Yaklaşık iki bin seyircinin izlediği dünkü karşılaşmanın temposu, bulunan gol pozisyonları ve aksiyon, maçın keyifli geçmesine sebep oldu. Her iki takımın gol atmadığı bir çok maçın doksan dakikası nerdeyse uyku modunda geçer. Dünkü maçta tam tersi, gol sesi çıkmamasına rağmen keyifle izlediğimiz bir müsabaka oldu.
Seyirci bir müsabakayı ne kadar güzelleştirir bir kez daha gördük. Mağusa taraftarı takımına sahip çıkıyor. Maç boyunca desteğini hiç esirgemiyor. Dün adına seyircinin tutumu geçer not aldı. Centilmenliği elden bırakmadılar. Müsabakaya bakacak olursam; oyuna hızlı başlayan Mağusa olmasına rağmen gol pozisyonu üretmede zorlandılar. İlk 45 dakika içinde etkili ataklar geliştiremediler. Buna karşın Binatlı iki pozisyon buldu. İkinci yarı her iki takımın tehlikeli atakları izleyenleri de mutlu etti. Her iki takım da çok net pozisyonları harcadı.
Binatlı kalesinde gördüğü en net gol pozisyonunu John Bello kale çizgisinden çıkarttı. Bu başarısı en az gol atması kadar değerliydi. Mağusa takımın en fazla güvendiği Uğur ve Kabore kayıptılar. Uğur birkaç pozisyon taşımasına rağmen final paslarında ve vuruşlarında etkisiz oynadı. Kabore maç boyunca bir kafa vuruşu dışında sahada yoktu. Sarı yeşilli Mağusa takımı dün kendi saha ve seyirci avantajını iyi kullanamadı. Yasin Kurt da takımına katkı veremeyen oyunculardan. Sahada en fazla göze giren, takıma katkı koyan oyuncular kim derseniz bana göre Nurettin ve Lowenye Ogbe’yi göstermek mümkün. Hüseyin Kayalılar’ın eksikliği hissedildi. Takımın vitesi düşük kaldı. Maç öncesi Ali Oraloğlu saha içinde taktik verdi. Yayıncı kuruluşa ise saha içi röportajını yaptı. Bu ceza kıstası dışında olsa gerek diye maçı izleyenler sorup durdu. Oysa ki ceza alan teknik direktörlerin futbolcu ile son buluşması sahaya gelene kadardır.
Binatlı bu deplasmana gelirken akıllarında ‘yenilmeyeyim’ sevdası ön plandaydı. Bunu maçın genelinde hissettirdiler. Defans güvenliğini elden bırakmadılar. Kendileri için zor görünen bu deplasmanı hasar almadan bitirme düşüncelerinde istediklerini aldılar. Oysa ki dün istediğini sahaya yansıtamayan rakiplerine karşı galip gelmek için fırsat vardı. Kazanmaları halinde rakibine iki maçlık fark açılabilecekti. Ligde geri sayım başlamışken rakibinin gardını düşürmek için kazanmak çok önemlidir. Bunu geçeyim sonra bakarız demek yerine sahada istediklerini galibiyet için yapmak gerekir. Dün her iki takımın ikişer puan kaybı ile Çetinkaya’nın ayak sesleri enselerinde hissedilmeye devam ediyor. Binatlı maçı kazanacak fırsatları bulmadı mı? Buldu. Maçı kazanacakları anlar yaşandı. Kemal Uçaner’in ve Ömer’in kaçırdıkları akılda kalan en net pozisyonlar. İlk devrede atılan ve ofsayt gerekçesi ile iptal edilen golleri de bana göre gol gibi geldi. Binatlı ilerde üçlüyü her maç kullanmalı. Batshi – Bello – Kemal arasında ligin ilk yarısında kurulan ahenk tekrardan kurulmadığı taktirde Binatlı zorlanacaktır. Kısa süreli oynayan bu üçlü takımı galibiyete taşıyacak pozisyon buldu. Uçaner eski formuna gelir mi? Kilosunu azaltır mı? Hepsi kendine kalmıştır. Son olarak bu ligin her maçı bu kadar seyirci ile oynanma hayalimin gerçek olmasını diliyorum.
Maçın hakemi Fehim Dayı zor bir müsabakadan yüzünün akı ile çıktığını çok net belirtmek isterim. Çaldığı düdükler ve kullandığı kartlarında haklı olduğunu sadece ben değil maçı izleyenler de çok net görünce maçın tansiyonu yükselmedi. Tebrikler. Tek aklımda kalan iptal edilen Binatlı golüdür.