Serap ŞAHİN
Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, geçtiğimiz günlerde Maliye Teftiş ve İnceleme Kurulu’nun Telekomünikasyon Dairesi’nde sayım başlattığını söyledi, "Sahte reçete soruşturmasına benzer bir süreç Telekomünikasyon Dairesi için de başlayabilir" dedi.
Konuyla ilgili YENİDÜZEN’ konuşan Telekomünikasyon Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) Başkanı Tamay Soysan, Arıklı’nın basına yaptığı açıklamayla ilgili tüm çalışanların zan altında kaldığını söyledi, sendikanın konuyu yargıya taşıdığını bildirdi.
Ortada herhangi bir rapor olmadığına dikkat çeken Soysan, herhangi bir usulsüzlük çıkması sonucunda sendikanın gerekeni yapacağını kaydetti, “Telekomünikasyon Dairesi’nde büyük vurgun var algısı yaratılmasın” dedi.
Başkan Soysan, Telekomünikasyon Dairesi’ni kötülemeye çalışmanın ‘kendi başarısızlıklarını örtmek’ olarak nitelendirdi, “Dairenin kötülenerek elden çıkarılmasını, özelleştirmeye karşı bugüne kadar verdiğimiz direnci zayıflatmak mıdır?” sorusunu sordu.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı ise YENİDÜZEN’e yaptığı açıklamasında, yıllardır depoda sayım yapılmadığına dikkat çekerek, çıkacak rapor doğrultusunda Sayıştayı göreve davet edeceğini söyledi.
Konuyla ilgili gelen birçok iddia da olduğunu belirten Arıklı, “Ben kimseyi suçlamıyorum ama neticede ortada ciddi bir başıbozukluk var. Bunu da ortaya çıkaracak olan Sayıştay ve polistir” şeklinde konuştu.
Arıklı, özelleştirme ile ilgili bir gündemleri olmadığını söyledi.
Kıbrıs Türk Telekomünikasyon Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) Başkanı Tamay Soysan
“Çalışanlar zan altında kaldı”
Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın Telekomünikasyon Dairesi ile ilgili yaptığı açıklamada uzun yıllardır ambar sorumlusu olarak görev yapan personelin emekliye ayrılması ve yerine bakacak olan personelin de sayım yapılarak ambarı teslim almak istemesi sonucu ambar sayımı yapıldığını belirten Tel-Sen Başkanı Tamay Soysan, sayımın devam ettiğini söyledi.
Soysan “Bağlantı kurması amacıyla açık ambarda bulunan malzemelerin temizlik yapılırken toprak ve ot yığınları arasında olmasını Ulaştırma Bakanının 1990’lı yıllardan kalma malzemelerin kayıtlı olmadığını öne sürerek, gerek ihmal gerek de başka amaçla bu halde olduğundan yola çıkarak kendi kafasında oluşturduğu bir kurgu ve ön yargı ile toplumda infial yaratan ilaç reçete olayını da bununla benzeşleştirerek ‘Telekomünikasyon Dairesi’nde büyük bir vurgun var, talan var, hırsızlık var, yolsuzluk var’ algısının yaratılmasına daire çalışanlarının da zan altında bırakılmasına sebep olmuştur” ifadelerine yer verdi.
“Telekomünikasyon Dairesi’nde büyük vurgun var, algısı yaratılmasın”
Sayımın neticelenmesi sonucunda denetimi yapan birimlerin suç unsuru bulup, bir suçlu da tespit edebileceğine dikkat çeken Soysan, “Ancak şu anda böyle bir şey söz konusu değildir. Ortada herhangi bir Sayıştay ve savcılık soruşturması yoktur” şeklinde konuştu.
