Çok insan, çok işletme zor zamanlar yaşadı, yaşıyor.
“Borcu borçla kapatmak” bir söz dizimi değil yalnızca, faizin de faizi anlamına geliyor ve zamanın sessizliği içinde alın teriniz dahi çaresiz kalıyor.
Kimi büyük sermaye sahipleri ve güvenceli kamu görevlileri dışında kalanların çoğu ya kredi kartına sığındı ya da açlık sınırını öğrendi.
Onbinlerce dar gelirli kendi emekli ikramiyesinden yedi, geleceğinden çaldı.
* * *
Salgın yetmezmiş gibi bir de Türk Lirası eritti ömrümüzü…
Hükümetin iyice çürüttüğü irade, plansızlık, öngörüsüzlük, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve bencillikle kucak kucağa büyüyen aç gözlülük hayat alanlarımızı iyice dağıttı.
“Bir somun ekmeği paylaşalım” diyenlerin yalnızca demekle kaldığı ama iş paylaşmaya geldi mi ağzının bir dolu laf yaptığı yerdir burası!
Parayı verenin ve parayı alanın düdüğü çaldığı bir sığlıkta direniyoruz.
* * *
Tüm bunları yazıyorum çünkü onca yokluk arasında, yeni bir kapanma süreci bu ülkenin gerçek yoksul ve yoksunlarını iyice dibe sürükleyecektir.
Maalesef birey sorumluluğu anlamında yine şımarık, yine sorumsuz, yine görgüsüzce hareket ediliyor.
* * *
Toplumsal bağışıklığı koruyacak bir aşılamaya henüz ulaşmadık.
Çok gerideyiz.
Öyle görünüyor ki bağışıklık noktasına gelene dek yeni bir tur aşılamaya ihtiyaç duyulacak.
* * *
İşte o nedenle çok ama çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Oysa büyük bir kalabalık umursuzca yaşıyor, umarsızca davranıyor.
Yine vakalarda artış gözlemleniyor.
Nasıl olmasın?
Düğünlere, eğlence mekanlarına bir bakınız, salgın hiç yokmuş gibi hareket ediliyor.
İnsanlar maskesiz, insanlar yeniden sarmaş dolaş!
Peki, mekanlar bu kadar çok insanla dolup taşmak zorunda mı?
* * *
Kendi bindiği dalı kesiyor herkes!
Yapmayınız.
Evet, bu ülke denetim anlamında hep yetersizdir.
Kimsenin ne yaptırım uygulayacağı var, ne de uyaracağı!
Yanlış yapanı değil tümünü kapatıyorlar…
Her daim yaş da yanıyor kurunun yanında baş da…
* * *
“Yasaklarla” yaşamak cehalet göstergesidir.
Yine mi bunu istiyoruz?
Bile bile hastalığı davet etmek aptallıktır!
Yeni bir kapanmada kimse ayakta kalamayacak bu kez…
Yazıktır!