‘Samimiyetsizlik’...
En iyi kelime bu, yaşadığımız pek çok ‘tatsızlığı’ anlatmak için!..
İlla ‘hatır gönül’ işi olacak.
‘Sınavlı’ kolej sistemi zaten sakat!..
Bir de üzerine ‘el altından kaydırmalar’ yapılıyor.
Eğitim Bakanı diyor ki, “Sistem hasta!”
Kim tedavi edecek peki?!
Yani ‘icra’nın başındaki isimlerin de ‘şikayetçi’ olması yeni moda!..
Doktorsunuz üstelik...
‘Teşhis ve tedavi’ bilinci, salt, ‘vekil seçilmek’ için kullanılmasa diyorum...
İyileştirseniz...
***
Kolejlere nakiller...
‘Kötü’ okullardan ‘daha iyilerine’ kaydırmalar...
Memleket kaynadı!..
Kamusal eğitim zaten can çekişiyor.
Sırf bu yüzden binlerce ailenin anası ağlıyor, her sene ‘özel okullara’ para yetiştirmek için...
Bir de araya ‘hatır gönül’ mekanizması giriyor.
***
‘Samimiyet’le başlamıştım yazıya!..
Bu ülkedeki ‘siyaset kurumu’nu eleştirmek için ‘yalan’a ihtiyaç yok..
O kadar çok ‘eleştiri’ yapacak ‘içerik’ var ki, gece başlasanız, bitmez sabaha...
Ama bakıyorum son günlerde, sosyal medya kaynıyor: “Milletvekili maaşlarına 500 TL artış yapıldı...”
Böylesi ‘samimiyetsiz’ yalan yanlış yönlendirmeler kime yarıyor ki!
Nedir gerçek?
“Hayat Pahalılığı” için tüm kamu çalışanlarına yapılan rutin artış!..
Peki, sendika başkanlarına ne kadar artış olmuş, müdürlere ne kadar, bareminin topundaki memurlara ne kadar, vekillere ne kadar?
Üstelik, ‘hayat pahalılığı’nın herkese ‘eşit’ ödenmesi için kimseler kıpırdatmamışken kılını...
Ne Maliye!..
Ne de örgütler!..
‘Hayat Pahalılığı’ adı üzerinde..
Yani ‘top’taki memura da aynı ‘pahalı’ hayat, kamuya yeni başlayana da, işçiye de, asgari ücretliye de...
En azından hayat pahalılığını ‘eşit’ paylaşmayı becerebilsek, sloganlar atmak yerine...
İçimizdeki, vicdanımızdaki, beynimizdeki ‘eşitlik’ duygusu uyanabilse, sadece bir kez...
***
O kadar dolu ki toplum, her gün, onlarca mail alıyorum, isyan halinde..
Yarına, okur görüşleriyle devam edelim bu meselelere...