Dört senedir adını duyuramayan Dışişleri Bakanlığı bir haftadır yeniden hareketlendi.
Tasarruf tedbirlerinden, komşuluk nezaketine kadar her şey yeniden hatırlandı.
Örneğin önceki gün alınan karara göre 20 Temmuz’un şaşalı kutlamalarına bu yıl daha az para harcanacak.
Sponsor olunan ‘Şafak Nöbeti’ etkinliğine de devlet para ayırmak zorunda kalmayacak.
Karara bozulan Şafak Nöbeti Organizasyon Komitesi acil bir açıklama yaptı dün:
“Daha önce yapılan hiçbir şafak nöbeti organizasyonunda Dışişleri Bakanlığı bir sponsor olarak görülmedi” denildi.
Cümle ustaca kurulmuş…
Vatan aşkından ‘görülmedi’ herhalde ama 2010 hariç sonraki yıllarda 50-60 bin lirayı aşan miktarlar devletin boş kasasından çıkmış.
Lafa gelince aslan kesilen bu arkadaşlar ve ‘anavatanın parasını yiyorsunuz, çalışmıyor, üretmiyor anca istiyorsunuz’ diyenler bu paraları alırken bana mısın dememişler.
İlginç değil mi?
Allah’tan Serdar Denktaş çıktı ve açıkladı:
“Devletin durumu ortada. Masraflar Denktaş Vakfı’ndan karşılanacak.”
Yani isteyen yine Türk askerinin adaya çıkışını mumlar ve atlarla hatta davul ve zurnayla kutlayabilecek.
Kutlayabilir de…
Burası demokratik bir ülke ve Çıkarma Plajı, Gezi Parkı değil.
TOMA'mız ve biber gazımız da yok.
İsteyen istediği yere gidip istediği yerde durabilir.
Nazım Çavuşoğlu’nun basın danışmanı Nazmi Pınar da kesin orada olacak.
O ve türevleri kesin orada olacak.
Bu danışmanı duymayan kalmadı memlekette.
Adı hep kötü işlerde geçti.
Çavuşoğlu’nun sadık hizmetkarı olarak vatandaşlık ve arsa dağıtımı işlerine karıştığı da yazıldı.
Hatta ortaya atılan rüşvet iddialarının sahibi de en yakınındaki isimler oldu.
Öğrenci olarak geldi ama öptüğü ‘eller’ o kadar çoktu ki kapağı sağlam yere attı.
Medyada beş kuruşluk itibarı olmayan danışman, UBP içinde ‘Abdurrahman Çelebi’ oldu.
İsminin karıştığı son olayı da dün CTP genel sekreterinden duyduk.
Meğersem danışmanın eşine petrol istasyonu izni verilmiş.
Ona değil de eşine üzüldüm. Onu da ortak etti boş beleş hayatına.
Asım Akansoy’un açıklamasının ardından paniğe kapılan ve gazeteleri arayıp, ‘lütfen haberi kullanmayın, bana oyun oynanıyor’ diyen danışman Nazmi bir de açıklama yaptı sinek vızıltısı misali:
“Olay, eşimin ailesinin eşime yatırım amaçlı aldığı arazinin hissesinin bir kısmına sahip olan diğer kişinin, bu boş duran arazi üzerinde girişim yapmasından ibarettir.”
Ne hikmetse ‘diğer kişi’ de Nazım Çavuşoğlu’nun akrabası çıktı!
İsmini yazmayalım şimdi.
Nasılsa Başbakan Siber Sibel bu ve bunun gibi birçok rezilliğin peşine düştü.
Vatandaşlık işini ne kadar sağlam kazığa bağladığını da göreceğiz elbet.
Didik didik ediliyorsunuz!
Bundan emin olun ve artık bu ülkeye kötülük etmekten korkun!