“Sana cevap veremediğim için hep utanacağım babacığım...”

Sevgül Uludağ

17 Haziran 2013 tarihinde Babalar Günü’nde sevgili anneciği, şair İlkay Adalı’yla birlikte babası Kutlu Adalı’nın mezarını ziyaret eden Kut Adalı, “Seni faili meçhul yapanlar neden bulunmaz?” diye sormuştu... Ve “Sana cevap veremediğim için hep utanacağım babacığım” diye yazmıştı...

Gazetemiz YENİDÜZEN’in yazarlarından Kutlu Adalı, “faili meçhul” bir siyasi cinayetle evinin önünde 1996 yılının 7 Temmuz akşamı öldürülmüştü...

KANSERLE SAVAŞA YENİK DÜŞTÜ...

15 Şubat 2022’de henüz 53 yaşındayken hayatını kaybeden ve 17 Şubat 2022 Perşembe günü, babasının mezarının yanına çok hazin bir törenle, gözyaşları içerisinde defnedilen Kut Adalı, kanserle savaşını yaklaşık yedi ay sürdürebilmiş, o amansız hastalık onu hayattan koparıp almıştı... Toplumlarımız arasında şok etkisi yaratan bu ani ve genç ölüme herkes ağladı cenaze töreninde... Kut Adalı sevecenliği, gülüşü, güleryüzü, hayvanseverliği ve insancıllığıyla tanıştığı herkesin hayatında iz bırakmıştı – yemeyi, içmeyi, gezmeyi, hayvanları korumayı çok seven, her zaman şık giyinen, her zaman bakımlı ve güzel olan bu genç kadın, babasının katillerinin yakalanıp yargı önüne çıkarıldığını göremeden aramızdan kopup gitti...

BABASI İÇİN BELGESEL FİLM YAPMIŞTI...

Yakın Doğu Üniversitesi’nde Radyo Televizyon bölümünde öğrenim gören Kut Adalı, bitirme tezi olarak babasının öldürülmesine ilişkin bir de belgesel film çekmişti... Kutlu Adalı’ya ilişkin yapılmış tek belgesel film olma özelliği taşıyan Kut Adalı’nın bu çalışması, çeşitli etkinliklerde gösterilmişti...

“UTANIYORUM BABACIĞIM...”

Dokuz sene önce, babasının mezarını ziyaret ederken, onun yanına defnedileceğinden habersiz biçimde Kut Adalı şöyle yazmıştı:

Babalar Günü’nde babasının kabrini ziyaret ettikten sonra Kut Adalı’nın yazdıklarını bu sayfalarda 18 Haziran 2013 tarihinde yayımlamıştık... Kut Adalı dokuz sene önce şöyle yazmıştı sevgili babacığına:

“Yazmak istediğim o kadar çok şey var ki sevgili babam, bilemezsin... Nereden başlasam başlayayım, hep aynı şeyler babacığım... Sen gittin gideli memleketin daha beter oldu babacığım... Nerede o yasemin kokulu evler? Nerede o mis kokulu sokaklar, beraber gezdiğimiz yerler?...

Sen hep yazmıştın babacığım.... Kaos içinde bir memleket, sen gittin gideli ne dürüstlük, ne şeref, ne onur – ortalık sokak adamı doldu babacığım... Ailemiz aynı babacığım çünkü bizi sen yetiştirdin o insani, muhteşem değerlerinle, Adalı ailesini sen güçlü kıldın babacığım... Toplumda bazı çevreler bizi istemedi babacığım, hiç kırılmadık. Sen demiştin çünkü “Aklın silahı barıştır”, işte o noktadayız babam... Sen haklıydın babam, ergeç herşey açığa çıkar demiştin, turnaları anlatmıştın bize...

Senle her karşılaştığımızda utanıyorum babam, bu kadar iyi baba neden bunları hakeder ve onu faili meçhul yapan kırılası eller neden bulunmaz diye senden utanıyorum babam, sana cevap veremediğim için hep utanacağım babacığım...”

Nur içinde yat sevgili Kut... Sevdiklerinin acısını paylaşırken, genç yaşta hayattan koparılıp alınmana ağladık ama seni hep o güzel gülüşünle hatırlayacağız...


Mutlu günlerden bir fotoğraf. Soldan sağa Kut'un ablası İl Adalı, Kut'un annesi İlkay Adalı ve erkek kardeşi Er Adalı, Kut Adalı ve sevgili babacığı Kutlu Adalı...


 İlkay ve İl Adalı, Kut Adalı'nın kabri başında...

Fotoğraflar: Fehime Alasya/YENİDÜZEN...


Kazılara devam ediliyor...

Aşırı soğuklar ve yağışların çeşitli noktalarda bazı kazılara ara verilmesine yol açarken, havaların birazcık düzelmesi ve güneşin yüzünü göstermesiyle birlikte Kayıplar Komitesi’nin yürütmekte olduğu kazılara da tam sürat devam ediliyor...

