Demokrat Parti Genel Başkanı Serdar Denktaş, siyasetin aklanması gerektiğini belirtti, "Umarım bu olay siyasetin aklanması için vesile olur, benzeri oyun ve projeler gündeme gelmez" dedi.
Hükümetin bozulduğu ortamda ekonomik krize dikkat çeken Serdar Denktaş, "Oyun içinde oyun oynatılmaya ve oyalanmaya devam ediyoruz" yorumunu yaptı.
"Türkiye'ye giderek, kendi yasal kaynağımızı kullanmamızı engellemek isteyenler oldu" diyen Serdar Denktaş, dörtlü koalisyonun sonunu getiren gelişmelerle ilgili şu yorumu yaptı:
"Özersay, istifa hamlemden sonra icraata devam etmektense çekilmeyi tercih etti. Görev tamamlandı. İstifam, dürüst siyaset polisliğine soyunan ancak kendisine verilen görevi yapmayan kişinin elinden oyuncağını almak içindi"
DP Genel Başkanı, Milletvekili Serdar Denktaş'ın basın açıklamasından satır başları:
"Siyasi hayatım boyunca çeşitli manevralarla mücadele etmek, inandığım yolda yürümekten vazgeçmemek, önüme çıkan engelleri aşamayacağımı anladığımda pes etmemek günlük hayatımın bir parçası oldu.
Hoşgörü sahibine sonuna kadar sahip çıkan bir anlayış içerisinde hareket eden, halkın bize verdiği görev neticesinde, atandığım makamlardan değer veren 30 yıldan bahsediyorum. Bu süre içerisinde icraat yapmak için uğraş verirseniz, size saldıranlar ortaya çıkar… Haklı, haksız eleştirileri tecrübe çantanıza koyar devam edersiniz.
S.Denktas: Özersay, istifa hamlemden sonra icraata devam etmektense çekilmeyi tercih etti. Görev tamamlandı. İstifam, dürüst siyaset polisliğine soyunan ancak kendisine verilen görevi yapmayan kişinin elinden oyuncağını almak içindi
Su akar yolunu bulur. Dün yaptığım kısa açıklamada aklanmadan bahsetmiştim. Neyin aklanacağına odaklanmanızı istiyorum. 8 Mayıs’ta aldığım kararın bildiriminde, hükümetin devamı halinde, Meclis içerisindeki oyumu hükümet lehine kullanacağımı, tüm icraatlarının değerlenmesini, dokunulmazlığının kaldırılmasını talep ettiğimi vurgulamıştım.
Özersay, istifa hamlemden sonra icraata devam etmektense çekilmeyi tercih etti. Görev tamamlandı. İstifam, dürüst siyaset polisliğine soyunan ancak kendisine verilen görevi yapmayan kişinin elinden oyuncağını almak içindi
Özersay, benim bu hamlemden sonra hesap verebilirlik adına kendisine engel olduğumu iddia ettiği unsuru kaldırmama rağmen, hükümetten çekilmeyi tercih etti.
Kendisine yapılan telkinleri, bahanesini yaratarak yerine getirdi. Görev süresi doldu.
Böylesine zorlu bir dönemde, bu şekilde sorumsuzca davranmamalıydı. .
Bir süredir hakkımda bazı basın yayın organlarından yürütülen saldırılar var. Bunların tümüyle uğraşmak gerçekten yorucu iken, bu saldırıların siyasi etkileri de oluyor. Saldırıları yapanlar, organize edenler rahattırlar. Bu saldırıların altında yatan nedenleri tespit etmek oldukça zordur. Yasal yollardan hakkımı arayacağım, aramaktayım. Yasal süreçlerin tamamlanması zaman alır. Birileri çamur atar, izlerini silmek için yıllarınızı harcarsınız.
Hakkımda, suç iddiası varsa, yargı önüne gelmelidir. Siyasi alan yargının yerini alamaz. Son zamanlarda medyada hükümetin düşeceğine dair, tek elden yönetilmiş gibi, sistemik yayınladr oldu. Bu yayınlarda genel hep aynı parti üzerinden yeni hükümet senaryoları yazıldı. Öyle anlaşılıyor ki HP bu koalisyonun zayıt halkası olarak seçildi.
