Şaka gibi cumhurbaşkanı ile geçen bir yıl!

Serhat İncirli

2021 de bitti…
Yeni yılın dokuzuncu ayında 55 yaşında olacağım…

-*-*-

Öyle hızlı geçiyor zaman ki; insan geriye dönüp baktığında hayrete düşebiliyor…
55 yıla neler sığdırmışız?
Peki 90 yaşında olanlar?
Peeee…

-*-*-

Çok geriye gitmeye gerek yok, bugün, sadece 2021’e bakmak arzusundayım…

-*-*-

İlk aklıma gelen, Asya bebek olayıdır…
KKTC’nin sadece sağlıkta değil, ekonomide, maliyecilikte ama hepsinden önemlisi “yalan” konusunda “nerede durduğunu” en iyi anlatan örnek, bence Asya bebek olayıdır.
2022’de muhteşem güzellikte haberlerini işitmek dileğiyle…
Asya bebeğe çare olamadık…
Propagandayla yani yalanlarla Ankara’ya götürdük, boşuna beklettik…
Sonra Yunanistan bayraklı bir uçak bebeği Ankara’dan alıp, Larnaka’daki Glafkos Klerides Havaalanı’na getirdi. Bebek oradan Lefkoşa’daki Makarios III Hastanesi’ne kaldırıldı ve çok pahalı olan ilacı verildi.
2021’in çökmüşlüğünün ve yalanlarının bundan daha özet anlatımı olamaz… 

-*-*-

KKTC’nin Asya bebeği tedavi edebilecek ne sağlık sistemi, ne parası var…
Ama KKTC’nin yöneticileri ve Ankara’daki ağaları öyle bir konuşuyor ki; sanırsınız KKTC, İsrail’e, Küba’ya sağlık hizmeti satıyor!
Ve aynı kişiler sosyo ekonomik anlamda öyle yüksekten uçuyorlar ki; sanırsınız tüm geri kalmış ülkelerin temsilcileri, borç almak için KKTC Merkez Bankası kapısında birbirini öldürüyor!

-*-*-

Daha geçen gün Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “… Türkiye’nin ekonomik yapısı KKTC’ye olumlu yansıdı” şeklinde bir açıklama yapmadı mı?
Evet yaptı!
Şaka mıydı bu açıklama?
Hayır değildi!
Şaka olan, Tatar’ın kendisidir!
Evet, 2021’in en büyük şakası da kesinlikle Ersin Tatar’dır…

-*-*-

Egemen eşit devlet iddiası tıpkı bu iddiayı savunmak dışında iş yapmayan ya da yapamayan Tatar gibi, 2021’in en ciddi şakaları arasındadır.
Veya “doğrudan” yazalım; en ciddi anlamda rezil olduğumuz siyasi gelişme bu durumdur.
Neden mi?
Gayet basit…
KKTC’yi yönetenlerin ve Türkiye’deki ağalarının “egemen eşitlik” iddiası, sadece Güney Kıbrıs’a karşı bir siyasettir… 
Bu iddianın “dışta” tutma şansı yoktur ama “içte” buna inanan elbette çoktur.
Ancak “egemen eşitlik” konusunda bizi ikna etmek istiyorsanız, önce bunu Türkiye’ye karşı ispat etmeniz gerekmez mi?

-*-*-

TC ile KKTC sizce egemen eşit iki devlet midir?
Nasıl olabilir ki?
KKTC’de Anayasa’nın geçici 10’uncu maddesi, tek başına egemen eşitliği bertaraf etmez mi?
Bir korgeneral, üç tüm general ve bir de tuğgeneralin – zaman zaman bir büyükelçi önderliğinde, zaman zaman aynı büyükelçinin birlikteliğinde; bazı elemanlarıyla birlikte yönettiği bir ülke değil midir KKTC?

-*-*-

TC, bizim farklı kimliğe ve kültüre sahip olduğumuzu dahi kabul etmiyor.
TC’yi yöneten radikal dinci siyaset, şu anda ne acıdır Kemalist Ordu’yu da iyice zayıflatıp, Kıbrıs Türk toplumuna asla uymayacak kılık kıyafet biçmeye çalışmaktadır!

-*-*-

“Kıbrıslı Türk” bile denmiyor artık!
“Kıbrıs Türkü” deniyor.

-*-*-

Ve evet, 2021’i bitirirken, toplumsal varlığımızın da bitme tehlikesi zirve yapmak üzeredir…
En ciddi şekliyle “komedyen” seviyesinde bir “toplum liderimiz” yaratılmıştır.
Bu, kendi kabahatinden çok, teslim olma haliyle alakalı bir durumdur, çaresizdir.
Tarafsız olması gereken bir çok konuda, en aşırısından taraftır.
Kıbrıs sorununu çözümünü değil, çözümsüzlüğünü savunmaktadır. 
Tarihle alakalı olarak maksimum seviyede bilgisizdir.
Türkçe dil bilgisi açısından sanal alemde paylaştığı mesajları sınıfta kalacak seviyededir.
Saçma sapan Türkiye seyahatleri ile kendi egosunu tatmin etmekten ve devletin – halkın parasını harcamaktan başka hiçbir çabası yoktur.

-*-*-

“Egemen eşitlik” diye diye, Türkiye’de belediye başkanları, hadi bilemediniz valiler ama zaman zaman da saçma sapan karakterlerle bir araya gelmenin ötesinde, tek bir doğru dürüst uluslararası teması söz konusu değildir; bu konuda çabası da yoktur.

-*-*-

Ve 2021 bugün geride kalıyor…
2022’nin, en başta sağlıkta, genelde ekonomide, özelde maliyemizde, işsizlikte, kimliksizlikte ama hepsinden önemlisi “yalancılık” konusunda “pozitif” gelişmelerle dolu olması en büyük dileğimdir.
 



Yalanlar ve gerçekler!

Yalan demişken, aklıma geldi…
Aslında 1958’den beri bize hep yalan söyleniyor…
KKTC, başlı başına bir yalandır.

-*-*-

Gündemden bir konu: Covid tedbirleri ya da denetimleri mi?
Bence komple yalan!
Yarın evlerde 10 kişiden fazla olmayacak ama casinolarda 5 biner kişi mi olacak?
Ve bizim devlet de bunları denetleyecek?
Yalaaaan!

-*-*-

Asgari ücretiniz bir yalandır.
Çünkü daha yürürlüğe girmeden, dövizdeki artıştan dolayı azalmaktadır…
İndirim haberleriniz yalandır.
Her seçim, Türkiye para gönderdi, gönderiyor diye yaydığınız haberler de yalandır.

-*-*-

Kıbrıs sorunuyla ilgili siyasetiniz de yalandır.

-*-*-

Gerçek olan ne midir?
Vatandaşın ekmek dahi alırken cebini kontrol etmesidir gerçek… 
Çocuğuna harçlık veremeyen babalardır gerçek…
Dün Yenidüzen’in yazdığı gibi, evladına değil çikolatadan yumurta, gerçek yumurta alamayan annelerdir gerçek…


 


Türkiye’deki Diyanet İşleri Başkanlığı “yılbaşı kutlamak haramdır” demiş… Varsın bir günah daha işleyelim; herkese kutlu olsun… Yeni yılda umutlar gerçek, gerçek mutluluklar sonsuz olsun ve cebimiz para dolsun…