Kayıplar Komitesi’nin geek 1963, gerekse 1974 “kaybı” Kıbrıslıtürkler’le Kıbrıslırumlar’ın gömü yerlerini adamızın kuzeyinde ve güneyinde aramakta olduğu kazılara ilişkin son durumu, Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi Kazılar Koordinatör Yardımcısı Erge Yurtdaş’tan öğrendik... Buna göre bu hafta kazılarda son durum şöyle oldu:

***  Lapta’da 1974 kaybı  13 Kıbrıslırum’un, otobüsten indirilip alanda öldürüldüğü bilgisi ve Amerikalı uzmanların Jeofizik çalışmaları sırasında toprak altında gördüğü anomaliler dolayısıyla bölgede acil kazı çalışmaları başlatılmış ve halen devam edilmektedir.

***  Dilekkaya’da (Ayakebir) 1974 kaybı 1 veya 3 veya 4 kişinin dere yatağının yanında gömüldüğü bilgisi ile yapılan ziyaret sırasında yüzeyde insan kemiğine rastlanmış ve ivedilikle kazı çalışmalarına devam edilmektedir. Şu ana kadar üç “kayıp” şahıstan geride kalanlara ulaşıldı...

***  Ötüken’de (Spatharikon) 1963 kaybı üç Kıbrıslıtürk'ün denize yakın ormanlık bir alanda gömülü olduğu bilgisi ile kazı çalışmalarına devam edilmektedir.

***  Lapta’da 1974 kaybı, toprak birikintisi içinde insan kalıntıları olduğu düşünülmektedir. Daha önceden kazılan bir toplu mezara yakınlığından dolayı bölgede yapılan çalışmalara çamurdan dolayı ara verilmiştir.

***  Strovulo’da 1963-1964 kaybı 6-12 Kıbrıslıtürk’ün bölgede 4 farklı lokasyonda ekskavatör ile gömüldüğü  bilgisi ile kazı çalışmaları sürdürülmektedir.

***  Lisi’de (Akdoğan’da askeri bölge) 1974 kaybı, 2-3 kişinin tarlaya gömüldüğü bilgisi vardır, yoldan geçen insanlar yolun kapalı olduğunu ve şironun tarlada çalıştığını bildirmişlerdir. Bilgi doğrultusunda arazideki kazı çalışmaları devam etmektedir.

***  Mağusa’da 1974 kaybı 4-5 Kıbrıslırum'un Mağusa'daki eski polis karakolunun arkasına şiro ile gömüldüğü bilgisi ile kazı çalışmalarına başlanmıştır.

Biz de kazılarda yer alan tüm arkeologlarımıza, şirocularımıza ve diğer çalışanlara “Çok kolay gelsin” diyoruz...


“Güney’de Meclis Başkanı “kayıplar” konusunu Avrupa Konseyi’ne götürecek...”

Kıbrıs Haber Ajansı, Kıbrıs’ın güneyinde Meclis Başkanı Annita Dimitriu’nun, “kayıplar” konusunu Avrupa Konseyi’ne götüreceğini yazdı.

Habere göre Dimitriu, geçtiğimiz Perşembe günü, “kayıplar konusuyla ilgili Avrupa Konseyi’ne bir mektup göndereceğini,  insan hakları örgütlerinden konunun ilerletilmesine yardımcı olmalarını isteyeceğini” açıkladı. Haberde devamla şöyle denildi:

“Meclis tarafından yapılan açıklamaya göre, Dimitriu, Kıbrıs Savaş Esirleri ve Kayıp Şahıslar Örgütü üyeleri ile gerçekleştirdiği görüşmeden sonra kayıplar konusunun Kıbrıs sorununun en trajik yönü olduğunu ve tüm siyasi sorunların üzerinde tutulması gerektiğini söyledi.

Dimitriu,  Kıbrıs Savaş Esirleri ve Kayıp Şahıslar Örgütü İcra Müdürü Nikos Sergidis’e Avrupa Konseyi’ne hem bir mektup göndererek, hem de Meclis üyeleri komitesi aracılığıyla başvuruda bulunarak konuyu ilerletme güvencesi verdi. Dimitriu mektubunda konunun tüm insani boyutlarını vurgulayacağını ve kayıplarla ilgili bilgilere ulaşılmasını isteyeceğini ve konunun Avrupa Konseyi gündemine alınmasını isteyeceğini kaydetti.”

Dimitriu Cumhurbaşkanlığı İnsani İşler Komiseri ile işbirliği yapmaya hazır olduğunu ama aynı zamanda Yunanistan’daki kayıp şahıslar örgütü ile de temas kurmaya hazır olduğunu açıkladı.”

(Kıbrıs Haber Ajansı – 17.2.2022)