"Türkiye sevdalısıyım. Büyüdüğüm evde bunu öğrendim. Aynı evde Kıbrıslı Türkün ciddi anlamda saygıyı hak ettiğini öğrendim."
Bu ülkede siyasetin aklanması gerekiyor. Siyaset, bu tür söylem ve eylemlerden arınmalıdır. Türkiye sevdalısıyım. Büyüdüğüm evde bunu öğrendim. Aynı evde Kıbrıslı Türkün ciddi anlamda saygıyı hak ettiğini öğrendim. Gerçek Türkiye sevdalısı olarak, doğru bildiğim neyse onu savundum. Eğilmedim, dik durdum, yanlış yaptıysam özür diledim.
60 yaşında geldiğim bugünlerde karşıtıma bayda atarak hareket etmedim. Arkadan bıçaklayanlar oldu, affetmeyi bildim. Her şeyden öte hangi makamda olursam olayım, önce insan olduğumu hiç unutmadım. Doğru ve yanlışlarım oldu, ama ayrıştırıcı olmadım.
Genç arkadaşım yaptığı yanlışı empati yaparak anlamaya çalışıyorum.
Umarım bu olay siyasetin aklanması için vesile olur, benzeri oyun ve projeler gündeme gelmez
Rauf Denktaş Üniversitesi...
Hükümetin daha yapabileceği çok iş vardı. Birçoğu sadece Bakanlar Kurulu’na kalmış hususlardı. Şimdi her şey durdu. Hayat devam ediyor ama olmayan sorunu yaratarak, oyun içinde oyun oynatılmaya ve oyalanmaya devam ediyoruz.
Bahane olan Rauf Denktaş Üniversitesi kurulmuştur. Hayalimiz Surlariçi’nin her kademesinin değer kazanmasını sağlamaktır. Her üniversiteye verilen arazi bu üniversiteye kiralandı.
Hazine Malları Yasası kapsamında gerekli izinleri alabilmek için 10 yıllık kiraladım. Ulaştırma Bakanlığı ile yol projesinin yapılması için görüşmeler yapılmaktaydı.
Soyadım Denktaş olmasaydı, bu izin verilmeyecek miydi? Bunun cevabını kimse vermedi. Bu nedenle bu bahaneyi kabul etmiyorum.
Keşke Özersay da böylesine büyük yatırımın önemini kavrayıp, yatırıma katkı sağlamış olsaydı.
Türkiye’nin katkısı…
14 ayı bu hükümette olmak üzere, 3 yıldır Maliye Bakanlığı görevini yürüttüm. Çektiklerimizi bir ben bir bürokrat arkadaşlarım biliyor.
Para akışı, Türkiye’den sağlanamadı.
Uçağa binip, Türkiye'ye giderek, kendi kaynağımızı kullanmamızı engellemek isteyenler oldu.
Şu anda bir hükümet denemesi daha vardır. Keşke hükümet sürseydi. Farklılıklarımıza rağmen halkın iyiliği için asgari noktalarda buluşabilseydik. Kucaklayıcı hareketlerimizi eylemlerimizi sürdürebilseydik. Olmadı, kına yakabilirler.
Yine de inanıyorum ki "güzel günler göreceğiz."
Ekonomik protokolün imzalanması…
Bu hafta içerisinde protokolün bize ulaştıracağına yönelik bilgiyi muhalefetten almıştık. Protokolün imzalanması ile paranın gelmesi iki ayrı olaydır.
UBP-HP Koalisyonu…
Aldığımız duyumlara göre UBP-HP koalisyonu çoktan kuruldu. Göreceğiz, su akar yolunu bulur.
