Serkan SOYALAN
Baraka Film Atölyesi 5. üretimi olan “Sanayi Holding” belgeselini hazırladı. Belgeselin gösterimi 17 Şubat ve 22 Şubat tarihlerinde Lefkoşa Atatürk Kültür Merkezi’nde yapılacak.
1975’ten 1998’e kadar üretimini sürdüren ve ülke ekonomisinin en önemli mihenk taşlarından biri olan Sanayi Holding’in tarihinin izleyicisi ile buluştuğu belgeseli Baraka Film Atölyesi’nden Besim Baysal, Mine Balman ve Firuzan Nalbantoğlu ile konuştuk.
Baraka Kültür Merkezi’nin yeni üretimi “Sanayi Holding” belgeseli izleyicisi ile buluşuyor. Başlangıçta biraz belgeselden bahsedelim?
Mine Balman: Bu belgesel Baraka Kültür Merkezi’nin 5. üretimidir. Aslında ilk başta Sanayi Holding ile yola çıkmadık, geçmişte Kıbrıs’taki üretimlerle ilgili bir çalışma yapmak istedik. Bunun sebebi de 2011’in Şubat ayında Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Kıbrıslı Türklere “besleme” demişti. Biz de besleme olmadığımızı, geçmişte üretiyor olduğumuzu ve üretimden bilinçli bir şekilde kopartıldığımızı hem gençlere göstermek, hem de kendimize hatırlatmak için böyle bir çalışma yaptık. Hazırlık aşamasında yaklaşık 4 aylık bir arşiv çalışması yaptık. O dönemki gazeteler Yenidüzen, Halkın Sesi, Bağımsızlık Yolu, Dev-iş’in Sesi ve Söz’ü taradık ve o dönemki üretimlerimizle ilgili materyal depolamaya çalıştık. O dönemki arşiv çalışması sırasında da fark ettik ki en çok külliyatı Sanayi Holding tutuyor. Ve gerçekten o dönemki üretimde önemli bir yeri vardı. Bizler bile bu çalışmayı yaparken Sanayi Holding’in bu kadar kapsamlı bir üretimi olduğunu bilmezdik, bizi bile şaşırttı.
FARKLI ALANLAR
Okuyucularımıza Sanayi Holding’in tarihçesini de kısaca hatırlatacak olursak neler söyleyebiliriz?
Mine Balman: Sanayi Holding 1974’ten sonra Kıbrıslı Elenlerin kuzeyde bıraktıkları fabrikaların bir KİT altında toplanarak 17 Şubat 1975 tarihinde yeniden üretime geçilmesiyle başladı. Çeşitli dönemlerinde fabrika sayısı değişti. Sanayi Holding çatısı altında 60’a yakın fabrika ve 2500’e yakın da çalışanı vardı bu dönemde. Sanayi Holding 1998’de kapatıldı ama tam bir kapanış tarihi söylemek de pek mümkün değildir. Çünkü 1980’lerin başından başlamak üzere, 86’da ve 87’de devam edecek şekilde işten durdurulmalar oldu, fabrikaların bazıları kapatıldı. Sanayi Holding farklı sanayi alanlarında üretim yapıyordu. Örneğin plastik, metal, kimya, kozmetik, tekstil gibi.
Bu belgesel çalışmasını yaparken film atölyesinde kimler görev aldı?
Besim Baysal: Mine Balman, Firuzan Nalbantoğlu, Mustafa Batak ve ben. Bir de Hasan Gaburdi isminde Mağusa’da iletişim okuyan arkadaşımız var. 5 kişilik bir ekibimiz var. Bu ekip değişik görevler aldı, bu belgesel hazırlanırken. Daha önce kullanmadığımız şekilde röportajları yaparken bu kez ışık kullandık. Dezavantajımız çekimlerimizi bütün insanları bir yere toplayıp, hep aynı ışıkta, hep aynı yerde yapamadık. Çünkü Kıbrıs’ın farklı yerlerinde oturan Sanayi Holding emekçileriyle röportaj yaptık. Bu emekçiler Mağusa’dan Lefke’ye kadar olan bölgelerdendi. Aslında Haspolat bir dönem Sanayi Holding lojmanlarının olduğu bölgeydi. Burası Kıbrıs’ın diğer bölgelerinden farklı olarak kurgulanmış bir köydü. O, Sanayi Holding’in lojman köyüydü aslında. Ben de yeni öğrendim bunu. Köylerle ilgilenen biri olarak hep düşünürdüm “Haspolat’ta neden farklı bölgelerden insanlar oturur?” diye. Baf’tan gelenler şuraya, Leymosun’dan gelenler şuraya diye yerleştirilmiş ama Haspolat’ta, çok farklı karakterde insanlar yaşardı. Onun da şöyle bir şey olduğunu öğrendik, farklı bölgelerde yaşayan insanların işe gidip gelmeleri daha kolaylaşsın diye fabrikaların yanına lojman verilmiş. Bu yıllar sonra bile düşününce çok güzel bir olay.
