkında bile olmadan yoldasındır zaten ve hikayenin en heyecanlı yeridir...
Az sonra inkar edeceğini bilmediğin bazı gerçeklerle birlikte savrulursun rüzgar seni nereye götürürse.
Karşılaşırken içini acıtan gerçeklerle, inkar edeceğin yanılgıların hemen yanıbaşında yürüyordur senle...
...ve şimdi, inkar ettiğin yanılgılarının farkındasın işte! Belki de henüz yolun başındayken ya da az kalmışken ‘bitiş’ çizgisini göğüslemene.
Tüm bunları düşünürken uzaklaştığını anlıyor ve çeviriyorsun başını yanılgılarını kaybettiğin uçsuz bucaksız göğe...
...ve tüm bu yaşadıklarının bir hata olduğunu kabul ediyor ya da reddediyorsundur... Ancak halen yoldaysan eğer; yürümeye devam et ve hiç durma!.. (2012, Kasım, Lefkoşa)
Fazla gurur, göze vurur
Ve sonra gördüğünüzü sandığınız gerçeği, aslında gözardı ettiğinizi farkedersiniz. Yani, gururun “0” ile çarpıldığı durumlarda, vazgeçmek ile direnmek arasında karar almak; hiç kolay birşey değildir. Sonunda, tekrardan yanılmak da mümkün. Zaten, yıllardır yanılmanın tadını damağımızda bırakan şey de, bu gururu gözardı edip aldığımız kararlar değil midir? Gurur falan hikaye arkadaşım, seviyorsan git konuş bence. Zaten, ruh senin değil mi? Serbest bırak onu, dönerse yine senindir.
-------------------------------------------------------------------
BU ARADA;
Edip Cansever’in “Yalnızlık Sensin” isimli şiirinin ufak bir kısmını sizinle paylaşmak istiyorum.
Oyuluyorum şu masmavi boşluğa,
Gölgesiz, kıpırtısız.
Yalnızlık sensin.