Mahkeme, İyi İdare Yasası’nın idari işlemlere karşı iptal davası açılmasını düzenleyen 19’uncu maddeyi ve İdari İşlem Tefsiri ile tüzük aleyhine dava açılabilmesini mümkün kılan düzenleyici işlem tanımını, Anayasa’ya aykırılık veya Anayasa maddelerine karşı bir çelişki ortaya koyduğunu vurguladı
Davayla ilgili farklı gerekçelerle iki ayrı karar okundu. Mahkeme Heyeti, ilgili tüzüğün Yüksek idare Mahkemesi’nde görüşülmesinin mümkün olmadığına karar vererek, davanın ret ve iptaline oy birliğiyle karar verdi
Davanın iptal olması ile Kamu Sağlık Kurumları Ücretler Tarifesi (Değişiklik) Tüzüğü yürürlükte kalmaya devam edecek.
Didem MENTEŞ
Kıbrıs Türk Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nin, kamu hekimlerinin öğleden sonra ücretli hasta kabulünün önüne geçmek için, Kamu Sağlık Kurumları Ücretler Tarifesi (Değişiklik) Tüzüğü ile ilgili yürütmeyi durdurmaya yönelik açtığı dava düştü.
Yüksek idare Mahkemesi (YİM), Kamu Sağlık Kurumları Ücretler Tarifesi Tüzüğü’nün YİM’de görüşülmesinin mümkün olmadığına karar vererek, tüzüğün iptaline ilişkin yetkisi olmadığına karar vererek davayı ret ve iptal etti.
Davanın iptal olması ile Kamu Sağlık Kurumları Ücretler Tarifesi (Değişiklik) Tüzüğü yürürlükte kalmaya devam edecek.
Mahkemeden 2 farklı gerekçeli karar ama oybirliğiyle ret ve iptal
3 yargıçlı Yüksek İdare Mahkemesi’ndeki dava kararı dün saat 10:15 raddelerinde okunmaya başlandı. Yüksek İdare Mahkemesi’nde Başkan Mehmet Türker, üye yargıçlar Gülden Çiftçioğlu ve Tanju Öncül’ün huzurundaki davada, İddia Makamı’nda Başsavcılık adına Kıdemli Savcı Sarper Altıncık, Serbest Çalışan Hekimler Birliği’ni avukat Levent Kızılduman, Dr. Gülgün Vaiz’i avukat Jale Dizdarlı, Dr. Begüm Sadıkoğlu’nu ise avukat Hasan Esendağlı adına avukat Deniz Düzgün temsil etti.
Davayla ilgili Gülden Çiftçioğlu ve Tanju Öncül tarafından iki ayrı karar okundu. Başkan Mehmet Türker de farklı gerekçelerin okunduğu iki karardan olan Gülden Çiftçioğlu’nun kararına katılarak oy birliğiyle davanın ret ve iptaline karar verildi.
Anayasaya karşı çelişki ve aykırılık
Mahkeme, ilgili tüzüğün Yüksek idare Mahkemesi’nde görüşülmesinin mümkün olmadığına karar verdi. Yüksek İdare Mahkemesi 27/2013 sayılı İyi İdare Yasası’nın idari işlemlere karşı iptal davası açılmasını düzenleyen 19’uncu maddeyi ve İdari İşlem Tefsiri ile tüzük aleyhine dava açılabilmesini mümkün kılan düzenleyici işlem tanımının Anayasa’nın 147’inci ve 152’inci maddeleri tahtında Anayasa’ya aykırılık veya Anayasa maddelerine karşı bir çelişki ortaya koyduğunu belirtti. Mahkeme dolayısıyla bu maddelerin uygulanmasının mümkün olmadığını ve bu maddelerin uygulanmasının ihmal edilmesi kararına vararak, bu gerekçeyle açılan davanın Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle davanın görüşülmesinin mümkün kılmayarak davayı ret ve iptal etti.
Kızılduman: “Hem fikir değiliz”
Mahkemenin verdiği hükümle hem fikir olmadıklarını YENİDÜZEN’e söyleyen avukat Levent Kızılduman, Anayasa madde 149’a göre Anayasayı yorumlama münhasır yargı yetkisine olan Anayasa Mahkemesi olduğunu savundu. Kızılduman, Anayasa Mahkemesi haricinde hiçbir mahkemenin Anayasayı yorumlayarak, “ben şu yasayı Anayasaya aykırı buluyorum veya şu yasayı beğenmediğim yahut şu yasa Anayasaya çelişki teşkil eder bu yüzden uygulamam” deme hakkına sahip olmadığını öne sürdü. Esas olanın Anayasa’nın ve KKTC Meclisi tarafından kabul edilen yasaların uygulanması olduğunu söyleyen Kızılduman, “eğer bir yasa Anayasa’ya aykırılık teşkil ediyorsa böyle bir durumda yasanın Anayasa’ya havale edilmesidir. İş bu davada taraflara Anayasa Mahkemesi’ne havale etmek ister misiniz diye sormuş ancak tarafların hiçbiri Anayasa Mahkemesi’ne havale istememiştir. Ama ortaya çıkan sonuçta Yüksek İdare Mahkemesi karar vermiş ve İyi İdare Yasası’nın uygulanamayacak olmasına hüküm vermiştir. Bu karar 3 hakimli bir Yüksek İdare Mahkemesi kararıdır yani icdadi nitelik taşır. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’ne gitmeden İyi İdare Yasası’nın 2 ve 19’uncu maddeleri de yürürlükten kalkmıştır” dedi.