Çok ciddi bir panik var.
Hükümetin hepimize yaptığı en önemli kötülük bu oldu.
Salgından bile beter!
Ciddi söylüyorum, salgından beter çünkü ülkede tam bir “huzursuzluk” yaşanıyor.
Herkes korkuyor.
Toplumsal travma halindeyiz, evhamın büyüklüğü, gerçeğin boyunu aşıyor.
Böylesi bir endişe ikliminde kimse doğru kararlar veremiyor.
Trafikten üretime, insan ilişkilerinden ekonomiye bir “sürüklenme” içindeyiz çünkü güvensizlik derinleştikçe, hayat daha da zorlaşıyor.
***
Kimileri “seçimler iptal edilmeli” diyor.
Aslında tam aksi olması gerekiyor.
Bu topluma böylesi bir korku iklimini yaşatanların kenara çekilmesi gerekiyor.
“Biz yüzümüze gözümüze bulaştırdık, aday falan da değiliz” deseler keşke!
Hemen bu hafta seçimler yapılsa!
Hükümeti de terk etseler ve bir uzlaşı hükümeti oluşabilse…
İnsanların “kapasitesi” oranında görevler alacağı, güvenilir bir yapı tesis edilebilse, ne iyi olacak…
***
Ya pozitif olacağız çoğumuz ya temaslı, yakında…
(İlk dönem de toplum bağışıklığı çok az diye tartışma vardı.)
Korku büyüdükçe ekonomi de daralacak.
Şirketler kapanacak birer birer…
Güçlükle ayakta kalanlar da devrilecek.
Kamu maliyesi ne kadar göğüsleyecek bu durumu sizce?
Toplu iflas gelecek ardından…
Sağlığımız da iflas edecek, ekonomimiz de…
Salgını çarpan etkisiyle çoğaltan bir plansızlık, güvensizlik, başarısızlık, çapsızlık var.
O nedenle bir yandan sağlık için tedbir şart, bir yandan da tasarruf!
Hem de ciddi tasarruf.
Böyle giderse sektörler açısından yeniden ciddi desteğe ihtiyaç duyulacak.
Öyle “evlere kapanınız” demekle bitmiyor iş!
***
Nefes alınız derin derin…
Lütfen sakin olunuz, hep birlikte…
Böylesi endişe ortamında ve panik havasında doğru kararlar vermek mümkün olmayacak.
Öncelikle “felaket tellallığı” yapmayalım.
Hele de “vaka çığırtkanlığı” işi iyice abartıldı.
Salgının dedikodusu olmaz, olmamalı!
Yarışıyor birbiriyle insanlar, kim daha kötüsünü duyuracak, kim daha fazla panik bağıracak.
Doğruluğu teyit edilmemiş iddiaları kendimize saklayalım, kaynağı belirsiz lafları çoğaltmayalım.
Sorumlu olalım biraz daha!
***
Onca olumsuzluk içerisinde iyi haber, dün öğlen hekim arkadaşlar ile görüştüğüm zaman Nöroloji ve Ayaktan Tanı’da tedavisi devam eden 47 hasta vardı ve hiçbirinin de sağlık durumu ciddi değildi.
İyi haber az, biliyorum.
Yine de önemli…
Tam anlamıyla harcadık zamanı, harcadılar!
“Sağlık altyapımızı hazır etmeliyiz” diye avaz avaz bağırdı herkes!
“Hazırlıklı olmalıyız.”
Seçim kulisi yaptılar, istihdam kavgası, hükümet pazarlığı, Ankara gezintisi, ayın, oyun…
Yürütmedeki herkes kendi “korunaklı” alanlarına çekildi, kendine oynadı, liderlik yapmadı kimse, her biri ayrı ayrı bilim kurulu oluşturdu, didişti, cebelleşti...
***
Covid yenmedi bizi…
Siz, yönetemeyenler yendiniz!