► Annesi Rüştiye Gökpınar’ın akciğer ameliyatı olmak için 3 gün boş yere Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne yatırıldığını, narkoz verilip ameliyata alındığını ancak “ekipman eksikliği” nedeniyle ameliyat edilmeden çıkarıldığını iddia eden Ümmühan Gökpınar, “Sorumlular hakkında soruşturma başlatılmazsa konuyu yargıya taşıyacağım” dedi.
Ertuğrul SENOVA
Annesi Rüştiye Gökpınar’ın akciğer ameliyatı (Pnömotoraks) olmak için 3 gün önceden Lefkoşa Devlet Hastanesi’ne yatırıldığını, narkoz verilip ameliyata alındığını ancak “ekipman eksikliği” nedeniyle ameliyat edilmeden çıkarıldığını iddia eden Ümmühan Gökpınar, “Sorumlular hakkında soruşturma başlatılmazsa konuyu yargıya taşıyacağım” dedi.
YENİDÜZEN’e konuşan Gökpınar, demans, koah, panik atak, şeker ve tansiyon hastalıklarıyla da boğuşan 65 yaşındaki annesinin boş yere 3 gün boyunca hastanede yattığını, narkoz aldığını, ilaçlarını almamasından dolayı şekerinin yükseldiğini ve panik atak sorunları yaşadığını söyledi.
“Annemin tedavisi için aldığım izinlerden; annemin mağdur edildiği en ufak konuya kadar her konuyu belgeliyorum” diyen Gökpınar, “Panik atak hastası bir insana bu yaptıkları, psikolojisini de etkiledi. Psikologdan da rapor alacağız. Her şeyi belgeliyoruz. Eğer bu konudaki sorumlular hakkında soruşturma başlatılmaz ve cezai işlem yapılmazsa hukuk süreci başlatacağım. Hastane ve Sağlık Bakanlığı’nı dava edeceğim” şeklinde konuştu.
İddialar üzerine YENİDÜZEN’e konuşan Lefkoşa Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Hasan Birtan ise hastanede tüp eksikliği olmadığını, ameliyatın, hastanın durumunun kötüleşmesi üzerine sonlandırıldığını söyledi. Birtan, ameliyata giren ilgili doktorun hasta yakınını yanlış yönlendirmiş olabileceğini, bu konuda hasta yönetiminin gerekeni yapacağını ifade etti.
“İlk randevu 15 Mayıs’a verildi, şans eseri 15 Haziran’a ertelendiğini öğrendim”
Annesi Rüştiye Gökpınar’ın demans, koah, panik atak, şeker ve tansiyon hastalıklarıyla da boğuştuğunu anlatan Ümmühan Gökpınar, akciğer ameliyatı (Pnömotoraks) ‘olamamak’la sonuçlanan süreçte başlarından geçenleri şöyle anlattı:
“Ameliyat için ilk randevu 15 Mayıs tarihine verildi. Demans hastalığıyla ilgili çekincilerimden ötürü doktoru aradım, şans eseri ameliyatın 15 Haziran’a ertelendiğini öğrendim. 15 Haziran sabahı, emboli çorabı olmadan ameliyata alamayacaklarını söylediler. Şans eseri istedikleri çorabı da bulduk, verdik.”
“Narkoz verip ameliyata aldılar, sonra ekipman eksikliği nedeniyle ameliyat etmeden çıkarttılar”
Annesinin ameliyata alındıktan 1 saat sonra geri çıkarıldığını ifade eden Gökpınar, annesine narkoz verilmesine karşın “ekipman eksikliği” nedeniyle ameliyat edilmediğini iddia etti:
“Ameliyata aldılar, 1 saat sonra geri gönderdiler. Annem yarı baygındı. Narkoz almıştı. Ameliyat olmadığını söyledi. Demans hastalığından dolayı bazen ufak şeyleri unutabiliyor, inanmadım, sordum, oradaki yetkililer de aynı şeyi söyledi. Bir hasta bakıcı tek başına annemi adeta bir patates çuvalı gibi başı ve ayaklarından çekiştirerek yatağa almaya çalıştı. Sonra doktora neden ameliyat olamadığını sordum, narkoz verdiklerini, ciğerine tüpü indirdiklerini, ancak daha ince bir tüpe ihtiyaç duyduklarını, ihtiyaç duydukları tüpün ise ellerinde olmadığını, bu yüzden geri gönderdiklerini anlattı. Bu kadın boşuna mı narkoz aldı diye sorunca doktordan bir de azar yedim. Doktor daha sonra ellerinde bulunmayan ince tüpün ebatlarını söyledi, olmadığı için yapamadıklarını, sorunun kendilerinde değil, anestezi ekibinde olduğunu söyledi.”
