Rahmetli Urcan vefat ettikten sonra Ali Kösezade Çetinkaya başkanı olmuş, daha sonra sırasıyla Tatar ve son olarak Ömer Arhun başkanlık koltuğuna oturmuş.
Başka bir kulüpte ard arda bu denli başkanlık değişimi yaşansa, şu anda o kulübler ya ikinci, ya da üçüncü ligi boylamışlardı. Çetinkaya, başkanlık koltuğunda istikrar sağlayamamasına rağmen, futbol anlamında son üç yılın en istikrarlı takımı oldu. İki lig şampiyonluğu, bir de Kıbrıs Kupası’nı müzesine götürdü. Özellikle TATAR başkanlığındaki şampiyonluk hep hatırlanacaktır. O dönemde hiç kimsenin şans tanımadığı, başkanının alay konusu olduğu Çetinkaya, eze eze şampiyonluğu göğüslemiş ve tüm rakiblerine net bir mesaj vermişti. “Çetinkaya’nın olduğu yerde Çetinkaya’nın rakibi yalnızca Çetinkaya’dır” diye.
Yeni sezon öncesi Çetinkaya’da tartışmalar yine başkanlık koltuğu üzerinde şekillenecek gibi. Teknik ekibin ve bazı futbolcuların takımdan ayrılma sinyali vermesi bize bunu gösteriyor. Ömer Orhun başkan olmayacağını deklere etti. Belki ki, Ömer başkan da diğer başkanlar gibi “enayi parası” vermekten usanmış ve mesaj vermeye çalışıyor. Önemli olan, bu mesajları kamuoyunun nasıl algılamasıdır.
Benim algıladığım şekil aşağıdaki gibidir.
Mesaj 1: “Çetinkaya gibi takımlar KKTC’de misyonlarını tamamlamış dışa açılmak istiyor”
Mesaj 2: Ekonomik şartların kötü olduğu bir dönemde, bir yıllık başkanlık koltuğu yeterlidir. İkinci yıl “enayiliğe” girer. Kulüplerin inanılmaz giderleri ve az miktarda gelirleri var. Yöneticilerin kendilerinden vermeleri kaçınılmazdır. Özellikle şımartılan futbolcuları beslemek neredeyse imkansız olmuş. Bu dönemde aylık 150 bin TL’yi bulan bütçeler resmen “aptallıktır”.
Mesaj 3: Mütevazi bir kadro ile ligde mücadele etmek en iyisi. Aylık 150 bin tl ödemektense, alt yapıya önem verilip 20-30 bin TL ile ayı kapatmak en doğrusu. Şampiyon olmak güzel ama bu ülkede çok fazla bir önemi kalmamış.
Mesaj 4: Futbol sektörü her geçen gün daha da kötüye giderken, hedeflerimiz şampiyonuk noktasında bitiyor. Maddi kazanç adına bir sonraki hedefin Avrupa kupaları olması kaçınılmazdır. Bu yüzden kendi iç piyasamızda aldığımız dereceler bizleri artık tatmin etmiyor. Şampiyonluğun bir akşamlık sevinci var. Bir sonraki gün pirimlerin ödenmesi için kara kara düşünürüz. Önümüzdeki sezon, geçmiş sezonlardan farklı olmayacak. Hatta daha kötü olacağı kesindir.
Mesaj 5: Futbol Federasyonu mevcut yapıyla kulüpleri besleyemiyor ve kulüblerin geleceği adına proje üretemiyor.
Mesaj 6: 1983’ten beri tanınacağız diye bizlerle resmen alay ediliyor. Rakiblerimiz avrupa liginde oynarken, bizler “anamızın liginde” oynamaya devam ediyoruz. Tüm Kıbrıs’ın tanıdığı, üstüne titrediği Çetinkaya neredeyse yok olmuş, yerine gönüllerin şampiyonu kalmış.
Çetinkaya adına bende oluşan son üç yılın algısınıydı yukardaki maddeler.
Sözde gerçekleştirilen ŞURA , MTG U15 takımının İzmir’de yaşadığı talihsizlik ve Çetinkaya’nın bende oluşturduğu algıyı üst üste koyup topladığımda, içte ve dışta sporumuzu kaale alan yetkili bulamadığımızı ama diğer taraftan bizi kullanıp biryerlere gelmek isteyenlerin de “lafazanlıklarını” gözlemlerim. Bu yüzden silkinip ne istediğimizi net bir şekilde ortaya koyabilmeliyiz.
Bazıları “devlete sahip çıkma adına mammayı götürürken”, bu toplumu “APTAL” yerine koyuyor.
Artık ayıp yani. Birilerinin dur deme zamanı gelmiştir.