“Savcılık ve Sayıştay soruşturmasına gerek duyulursa ve bekleniyorsa niye bakan çıkıp yaptığı açıklamalarda daha da ileri giderek ilaç ve reçete olayını bununla benzeştirerek bir bağlantı kuruyor? Sorusunu soran Soysan, “Telekomünikasyon Dairesi’nde büyük vurgun var, talan var, hırsızlık var, yolsuzluk var algısı yaratılmasın. Hatta ‘40 yıldır sayılmadı söylemleri’ ile de geçmişten bugüne kadar emekli çıkan ve bu görevleri yürütmeye çalışan üye ve çalışanlarımızın da tümünü zan altında bırakıyor. Buradaki amaç nedir?” ifadelerine yer verdi.
“Telekomünikasyon Dairesi’ni kötülemek, özelleştirmek için midir?”
Telekomünikasyon Dairesi’ni kötülemeye çalışmanın ‘kendi başarısızlıklarını örtmek’ olarak nitelendiren Soysan “Dairenin kötülenerek elden çıkarılmasını, özelleştirmeye karşı bugüne kadar verdiğimiz direnci zayıflatmak mıdır? Yoksa açık ambarın kapatılmasını sağlayarak bulunduğu büyük arazinin yıllardır verilen mücadele sonunda başarılamayan peşkeşin sağlanmasını mı gerçekleştirmek midir?” sorusunu sordu.
Telekomünikasyon Dairesi’nde gayrı yasal bir durum oluşursa ilk tepkinin Tel-Sen’den geleceğini vurgulayan Başkan Tamay Soysan, “Sayım neticesinde bir usulsüzlük, bir yolsuzluk, devleti zarar uğratma söz konusu ise sendikamız zaten üzerine düşeni yapacaktır” dedi.
“Hem bakanı hem de bakanlığı dava edeceğiz”
Konuyla ilgili sendikanın hukuki süreci başlattığını kaydeden Soysan, “Sayın bakanın, gerçekçi bir açıklamayla zan altında kalan bütün çalışanların hakkını teslim etmesini istiyoruz. Kendisine de bunu bir yazı ile belirteceğiz. Beklediğimiz açıklamanın yapılmaması halinde yasal haklarımızı da kullanacağız. Hem bakanı hem de bakanlığı dava edeceğiz” dedi.
Soysan sözlerine şöyle devam etti: “Düşünün ki bir bakan çıkıyor ve 40 yıldır sayım yapılmadı diyor. Neye göre kime göre? Elinizde hangi bulgu var? 1999 yılından itibaren zaten Telekomünikasyon Dairesi’nde dijital ortamda tüm girişler çıkışlar yapılır. Arazide olan malzemenin % 99’u nerdeyse tamamen 92-93 yıllarında ‘Her eve bir telefon projesi’ adı altında bu malzemeler alındı. Birçoğu kullanıldı ve sonra da teknik olarak kullanılması mümkün olmayan miladını dolduran malzemelerdir.”
“Yolsuzluğa, benzetmek tamamen kendilerinin başarısızlığını daireye yüklemek demek”
Erhan Arıklı tarafından yapılan açıklamaların doğru olmadığının altını çizen Soysan “Satır aralarında dönüp de daha sonra bunun inceleneceğini söyledi. Ama bunu söylemeden önce yolsuzluğa usulsüzlüğe benzetmek gibi yorumlar tamamen kendilerinin başarısızlığını Telekomünikasyon Dairesi’ne yüklemeye çalışmak demektir” ifadelerine yer verdi.
Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı
“Yıllardan beri orada depo sayımı yapılmamış”
Sayımların büyük ölçüde tamamlandığını ve raporun hazırlandığını belirten Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, rapor doğrultusunda Sayıştayı göreve davet edeceğini kaydetti.
Arıklı, “Yıllardan beri orada depo sayımı yapılmamış. Giren çıkan malların ciddi bir kaydı yok. Sayıştayın orada duruma el koyması gerekiyor. Yolsuzluk var mı yok mu, suistimal var mı yok mu, onu şimdi bilemiyoruz. Söyleyebilmek için önce müfettiş raporunun sonra Sayıştay raporunun ortaya çıkması lazım. Her halükarda Sayıştayın oraya girmesi gerekecek. Ciddi bir mal sayımı yapılmamış kimse kimseye depodaki malı zimmetlememiş” ifadelerine yer verdi.
