Kıbrıs Türk Otelciler Birliği (KITOB) ile Kıbrıs Türk Sanayi Odası (KTSO), turizm sektöründe yerel ürün kullanımını artırmak amacıyla işbirliği protokolü imzaladı.
Kıbrıs Türk Sanayi Odası’nda saat 10:00’da başlayan “Turizm Sektöründe Yerli Üretimin Artırılması Etkinliği” kapsamında imzalanan protokole Başbakan Ersin Tatar da onursal şahit olarak imza koydu.
Açılışın ardından Turizm Sektöründe Yerli Ürün Kullanımının Artırılması Raporunun sunumu gerçekleştirildi; konuşmalar yapıldı ve işbirliği protokolü imzalandı.
Sırasıyla KTSO Başkanı Candan Avunduk, KITOB Başkanı Dimağ Çağıner, Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel, Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, CTP Başkanı Tufan Erhürman ve Başbakan Ersin Tatar birer konuşma yaptı.
Avunduk: “Daha fazla yerli ürün tüketimi hedef olarak belirlenmeli”
KTSO Başkanı Candan Avunduk, KKTC’de çok ciddi döviz girdisi sağlayan ve aşırı ithalatın yaratmış olduğu dış ticaret açığının kapatılmasında önemli paya sahip olan turizm sektöründe daha fazla yerli ürün tüketiminin sağlanmasının hedef olarak belirlenmesi gerektiğini kaydetti.
Bu çerçevede atılacak adımların yaratılan katma değer, yerel istihdam ve yatırımlar açısından çok daha fazla olumlu katkı sağlayacağını belirten Avunduk, arz güvenliği, kalite ve fiyat konularında rekabetçi olan tüm ürünlerin yerli üreticilerden tedarik edilmesini hedeflediklerini anlattı.
Otellerin sadece yerli ürünlerin kullanımı açısından değil, aynı zamanda otel içerisindeki satış noktaları üzerinden de, yerli ürünlerin pazarlanmasına katkı sağlayabileceğini ifade eden Avuduk, “Yerli ürün tüketimi düşük olan ürün gruplarında, komiteler kurulması suretiyle, nedenlerin araştırılması ve çözüm üretilmesini sağlamamız gerekmektedir. Bu alanda, Otelciler Birliği üyelerinin de yapıcı bir tavır içerisinde olması bizim açımızdan olumlu bir gelişmedir” dedi.
KKTC’de üretimi olmayan veya çok az olan rekabetçi ürünlerin tespit edilmesi suretiyle, potansiyel yatırım alanlarını belirlemek niyetinde olduklarını da söyleyen Avunduk, ithalattaki haksız rekabete karşı gerekli mekanizmaların kurulmasının önemine işaret etti.
Çağıner: “Alınması gereken önlemlerin daha da gecikmesi durumunda…”
KITOB Başkanı Dimağ Çağıner de konuşmasında, turizm ve sanayi sektörünün temsilcileri olarak tek başına kendi sektörlerinin çıkarını koruyarak bir yere varamayacaklarının farkında olduklarını kaydetti.
Turizm ve turizm geliri arttıkça yerli üretim ürünlerinin kullanımının da arttığını kaydeden Çağıner, adanın en büyük sorunu olan ölçek ekonomisi sorununun ancak konaklayan turist sayısını artırmaktan geçtiğini ifade etti.
Bu şekilde maliyet ve rekabet edilebilirliğin de ülke sanayisine avantaj sağlayacağını dile getiren Çağıner, “Halkımızın refahını artırmamız için daha çok turizm geliri yaratmamız şarttır; yaratılan turizm gelirinin faydalı olabilmesi için bu gelirin yurt içinde kalması çok önemlidir; bunun olabilmesi için turizm, sanayi ve yerli istihdam politikalarının planlanması şarttır” diye konuştu.
Çağıner, hükümet ve toplum desteği olmadan sektörlerin büyümesi, gelişmesi, ülke ekonomisine katkı sağlamasının mümkün olmadığını da vurgulayarak, siyasi ambargo, ulaşım ve pazarlamanın da turizm sektörüne ilave bir yük getirdiğini söyledi.