Türkiye tarafından ‘istenmeyen adam’ konusu…
30 yıl içerisinde ‘istenmeyen adam’ konusu yükseltilerek, seslendirildi. Türkiye’ye gönül itibariyle benden daha yakın biri olduğunu düşünmüyorum. Kimisi gelecekte güvenli teminat, çıkar, para koparmak için Türkiye’ye yakın davranabilir. Bir taraftan kör aşık konumundayken, bu fazla yakınlık itiyor mu bilmiyorum. Basına ve muhalefete göre, durum bu. Türkiye’nin bana ters bakması, buradaki arkadaşların müzevirliğiyle ilgilidir.
Ne yapıyorsak kendi kendimize yapıyoruz. Müzevirlikten vazgeçmeliyiz. Ben de bu arkadaşları halka müzevirliyorum. Maaşları ödeyemeyip, hükümet düşsün diye kendi yasamızın bize verdiği yetkiyi, farklı yansıtıp, almamız gereken avansı engellemeye kalktılar.
UBP ile görüşme…
Önümdeki tek randevu Cumhurbaşkanı’nın verdiği randevudur. Çeşitli senaryolar olabilir, bu bir süreçtir. Gündeme UBP ile görüşme gelmedi. Böyle bir talep gelirse MYK değerlendirir, karar olur. Bir sonraki hükümette partim olsa da ben görev alacak değilim.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunu önümüzdeki günlerde parti yetkili organları ile paylaşacağım. Sonrasında açıklama yapacağım. (YENİDÜZEN)
Görüntü Fehime Alasya
Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Serdar Denktaş, bir sonraki hükümette DP olsa bile kendisinin kabinede görev almayacağını açıkladı. Denktaş düzenlediği basın toplantısında soruları da yanıtladı.
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerine mi hazırlanacaksınız?” sorusu üzerine Denktaş “O noktaya yaklaşmak üzereyiz. Haziranı beklemekteydim. Önümüzdeki günlerde parti kurullarını toplayıp, niyetimin ne olduğunu önce onlarla paylaşıp, sonra gerekli açıklamaları yaparım” ifadelerini kullandı.
“Bazı kesimler sizin Türkiye tarafından istenmeyen adam ilan edildiğinizi söyledi, bu konudaki düşünceniz nedir?” sorusu üzerine Denktaş “Eğer Türkiye bana ters bakıyorsa buradaki arkadaşlarımızın müzevirliği nedeniyledir” dedi.
“(MAAŞ ÖDEMESİNDE) SORUN OLMAMASI GEREKİR”
Bu ay maaşların ödenmesinde bir sıkıntı yaşanmasını bekleyip beklemediği sorusu üzerine Denktaş “ödeme sorunu olmaması gerekir” yanıtını verdi.
Konuşmasında “oyun” “proje” “manevra” gibi konulardan bahsederken kimden bahsettiğinin sorulması üzerine Denktaş “Aldığım duyumlara göre hep yazan zaten sizlersiniz dolayısıyla biliyorsunuz. O duyumlardan hareket ederek Ersin Bey gibi sorunuzu yanıtlamayacağım” dedi.
“BU ORGANİZEYİ YAPANLARI VE NEDENLERİ TESPİT ETMEK ÇOK KOLAY DEĞİL, İSPAT ETMEK NEREDEYSE İMKÂNSIZ”
Denktaş “Bu organizeyi yapanları ve nedenleri tespit etmek çok kolay değil, ispat etmek neredeyse imkânsız dolayısıyla bu sorunuzu es geçiyorum” ifadelerini kullandı.
“İstifanın ardından kurulabilecek yeni hükümet döneminde ekonomik protokolün kısa bir sürede imzalanabileceğini düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine Denktaş “Çok ilginçtir maliye bakanıyım ama bu hafta içinde protokolün bize ulaştırılacağı haberini geçen hafta muhalefetten almıştım” dedi.
“PROTOKOLÜN İMZALANMASIYLA PARANIN GELMESİ İKİ AYRI OLAY”
Denktaş şöyle devam etti:
“Beklenti o doğrultuda ama bakanlığım süresince, bana son birkaç gün içinde yapılan talepleri gördüğümde, protokolün o kadar erken gelmeyeceğini de anladım ama elimde kesin bir bilgi de yok.
