Ertuğrul SENOVA
Redif Nurel’in; Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüttüğü süreçte, Kalkınma Bankası’ndan 3,5 milyon Sterlinlik kredi talebinin onaylanması adına Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu ile dönemin Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı, DP Milletvekili Hasan Tosunoğlu’nun, kendisinden 2,5 milyon TL rüşvet istediği yönündeki iddiası polise taşındı…
Fikri Ataoğlu ile Hasan Tosunoğlu Nurel’in kendilerine iftira attığı gerekçesiyle polise başvururken, HP Genel Başkanı Kudret Özersay ise, iddiaların araştırılması adına polise şikayette bulundu.
İddialara ilişkin YENİDÜZEN’e konuşan Hasan Tosunoğlu, “Söylenenler tamamen iftira, yalan… Nurel’e, Kalkınma Bankası’na başvurduğu ilk günden, bu projeyle kredi alamayacağını söylemiştim” dedi.
Öte yandan rüşvet iddiasını ortaya atan Nurel ise, Tosunoğlu’nun sözleri üzerine, “Kesinlikle böyle bir şey yok. Hatta Tosunoğlu kendisi, kredi miktarını 6 milyon Dolar’a yükseltmemi önerdi, yaptığım işi, talep ettiğim miktarla bitiremeyebileceğimi söyledi” dedi.
Kıbrıs’ın kuzeyi, bir kez daha “rüşvet” iddiasıyla sarsıldı…
YENİDÜZEN, hem iddiayı ortaya atan, hem de iddiaya konu olan tarafla görüştü.
Rüşvet iddiasını ortaya atan Redif Nurel:
“Önce 500 bin TL ve 1 daire istediler, sonra 2,5 milyon TL”
2020 yılında UBP’den istifa eden ve müteahhitlik işiyle uğraşan Redif Nurel, Girne’de bir apart – otel inşaatına başladı. Ancak araya pandeminin girmesi üzerine maddi açıdan sıkıntıya girdi. Bu süreçte Nurel, kendi ifadesiyle “Fikri Ataoğlu’nun ısrarı sonucu” Demokrat Parti’ye üye oldu, ardından da Genel Başkan Yardımcısı görevini üstlendi.
İnşaatı tamamlamak adına, sıradan bir vatandaş olarak Kalkınma Bankası’na kredi başvurusunda bulunduğunu söyleyen Nurel, 3,5 milyon Sterlinlik kredi başvurusuna halen onay almadığını, artık bu işin peşini bıraktığını, öz kaynaklarıyla inşaatı tamamladığını söyledi.
Kredi başvurusunun ardından, hem Fikri Ataoğlu hem de dönemin Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Tosunoğlu tarafından “oyalandığını” söyleyen Nurel, çeşitli defalar kredinin onaylanacağı yönünde sözler verildiğini, ancak bu sözlerin tutulmadığını ifade etti.
Krediye güvenerek ileriye dönük çekler kestiğini, mahcup duruma düşürüldüğünü savunan Nurel, bekleme sürecinde 2 kez Fikri Ataoğlu, Hasan Tosunoğlu ve adını gizlediği şahidi ile birlikte dörtlü toplantılar yaptıklarını, bu toplantılarda kendisinden rüşvet talep edildiğini iddia etti.
Nurel, toplantı sürecini şöyle anlattı:
“Bir gün beni aradılar, toplantı yapmamızı istediler. Yaklaşan seçimler için partinin ekonomik desteğe ihtiyacı olduğunu söylediler. Ben de partinin genel başkan yardımcısı olduğumu, partiye maddi açıdan destek vereceğimi vurguladım. Önce 500 bin TL ve 1 daire istediler, tamam dedim. Bunu DP’nin piyangosu için kullanacaklarını söylemiştiler. Daha sonra tekrar aradılar, yine toplantı yaptık. Bu kez 500 bin TL ve daireden vazgeçtiklerini söylediler, Kalkınma Bankası’ndan alacağım krediden 2 buçuk milyon TL vermemi istediler. Aslında rüşvet istediklerini ben o an anladım. Eğer bu para parti hesabına yatırılacaksa ve harcanışını göreceksem, bunu kabul edeceğimi söyledim. Hemen ardından toplantı sonlandı, araya mesafe girdi, otoritemi sarsmaya çalıştılar, patiden ihracımın istenmesine kadar varan bir yola girildi.”