Çağıner, alınması gereken önlemlerin daha da gecikmesi durumunda gelecek yıl turizm sektörü ve dolayısı ile başta sanayi sektörü olmak üzere tüm sektörlerin olumsuz etkileneceğine de dikkat çekti.
Üstel: “Sonuç alıcı adımlar atmayı hedefliyoruz”
Turizm ve Çevre Bakanı Ünal Üstel de konuşmasında, turizm sektöründe yerli üretimin desteklenmesi ve geliştirilmesi adına tüm paydaşlar ile birlikte hareket ederek bu konuda daha önce yapılan toplantılarda ortaya çıkan verileri kullanarak sonuç alıcı adımlar atmayı hedeflediklerini kaydetti.
Sanayicilerin ve otellerin sorunlarının çözülmesi konusunda sürekli işbirliği halinde olacaklarını belirten Üstel, yerli üretim konusuna büyük hassasiyet gösterdiklerini söyledi.
Üstel, turizm sektöründe ürettiklerini pazarlamak ve istedikleri noktaya ulaşmanın ancak kaliteli ürün üretilmesi ve bunun da sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulabilmesi ile mümkün olduğunu belirtti.
Üstel, “Bu anlamda 2020’de bütün tarafların katılımı ve ürün bazında yapılacak toplantıların organize edilmesi adına çalışmalarımız devam etmektedir” dedi.
Ülkeye daha fazla ve nitelikli turistin gelmesi gerektiğinin farkında olduklarını da söyleyen Üstel, çağın gerekliliğine uygun bir şekilde tanıtma ve pazarlama çalışmalarını yapacaklarını ve turizmi geliştireceklerini de dile getirdi.
Üstel, ulaşım sıkıntısını nasıl çözeceklerini ele almanın zamanının artık geldiğini de söyledi.
Taçoy: “Ekonominin büyümesi için yeni iş alanları açmak gerekir”
Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy da konuşmasında, ekonominin büyümesi için yeni iş alanları açmak gerektiğini kaydetti ve teknolojiye önem verip bunun getirileriyle ekonominin büyütülebileceğini söyledi.
Ekonominin büyümesini istiyorlarsa dünyayı yakından takip etmeleri gerektiğini dile getiren Taçoy, ilk önce ihtiyaç duyulan şeyin ne olduğunun belirlenmesi gerektiğini ve istikrara ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Taçoy, istikrarın nereden nasıl geleceğine de iyi bakmak gerektiğini kaydetti.
“Öyle bir hayat pahalılığı yaşıyoruz ki, neyin nereden hesaplandığını bulabilmenin çok farklı sebeplere dayanıyor” diyen Taçoy, hayat pahalılığı hesaplanması ile ilgili bazı detaylar aktardı ve kendilerine hayat pahalılığı hesaplanması ile ilgili bazı eleştirilerde bulunduğunu ancak hesaplamaya yönelik hiçbir müdahaleleri olmadığını söyledi.
Elektrikte çok farklı şeyler yaşlandığını, AB’nin fosil yakıt tüketimini 2030 yılına kadar sonlandıracağını belirten Taçoy, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren akaryakıt içerisinde sülfür oranının 0,5’e düşmesinin piyasadaki üretimi günde yaklaşık 1 milyon varil azaltacağını anlattı. Taçoy, bunun akaryakıt fiyatların yaklaşık yüzde 50 artıracağını anlattı.
Taçoy, bu nedenle değişik enerji üretim yollarına baş vurmaları gerektiğini ve 50 megavatlık bir güneş enerjisi yatırımı yapmayı planladıklarını söyledi ve bu yönde attıkları adımları anlattı.
Amaçlarının zam yaparak hayatı zorlaştırmak ve sektörleri de zora sokmak olmadığını kaydeden Taçoy, amaçlarının istikrarlı düzenlemeler yapmak olduğunu söyledi.
CTP Genel Başkanı Erhürman:
“Kıbrıs Türk Halkının en temel derdi,
var oluş ve kimliğini geleceğe taşıma”
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, Kıbrıs Türk halkının en temel derdinin var oluş ve kimliğini geleceğe taşıma olduğunu söyledi ve bunun en önemli unsurunun kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomi yaratmak olduğunu vurguladı.