Şunu bir kere halkımız iyice anlasın. Protokol imzalanırsa para gelir diye bir şey yok. Protokolün imzalanmasıyla paranın gelmesi iki ayrı olay. Protokol imzalanırsa para gelir diye bir şey yok. Protokolün imzalanmasıyla paranın gelmesi iki ayrı olaydır. 2018’de protokol imzalanmıştı ama para gelmiş miydi? Hayır. Ama muhalefet bunu iyi işledi, basın da. Tekrar ediyorum, protokolün imzalanması ile para akışının başlaması aynı şey değil”
Siyasi kulislerde HP ve UBP’nin bakanlıklarda dahi anlaştıklarına dair duyumlarla ilgili görüşü istenen Denktaş, “Gerçekten yorum yapmak istemiyorum” dedi.
Başbakan Tufan Erhürman’ın “ben yazılanlara değil, ortaklarımın gözlerine bakarak hareket ediyorum” sözlerini hatırlatan Denktaş “O gözlere ben de bakmaktaydım ve çok güven vermekteydi. Hatta bu kadarı da olabilir mi diye Sayın Başbakan’la konuştuk da. Göreceğiz, su akar yolunu bulur” dedi.
“BENİM BÜYÜDÜĞÜM EVDE TÜRKİYE AŞKI VARDI”
“Bazı kesimler sizin Türkiye tarafından istenmeyen adam ilan edildiğinizi söyledi, bu konudaki düşünceniz nedir?” sorusu üzerine Denktaş “30 yıl içinde istenmeyen adam konusu yükseltilerek seslendirildi. Türkiye’ye gönül itibariyle benden daha yakın, daha bağlı biri olduğunu sanmıyorum. Kimisi Türkiye’yi para koparılacak yer olarak görebilir, kimi geleceğin teminatı olarak görebilir, kimisi de çıkarı doğrultusunda davranır. Benim büyüdüğüm evde, Türkiye aşkı vardı. Ben böyle bir kör âşık durumundayım. Bu fazla sevgi mi itiyor? Çünkü bazen olur, ilişkilerde fazla yakınlık gösterirsiniz, uzak tutar karşınızdaki sizi. Gerçekten Türkiye beni istenmeyen adam ilan etti mi? Ben böyle bir ilan duymadım ama basınımıza göre, muhaliflerime göre durum bu” ifadelerini kullandı.
Denktaş, bu konu daha önce Meclis’te gündeme geldiğinde “bunun açıklamasını ben yapamam. Türkiye’nin burada bir temsilcisi var, büyükelçi. Gidin ona sorun, ben istenmeyen adamsam bunu size o söylesin” yanıtı verdiğini anımsattı.
“EĞER TÜRKİYE BANA TERS BAKIYORSA, BURADAKİ ARKADAŞLARIMIZIN MÜZEVİRLİĞİ NEDENİYLEDİR”
Daha önce de Meclis’te “protokol neden imzalanmadı” sorusuna cevap verirken muhalefet kanadından “anlat anlat ama sana inanmayacağız” tepkisi gelince “bana inanmayacaksanız, ben açıklama yapmıyorum. Sayın Erdoğan’a sorun” dediğini kaydeden Denktaş “Bunu, Sayın Erdoğan’a ‘Sorumluluğu Serdar size attı’ şeklinde bildirdiler koşarak. Eğer Türkiye bana ters bakıyorsa buradaki arkadaşlarımızın müzevirliği nedeniyledir” ifadelerini kullandı.
Denktaş sözlerine şöyle devam etti:
“Bahsettiğim siyasetin aklanması işte tam olarak budur. Burada koltuk hırsıyla biz kendi kendimizi Türkiye’ye, Amerika’ya, İngiltere’ye şikâyet etmeye devam ettiğimiz müddetçe, olayları çarpıttığımız müddetçe kendi ayaklarımız üzerinde duramayacağız. Türkiye ve KKTC ayrılmaz bir bütündür” dedi.