Ataoğlu ile Tosunoğlu, Nurel’i polise şikâyet etti
Redif Nurel’in iddiaları üzerine YENİDÜZEN’in ulaştığı bilgilere göre hem Başbakan Yardımcısı Fikri Ataoğlu, hem de dönemin Kalkınma Bankası Yönetim Kurulu Başkanı, DP Milletvekili Hasan Tosunoğlu, iddiaları polise taşıdı.
YENİDÜZEN’e konuşan Hasan Tosunoğlu, “Söylenenler tamamen iftira, yalan… Nurel’e, Kalkınma Bankası’na başvurduğu ilk günden, bu projeyle kredi alamayacağını söylemiştim” dedi.
Nurel ise, Tosunoğlu’nun sözlerinin sorulması üzerine, “Kesinlikle böyle bir şey yok. Hatta Tosunoğlu kendisi, kredi miktarını 6 milyon Dolar’a yükseltmemi önerdi, yaptığım işi, talep ettiğim miktarla bitiremeyebileceğimi söyledi” ifadelerini kullandı
Nurel, hakkında polise şikâyette bulunulduğunun belirtilmesi üzerine, “İstediklerini yapsınlar, korkum yok” dedi.
HP, Nurel’in iddialarını polis ve savcılığın gündemine taşıdı
Öte yandan Halkın Partisi ise Nurel’in iddialarını hem polis hem de Başsavcılığın gündemine taşıdı.
Konuyla ilgili açıklama yapan HP Genel Başkanı Kudret Özersay, çürümenin artık hat safhaya vardığını ve en önemli ihtiyacın temiz siyaset ile yolsuzluğa karşı mücadele olduğunu vurguladı.
Özersay açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bu sabah itibari ile bu videoda yer alan rüşvet, yolsuzluk iddialarını hem Başsavcılığa hem de Polise şikayet ettik, takipçisi olacağız ve kamuoyuna da gelişmelerle ilgili bilgi vereceğiz. Ülkedeki kirlenme artık kabına sığmıyor dışarıya taşıyor. Temiz siyaset ile yolsuzluk ve hukuksuzluklara karşı mücadele bu ülkenin tek çıkışı yoludur.”
Akansoy, polis ve savcılığı göreve çağırdı:
“Açıklamalar ihbar kabul edilmeli”
Konuyla ilgili açıklama yapan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Sekreteri Asım Akansoy ise, bir süreden beridir gerek Cumhurbaşkanlığı makamındaki Ersin Tatar'ın gerekse hükümet yetkililerinin hakkında çıkan rüşvet iddialarıyla ilgili polisi göreve çağırdı.
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Akansoy, "CTP olarak, her iki konu ile ilgili gelişmelerin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz" ifadelerine yer veri.
Akansoy'un açıklaması şöyle:
"Bir süreden beri Cumhurbaşkanlığının ve hükümet mensuplarının yolsuzluk ve rüşvet olaylarına karıştığına dair iddialar basına yansımaktadır.
Bu kirli ilişkilere dönük iddialar, ekonomik ve sosyal düzenimizi ciddi anlamda bozmakta, haklı olarak toplumumuzda infiale dönüşmektedir.
Bu çerçevede Savcılığın ve Polis Genel Müdürlüğünün, yapılan açıklamaları açık ihbar kabul etmesi, her iki konu ile ilgili süratle soruşturma yürütmesi şarttır ve gereği derhal yapılmalıdır.
CTP olarak, her iki konu ile ilgili gelişmelerin takipçisi olacağımızı kamuoyuna bildiririz."