“Gelen birçok iddialar da var”
Depo sorumlusunun emekli olacağını ve yerine atanacak kişinin sayım yapılarak malları zimmetine teslim almak istemesi üzerine söz konusu durumun ortaya çıktığını belirten Arıklı, “Yıllardır zimmetleme yok, sayım yok, depo kaydı yok, giriş çıkışlarda ciddi problem var. 1990’lardan beri sayım yapılmamış. Ben kimseyi suçlamıyorum ama neticede ortada ciddi bir başıbozukluk var. Bu başıbozukluklardan da birileri suiistimal etmiş olabilir. Bunu da ortaya çıkaracak olan Sayıştaydır ve polistir. Gelen birçok iddialar da var” dedi.
“Sahte reçete gibi büyük bir vurgun ortaya çıkabilir”
YENİDÜZEN muhabirinin ‘Sahte reçete gibi büyük bir vurgun ortaya çıkabilir diye bir iddia ortaya atmıştınız’ sorusu üzerine “Çıkabilir diyorum doğrudur. Çünkü 30-35 yıllık süre içerisinde bir depo sayımı yapılmıyorsa, ciddi bir mal dökümü yapılmıyorsa, giren çıkanın kaydı tutulmuyorsa her türlü su istimale açıktır. Bunu hep birlikte göreceğiz. İnşallah yoktur. Sendikayı da sağduyuya davet ediyorum. Keşke sendika bu başıbozukluğu çok önceden tespit edip de Telekomünikasyona o dönemde sahip çıksalardı ve yetkilileri göreve davet etselerdi” cevabını verdi.
“Özelleştirme şu an gündemimizde yok”
Yaklaşık 20 yıldır Telekomünikasyon Dairesi’nin özelleştirme kapsamına alınmış ancak şimdiye kadar adım atılmadığını belirten Arıklı, “Bizim de şu anda gündemimizde yok. Telekomünikasyon Dairesi’nin daha verimli işletilebilmesi için evden eve siber ihalesini ve projesini gerçekleştirmeye çalışıyoruz ki Telekomünikasyonun bu haliyle özelleşmesi mümkün değil. Telekomünikasyon Dairesi sadece Kooperatif Merkez bankasına 5-6 milyar lira borcu var. Bu haliyle özelleşmesi mümkün değil o yüzden gündemimizde öyle bir şey şu anda yok” şeklinde konuştu.
TÜRK-SEN Başkanı Bıçaklı:
“Arıklı’yı çalışanlardan özür dilemeye davet ediyoruz”
Öte yandan TÜRK-SEN de konuyla ilgili basın açıklaması yaparak Erhan Arıklı’yı Telekomünikasyon Dairesi çalışanlarından özür dilemeye davet etti.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanın Sn Erhan Arıklı’nın birkaç gün önce Telefon Dairesi
Çalışanları ileilgili basına yapmış olduğu asılsız iddialarla Telefon Dairesinde çalışan tüm üyelerimizi zan altında bırakmıştır.
Bunu asla kabul etmeyiz ve Sn Bakanı yapmış olduğu bu yanlıştan dolayı çalışanlardan ÖZÜR dilemeye davet ederiz. Hiç kimse özelliklede bir bakan elinde kesin bilgi ve delil olmadan çalışanları hırsızlıkla suçlaması asla kabul edilemez. Herhangi bir iş yerinde suiistimal yapıldığı iddiası varsa bunun araştırıp ortaya çıkarması gerekir. Yolsuzluk yaptığı kesinleşen birisi varsa yasal işlemi yapılır. Bunun savunmasını da hiçbirimiz yapamayız. Ancak bunlar yapılmadan bir Bakanın bu tür açıklamalarını da asla kabul etmeyiz.
Bu nedenle TÜRK-SEN olarak üyemiz TEL-SEN ve üyelerinin haklı tepkilerinin yanında olduğumuzu ve destek verdiğimizin bilinmesini isteriz.”