Ali Yüksek (Jawa Ali)
Kıbrıs’ın antik ve tarihi yapıları ile ilgili yaptığım yağlıboya tablo çalışmaları için bu kez 26 Mart 17 Pazar günü, Mağusa’daki Salamis Harabelerine gitmeye karar verdik. Program gereği Salamis’te birkaç fotoğraf çekip dönüşte Lapta Huzur Evi’ni ziyaret edecektik... Herhangi bir aksaklık olmadan gerçekleştirdiğimiz gezi, Erülkü Market’te toplanıp sabah kahvelerimizi yudumladıktan sonra yola koyulmamızla başladı...
RENK ARMONİSİ
Yaklaşık 3000 yıllık geçmişe sahip Salamis Harabelerinde gözlemlediğimiz ilk şey geçen yıllara göre ziyaretçi sayısının artışı oldu. Mevsim itibarıyla havaların güzel olması çok sayıda yabancı turisti buraya çekerken, yeşil ile sarı renklerin hakim olduğu bir doğanın renk armonisi de çektiğimiz fotoğraflara yansıyordu...
Öğle yemeği için, her zaman adını duyduğumuz ancak bu güne kadar kısmet olmayan Mağusa-Boğaz yolu üzerindeki Kel’in Yeri’nde mola verdik. Burada yediğimiz nefis fırın kebabı ve mekân sahibi ile yaptığımız koyu sohbetten sonra Lapta Huzur Evi’ne gitmek üzere yola koyulduk…
HUZUR EVİ
Daha önce birkaç kez ziyaret ettiğimiz ve şu an 33 misafirin barındığı Lapta Huzur Evi’ne akşamüstü yemek saatinde varabildik. Elimiz boş gitmeyelim diyerek naçizane birkaç hediye de alıp götürdüğümüz Huzur Evi’nde, demiratlarımızı park etmeye fırsat kalmadan Huzur Evi sakinlerinin bizi kapıda karşılaması ve mutluluğu görülmeye değerdi.
Burada kalan yaşlı, genç ve bakıma muhtaç kişilerin her türlü yemek ilaç ve ihtiyaçlarının düzenli bir şekilde karşılanıyor oluşunu görmek bizleri de mutlu etmeye yetti. Oldukça duygusal anlar yaşadığımız Huzur Evi’nden akşamüstü ayrılıp, içimiz biraz buruk ve biraz da mutlu bir şekilde evlerimizin yolunu tuttuk.
İnsanoğlu bu işte, başına ne geleceği hiç belli olmuyor, o yüzden zaman zaman bu tür yerleri de ziyaret etmek hem bir insanlık gereği hem de sosyal bir sorumluluktur…
***
Sağlık ve esenlikler dileğiyle,
Kaskınız takılı, farınız ve yolunuz hep açık olsun…