Bu nedenle turizm üzerinde kafa yormak gerektiğini dile getiren Erhürman, 260 milyon dolar olan turizm gelirlerinin biraz daha artırılmasıyla dış kaynağa ihtiyaç duyulmayabileceğini anlattı.
Turizmle ilgili turizm gelirinin nasıl artırılabileceği ve turizmden elde edilen gelirin nasıl daha fazlasının içeride tutulabileceğinin ele alınması gerektiğini kaydeden Erhürman, siyasi istikrar olmayışının turizmi olumsuz etkilediğini, göreve gelen hükümetlerin görev yaptıkları süre içerisinde bir turizm vizyonu oluşturma ve ayakları üzerinde duran politikalar yaratmalarının mümkün olmadığını söyledi.
“Turizmde özerk bir yapı oluşturulmalı”
Turizm, tanıtım ve pazarlama konularında sektör temsilcilerinin ve daha uzun sürekli olacağı için cumhurbaşkanlığı tarafından atanacak kişilerin de yer alacağı özerk bir yapı oluşturulmasının önemine işaret eden Erhürman, turizmde markalaşmasının düzenli uzun ve istikrarlı bir çalışma gerektirdiğini vurguladı.
Turizm sektöründe çalışan KKTC vatandaşlarının oranının yüzde 20 olduğunu ve ülkede yüzde 20 civarında da işsiz genç olduğunu belirten Erhürman, hükümetleri döneminde turizm kolejleri oluşturarak sektöre yönelik nitelikli eleman yetiştirmeyi hedeflediklerini ancak bu çalışmanın devamlılığının olamadığını belirtti.
Turizm ve sanayi sektörünün böyle bir birliktelik noktasına gelmesinin çok olumlu olduğunu kaydeden Erhürman, “Biz neyi üretmeliyiz” sorusunu iki sektörün birlikte sorup üzerinde çalışması gerektiğini söyledi.
Tatar: “KKTC’de kaliteli, rekabet edebilir ve ithal ürünlerle yarışabilir ürünler yetiştiriliyor”
Başbakan Ersin Tatar da, UBP’nin üreticiye sanayiciye her koşulda sahip çıkmak gerektiğini söyleyen ve 45 yıldır bu yönde çalışan bir parti olduğunu kaydetti.
Üreticilerin kaliteli, rekabet edebilir ve ithal ürünlerle yarışabilir ürünler ürettiklerini dile getiren Tatar, üreticileri tebrik etti ve özverili çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
Güney Kıbrıs’a gelen turistlerin Kuzey’e geçişleri ve Kuzeyden alışveriş yapmalarının oradaki yönetimi rahatsız ettiğini, meclise geçişleri önleyecek yeni bir önerge sunarak KKTC ekonomisini baltalamaya çalıştıklarını kaydeden Tatar, bu konuda gerekli tedbirlerin alınması için AB ve BM nezdinde gerekli girişimleri yaptıklarını söyledi.
KKTC’nin üretimdeki başarılarının, Rumlar ve Güney’deki turistlerin KKTC’ye akın etmesinin Rum tarafını rahatsız ettiğini yineleyen Tatar, “hani bu ülkede hep birlikte huzur ve barış içinde yaşayacaktık. Burası biraz kalkınmaya başlayınca bu sizi rahatsız mı etti, biz kalkınmayalım mı, biz gelişmeyelim mi, bizim insanımızın daha fazla refah alabilme hakkı yok mu” diye konuştu.
Ülke turizmindeki sıkıntıların direkt uçuş olmamasından kaynaklandığını da dile getiren Başbakan Tatar, direkt uçuş olmamasının da Rum tarafının vetosundan kaynaklandığını söyledi ve “Yoksa dünyanın bizimle bir sıkıntısı yok ben İngiltere’de bazı eski İngiliz milletvekilleriyle görüşme fırsatı buldum, onlar da rahatsız çünkü onlar da direkt buraya gelebilmek istiyor. İnşallah bunu da ilgili mahkemelerde halledeceğiz, çünkü burası artık 1974’deki Kuzey Kıbrıs değildir, burada çok gelişmeler olmuştur” diye konuştu.