“Başhekim Yardımcısı ile görüştüm, ekipmanın ellerinde olmadığını söyledi”
Hemen ardından bir Başhekim Yardımcısı’nın odasına giderek durumu anlattığını söyleyen Gökpınar, “ekipman yok ama olsa da ameliyat durabilirdi” yanıtını aldığını anlattı:
“Daha sonra Başhekim Yardımcılarından birini buldum. Odasına gittik, telefonla durumu anlamaya çalışıyordu. ‘Neden sipariş vermediniz? Eksik olduğunu bildirmediniz mi?’ diye soruyordu. Ardından ince tüp ile ilgili tıbbi gerekçeleri anlattı. Sonuç olarak gerekli ekipman ellerinde olmadığını söyledi. Ameliyat devam edebilirdi, ama ekipman eksikliğinden dolayı devam ettirmediler.”
“Annem boş yere 3 gün hastanede yattı, narkoz aldı, ilaçlarını almadı, şekeri yükseldi”
Annesinin 3 gün boş yere hastanede yattığını, ameliyat olacağı için ilaçlarını almadığını ve şekerinin yükseldiğini, boş yere narkoz aldığını, panik atak sorunları yaşadığını ifade eden Gökpınar, şöyle devam etti:
“Benim annem 65 yaşında ve 3 gün boyunca boş yere hastanede yattı. Ameliyat olacağından dolayı şeker ve tansiyon haplarını içmedi, şekeri fırladı. Ameliyatın yapılamama nedeni zerre kadar umurumda değil. 65 yaşındaki bir kadına boşu boşuna narkoz verdiler, boşu boşuna 3 gün hastanede yatırdılar. Hastanede, annemin yanında yatan kadın da 2 kez ameliyata alındı, geri gönderildi. Bunlar normal şeyler değil. Annem boşuna narkoz aldı. KKTC’deki sağlık sistemine hiçbir şekilde güvenim kalmadı. Bu yüzden İstanbul’da doktor buldum, annemi ortaya gönderiyorum. Lefkoşa’daki hastanede, şu zaman geri gel, randevu verelim bile demediler, hiçbir uyarı yapmadılar.”
“Sorumlular hakkında soruşturma başlatılmazsa konuyu yargıya taşıyacağım”
Yaşananlar üzerine bir şikayet dilekçesi hazırladığını ayrıca da bir avukatla görüştüğünü ifade eden Gökpınar, yaşanan tüm süreçleri belgeleme kararı aldığını, sorumlular hakkında soruşturma başlatılmaması halinde, Lefkoşa Devlet Hastanesi ve Sağlık Bakanlığı’nı dava edeceğini söyledi:
“Yaşananlarla ilgili bir şikayet dilekçesi hazırladım. Hastanedeki hasta hakları yetkilisine vereceğim. Bakanlığa ulaşamadım. Bunun üzerine bir avukatla görüştüm. Annemin tedavisi için aldığım izinlerden; annemin mağdur edildiği en ufak konuya kadar her konuyu belgeliyorum. Bugün psikologdan da görüş alacağız. Panik atak hastası bir insana bu yaptıkları, psikolojisini de etkiledi. Her şeyi belgeliyoruz. Eğer bu konudaki sorumlular hakkında soruşturma başlatılmaz ve cezai işlem yapılmazsa hukuk süreci başlatacağım. Hastane ve Sağlık Bakanlığı’nı dava edeceğim.”
Başhekim Yardımcısı Dr. Hasan Birtan:
“Tüp eksikliği yok, ameliyatın sonlanma nedeni hastanın durumunun kötüleşmesi”
İddialar üzerine YENİDÜZEN’e konuşan Lefkoşa Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Hasan Birtan ise hastanede tüp eksikliği olmadığını, ameliyatın, hastanın durumunun kötüleşmesi üzerine sonlandırıldığını söyledi.
“Doktor, aileyi yanlış yönlendirmiş olabilir. Hastane yönetimi gerekeni yapacak”
Başhekim Yardımcısı Dr. Birtan, ameliyata giren ilgili doktorun hasta yakınını yanlış yönlendirmiş olabileceğini, bu konuda hasta yönetiminin gerekeni yapacağını ifade etti.
Ameliyata giren anestezi uzmanı ile görüştüğünü aktaran Birtan, “Hasta kötüleşti, genel durumu bozuldu, bu nedenle de vaka başlamadan bitirildi. Bitmesinin tüple ilgisi yok” şeklinde konuştu.
“Bir ada ülkesi olmamız nedeniyle zaman zaman malzeme sıkıntımız olduğu doğru” diyen Dr. Birtan, “Ancak sözünü ettiğiniz ameliyatın durma sebebi eksiklik değil” ifadelerini kullandı.