“MÜZEVİRLİKTEN VAZGEÇMELİYİZ”
“Ne yapıyorsak kendi kendimize yapıyoruz” diyen Denktaş “Ben siyasetteki arkadaşlarımdan kendi kendimize saygı duyacak bir yaklaşım bekliyorum. Müzevirlikten vazgeçmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Konuşmasına “Maaş ödeyemeyeyim ve hükümet düşsün diye kendi yasamızın kendi paramızı kullanmamıza verdiği yetkiyi gidip yanlış aktararak yasal değil diyerek almamız gereken bir avansı almamızı engellemeye kalktılar. Kime zarar? Bana değil” şeklinde devam eden Denktaş, bu gibi olayların Türkiye-KKTC ilişkilerine zarar verdiğine işaret etti.
Denktaş konuşmasına şöyle devam etti:
“Ben bu ülkenin, her ülkenin talep edeceği kadar dış yatırım almak suretiyle, kendi ayakları üzerinde duracak bir ekonomik yapıya sahip olduğuna inanıyorum. Bu ülkenin adım adım çok daha iyi bir noktaya varacağına inanıyorum. Yeter ki kendi kendimize bayda atmayalım. Önce insan, sonra siyasetçi olmaya ve sonra da bir makama geçmeye odaklanalım.”
“BENİ SEÇEN HALKIMIN HAKLARINI KORUMAKTIR BENİM ANA GÖREVİM”
Türkiye hükümetleri tarafından istenmeyen adam olduğunu kabul etmediğini dile getiren Denktaş “Ama her söyleneni kabul eden birisi de değilim. Beni seçen halkımın haklarını korumaktır benim ana görevim. İster muhalefette olayım, ister iktidarda olayım, ister hiç siyasette olmayayım öyle böyle hasbelkader siyasi bir figürüm bu ülkede, soyadımla, kendi 30 yıllık siyasi yaşamımla. Yanlış bir şey görüyorsam bunu seslendirmekten yanlış bir talep geliyorsa bunu engellemekten geri durmam çünkü bana oy veren vermeyen KKTC vatandaşlarının bana verdiği görevdir bu” şeklinde konuştu.
“ŞU ANDA ÖNÜMDEKİ TEK RANDEVU CUMHURBAŞKANI’NIN VERDİĞİ RANDEVU”
Bir basın mensubunun oluşacak olası koalisyon senaryolarına işaret etmesi ve “İlle UBP ile görüşeceksiniz diye düşünüyoruz bu konuda kırmızı çizgileriniz var mı?” sorusu yöneltmesi üzerine Denktaş “Şu anda önümdeki tek randevu Cumhurbaşkanı’nın verdiği randevu. Bunun dışında bize gelen bir randevu yok” dedi.
“BİR SONRAKİ HÜKÜMETTE PARTİM OLSA BİLE BEN GÖREV ALACAK DEĞİLİM”
Konuşmasına “Mecliste her türlü aritmetik vardır. Bu aritmetiğe göre çeşitli senaryolar olabilir. Bizim şu an için MYK gündemine böyle bir talep gelmedi” şeklinde devam eden Denktaş “Böyle bir talep gelirse MYK bunu değerlendirir ama şunu söyleyebilirim bir sonraki hükümette partim olsa bile ben görev alacak değilim” dedi.
“(CUMHURBAŞKANLIĞI ADAYLIĞI KONUSUNDA) ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE PARTİ KURULLARINI TOPLAYIP NİYETİMİN NE OLDUĞUNU ÖNCE ONLARLA PAYLAŞIP SONRA GEREKLİ AÇIKLAMALARI YAPARIM”
“Cumhurbaşkanlığı seçimlerine mi hazırlanacaksınız?” sorusu üzerine ise Denktaş “O noktaya yaklaşmak üzereyiz. Haziranı beklemekteydim. Önümüzdeki günlerde parti kurullarını toplayıp niyetimin ne olduğunu önce onlarla paylaşıp sonra gerekli açıklamaları yaparım” ifadelerini kullandı. (TAK)