Mine Balman: 105 dakikalık bir belgesele 23 yıllık bir birikim sığdırılmaya çalışıldı. Belgeselimizin müziklerini de Sol Anahtarı yaptı.
ÇOK FABRİKA, ÇOK ÇALIŞAN
Sanayi Holding fabrikaları nerelerdeydi?
Besim Baysal: Lefkoşa’da By-pass yolunun üzerinde Sanayi Holding’in merkez binaları ve Türkteks binaları vardı. Genel müdürlükler de oradaydı. Çok sayıda insan orada çalışırdı. Daha sonra terk edilmiş bir vaziyette kaldı. Ardından da Devlet Emlak’a verildi. Bir kısmını yıktılar, yeni bina yaptılar, ama o tarihsel dokusunu yitirecek şekilde estetikten uzak, modern bir bina yaptılar. Dörtyol’da soba fabrikası vardı, o da kuş yuvası olacak şekilde terk edildi.
Mine Balman: Fabrikalar Lefkoşa, Omorfo, Dörtyol ve Korkuteli’nde birer adet, yoğun olarak da Haspolat ve Mağusa’da vardı.
Belgeselin tamamlanması kaç aylık bir süreci aldı?
Mine Balman: Hazırlanma aşaması 8 ay sürdü. 4 aylık arşiv çalışması, 2 ay da çekimler sürdü. Kayıtların montajı da 2 ay aldı.
KÜPÜRLER, VİDEOLAR, FOTOLAR
Belgeselde kullanılan materyaller nelerdir?
Mine Balman: Biz röportaj yaptığımız kişilerin kendi kişisel arşivlerinden eski fotoğrafları kullandık. Onun haricinde gazete arşivlerinden küpürler ve oralardaki fotoğraflardan kullandık. Dev-İş’in video ve fotoğraf arşivinden faydalandık. Eski fabrikaların şu andaki durumlarını da gidip çekim yaptık. Bazıları farklı üretim ürünleri üretmek için kullanılır, bazıları da şu anda kullanılmaz, terk edilmiştir. Tabii emekçilerle röportajlar da var.
Belgeselin ilk gösterimi 17 Şubat’ta olacak, tekrar gösterimi olacak mı?
Mine Balman: 17 Şubat Sanayi Holding’in kuruluş yıldönümüdür. Sanayi Holding 17 Şubat 1975’te hayata geçmişti, o yüzden ilk gösterimimizi bu tarihte saat 19:00’da gerçekleştiriyoruz. İkinci gösterim ise 22 Şubat’ta yine saat 19:00’da olacak ve halka açık, ücretsiz olacak.
Firuzan Nalbantoğlu: Şunu da eklemek istiyorum, gala gecesinde bir de sergi olacak. Sergide fotoğraflar ve Sanayi Holding’de üretilen ve bugüne kadar gelen ürünler sergilenecek. Soba, plastik eşyalar, mobilya gibi… Bu eşyalar da röportaj yaptığımız emekçilerin evlerinde olan Sanayi Holding üretimi eşyalardır.
MESAJ
Peki bu belgesel çalışmasının izleyicisine vereceği mesaj nedir?
Mine Balman: Biz bu belgeseli yaparken hedeflediğimiz şey, yeniden üretebileceğimizin mesajını ve umudunu insanlara aşılamaktır.
Firuzan Nalbantoğlu: Asıl mesaj özellikle genç kuşaklara, bu denli bir üretimin olduğunu hatırlatmaktır. Ben kendimden örnek verecek olursam narenciyecilik yaptığımızı, kooperatifimizin olduğunu biliyordum ama sanayi alanında bu denli ciddi bir üretim olduğunu, Kıbrıslı Türklerin bunu tek başına yaptığını bilmiyordum. Benim gibi genç kuşaklara bunu anlatmalı ve bunun umudunu aşılamalıyız. Özellikle genç kuşaklara bunun bir umut olacağını ve Kıbrıslı Türklere de bir umut ışığı olması açısından da ayrıca önemlidir.