Sadece Maraş değil, başka unsurlar da pakete eklenmeli

Maraş’la ilgili ‘Klasik Türk Pozisyonu’, yani ‘Maraş kapsamlı çözümün bir parçası’ görüşünden farklı düşünüyorum.

Doğu Akdeniz Üniversitesi,  Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, MARAŞ konusunu yorumladı

 

Doğu Akdeniz Üniversitesi,  Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Sözen, Maraş’la ilgili ‘Klasik Türk Pozisyonu’, yani ‘Maraş kapsamlı çözümün bir parçası’ görüşünden farklı düşündüğünü ifade etti.

Sözen, resmi müzakere süreci ile birlikte Maraş’ın yasal sahiplerine açılmasının yanı sıra, Mağusa Limanı’nın Avrupa Birliği (AB) ile doğrudan ticarete açılması, Kıbrıslı Türklere doğrudan uçuşun sağlanması gibi Kıbrıslıların hayatında ‘olumlu’ değişiklik yaratacak güven artıcı önlemlerin yürütülmesinin gerektiği görüşünü belirtti.
Prof. Dr. Sözen, başarılı bir çözüme ulaşabilmek içim, daha kapsamlı, yeni barış sürecine doğru işleyecek bir süreçte, resmi müzakereler devam ederken bir taraftan da averaj Kıbrıslıların yaşamını olumlu yönde değiştirecek, Güven Artırıcı Önlemler Paketi’nin birlikte götürülmesi gerektiğine işaret etti.

Müzakerelerle birlikte güven artıcı önlemler…
“Resmi müzakereler çok iyi tasarlanmalı” diyen Sözen, diğer taraftan da güven yaratıcı önlemler çerçevesinde, Kıbrıslıların yaşamını etkileyecek unsurların da sürece katılması gerektiğine işaret ederken, tek başına Maraş’ın değil, başka unsurların da bu pakete eklenmesi gerekliliğine dikkat çekti.

Maraş, Mağusa Limanı, doğrudan uçuş…
Sözen, Maraş’ın Birleşmiş Milletler denetimde yasal sahiplerine açılmasının yanı sıra, 1993 Birleşmiş Milletler paketinde olduğu gibi ‘serbest bölge’ olmasının, Mağusa Limanı’nın Avrupa Birliği ile doğrudan ticarete açılmasının ve Kıbrıslı Türklerin doğrudan uçuşlarının sağlanmasının da bu pakete eklenmesi gerektiği görüşünü belirtti.

“Büyük katkı sağlar…”
Sözen, Maraş’la birlikte Mağusa Limanı’nın doğrudan ticarete açılmasının, Maraş’ın yeniden yapılandırılması çalışmalarında kolaylık sağlayacağı gibi ekonomiye de büyük katkı sağlayacağına işaret etti.
Maraş’ın yasal sahiplerine açılmasını özelde Mağusa, genelde ülke ekonomisine büyük katkı sağlayacağına işaret eden Prof. Dr. Sözen, insanlarda işbirliği kültürünün gelişmesine de katkı sağlayacağına dikkat çekti.

“İyi niyet gösterilsin ki karşı taraf da iyi niyete zorlansın”
Kıbrıslı Türklere Ercan’dan doğrudan uçuşun sağlanmasının veya Lefkoşa Havalimanı’nın hem Kıbrıslı Türkler, hem de Kıbrıslı Rumların kullanımına açılmasının alternatifler arasında olduğunu ifade eden Sözen, Türkiye’nin Kıbrıslı Rumlara bir liman açmasının da bu paket içersinde yer alabileceğini kaydetti.
Türkiye’nin bu süreçte sembolik de olsa, mesaj verme anlamında adadan asker çekmesinin ‘iyi niyet göstergesi’ olacağına işaret eden Ahmet Sözen, “İyi niyet gösterilsin ki karşı taraf da iyi niyete zorlansın” şeklinde konuştu.

Üçüncü ayak Hidrokarbon…
Barış sürecinin üçüncü ayağı olarak Hidrokarbon konusunda yürütülecek çalışmalara işaret eden Prof. Dr. Sözen, tarafların, doğal kaynakları olan bölgesel güçlerle birlikte yürütüleceği işbirliğinin, istikrar ve barışa da katkı sağlayacağına vurgu yaptı.

***


“Süreç ‘al-ver’e dönmeli”

Resmi müzakere sürecinin önemine de dikkat çeken Sözen, sürecin doğru bir şekilde yeniden dizayn edilmesi gerektiğini ifade etti.
Ekim ayında başlaması planlanan resmi müzakerelerin ‘ne şekilde başlayacağının’ çok iyi dizayn edilmesi gerekliliğini yineleyen Sözen, ‘Takvimlendirme’ yapmanın önemine de vurgu yaptı.
Sürecin ‘sonu açık, ilelebet’ olmaması gerektiğinin altını çizen Sözen,  sürecin ‘Al-ver’e dönüştürülmesi gerektiği görüşünü belirtti.
Müzakerelerde şimdiye kadar kullanılan, ‘teker teker dosyalar üzerindeki müzakereler’ yerine, tüm dosyaların masada açık olacağı müzakere sürecine geçilmesi gerektiğini ifade eden Sözen, konular arası ‘al-ver’in başlaması gerektiğini kaydetti.
“Başka türlü çıkmazı aşamayız” diyen Sözen, müzakere sürecindeki düğümün ancak konular arası ‘al-ver’le düzelebileceği görüşünü belirtti.

***

“Süreç teknikleştirilmeli, siyasetten uzaklaştırılmalı”

Müzakere sürecine ‘teknik insanların’ dahil edilmesi gerekliliğine vurgu yapan Prof. Dr. Sözen, siyaset dışı, konusunda uzman kişilerin müzakere sürecinde teknik konuları görüşmesi gerektiği düşüncesini belirtti.
Sözen, “Süreç teknikleştirilmeli, siyasetten uzaklaştırılmalı” derken, iki liderin de uzmanların çalışmalarının ardından oturup karar vermesi gerektiğine işaret etti.

“Taraflar sürece dahil olmalı…”
Kıbrıslı Rum ve Türk Liderlikleri’nin yanı sıra, tarafların da sürece dahil olması gerektiği görüşünü belirten Sözen, Türkiye, Yunanistan ve Avrupa Birliği’nden temsilcilerin müzakere masasında olmasının doğru olacağını ifade etti.

Röportaj Haberleri