Bir doktor arkadaşımla konuşuyorum, Sinovac aşılarının Covid-19’un ‘Delta’ varyantına hiçbir etkisi olmadığını söylüyor.
Türkiye’den bir profesöre soruyorum, doğruluyor, “O nedenle burada Pfizer/Biontech yapmaya başladık” diyor.
Türkiye için sevinçliyim, çok daha iyi sonuç alınmasını umuyorum.
* * *
Yine Türkiye’den bir uzman, Prof. Dr. Zafer Kurugöl, Delta için “Şimdiye kadar bildirilen varyantların en güçlüsü, en hızlısı ve en bulaştırıcısı" yorumunu yapıyor.
Biz halen bilmiyoruz, kuzeyde hangi varyantlar var?
Prof. Dr. Kurugöl şu bilgiyi de veriyor:
"Delta varyantı görülen vakalara karşı, BioNTech aşısının ilk doz koruyuculuğu yüzde 33. İki doz yapıldığında bu koruma yüzde 88'lere çıkıyor.”
Sinovac için sessiz kalıyor.
* * *
New York Times gazetesinin dünyada Çin aşılarını tercih ederek nüfuslarının yüzde 50’sinden fazlasını aşılamış ülkelerin, yeni salgın dalgalarıyla karşı karşıya olduğu haberini es geçmiyorum tabii…
Peki, bizim Sağlık Bakanımız ya da uzmanlarımız tüm bunları bilmiyor, izlemiyor, değerlendirmiyor mu
Bilmemelerine imkân yok.
Temel sorun sanırım söz haklarının olmaması ve çaresizlik!
Çünkü burada “normal” bir devlet yapılanması olmadığını biliyoruz.
* * *
Peş peşe adamıza gönderilen Sinovac aşılarının bir sebebi de Türkiye’nin -haklı ve doğru olarak- aşı stratejisinde yaptığı değişimdir.
En zor zamanda Türkiye’nin ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “hiçbir bedel istemeden” bizlere aşı göndermesi son derece önemlidir, teşekkür ediyoruz.
Teşekkür yetmiyor, ayrıca bir de stratejiniz olması gerekiyor.
Sağlık uzmanlarının, tabip örgütlerinin, Üst Komite’nin hepimizi bilgilendirmek gibi bir sorumluluğu var.
Sinovac eğer yeni varyantlara yönelik bir etkinlik göstermiyorsa, bu aşıyı niye yapacağız?
Yok eğer bu söylenenler yanlışsa, yalansa, eksikse o durumda öğrenmeye, ikna olmaya, bilinçlenmeye ihtiyacımız var.
* * *
Şimdi tüm bunları yazdım ya ister istemez şu soru da akla geliyor.
Adanın güneyinde Sinovac yani Çin aşısı yok ancak vaka sayısı üçlü rakamların altına düşmüyor.
Oysa Türkiye’de rakamlar azalıyor.
Kıbrıslı Rum bir meslektaşımla güneydeki tabloyu konuşuyorum, “Aşı var ama cehalet, aptallık ve şımarıklık da var” diyor.
Çünkü 40 yaş altı aşıya ikna olmuyor ya da gitmiyor.
Bir de ölümle sonuçlanan vakaların % 90’ının aşısız olduğu görülüyor.
* * *
Güneyde dünyanın onayladığı ve önerdiği aşı var ancak ilgi ve bilinç yok ne yazık…
Kuzeyde manzara farklı, elde kalacak denen Johnson&Johson aşıları anında tükeniyor, korkulan Astra Zenecalar hemen alıcı buluyor.
Sinovac istediğinden fazla depoda duruyor ama endişe var.
* * *
Bir de…
Düğünlerde savrukluk, sorumsuzluk, rahatlık…
Ah o da olmasa…