Bir buçuk ay sonra yapılacak olan yerel seçimlere hazırlanma, öyle görülüyor ve anlaşılıyor ki, tüm siyasi partilere sorun oldu; durumlar dağınık, tabir caizse, “çarşı karışık”.
Yerel seçimlere belediye başkan adaylarını ilk belirleyen UBP oldu, sakin gidiyor gibi görünüyordu ama kazan kaynamakta çok gecikmedi. UBP Lefkoşa ilçe başkanı, partisinin LTB adayı belirlemesine tepkili; seçim kampanyası pek de öyle huzurla olmayacak. Ardından UBP’nin Mağusa İlçe Başkanı Güneşoğlu partisinden istifa ederek Mağusa Belediye Başkanlığına bağımsız aday oldu; onun nedeni de partisinin mevcut belediye başkanını destekleme kararı alması… İskele’de 2014’ün UBP ve bağımsız belediye başkan adayları 2018’de yer değişti… O dönem UBP’li Belediye Başkanı olan Halil Orun, Eroğlu destekli bağımsız aday Sadıkoğlu karşısında seçimi kaybetti. Şimdi UBP Sadıkoğlu’nu destekliyor, Halil Orun da DP destekli bağımsız aday. UBP’de sancılı olan başka belediye başkanlıkları da var, örneğin Büyükkonuk, ama UBP için sancılı yerel seçimin en belirgin işaretleri bunlar…
YDP’de durum faklı; Lefkoşa Belediye Başkanlığı için adayı var, bazı belediyelerde de YDP’ye de yakın duran bağımsız adaylara destek vereceği anlaşılıyor. Bu cephede durum sakin ama yerel seçimler bağlamında pek bir varlık gösterememenin sancıları var. Muhalefet partilerinde durum böyle görünüyor; hükümetin dört ortağında ise durum özeti: “Çarşı karışık”… Genel seçimden sonra yerel seçimlere altı ay gibi kısa bir süre kalmışken, birlikte ortak aday belirleme çalışmaları ile değerli zamanı tükettiler; sonuç olarak da hiç birinin de ve genel olarak üyelerinin de mutlu olduğu bir ortaklaşmayı başaramadılar. Seçime kadar kalan süre, seçim kampanyaları için pek de yeterli olamayacak, panik içinde ve büyük eksikliklerle yaşanacak bir süre olacak.
Bu dörtlü ortaktan HP ele alınacak olursa, daha çok yeni ve tüm beldelerde sağlam bir örgütlenmeyi ve insan kaynağına sahip olmayı henüz tamamlayamamış. Dolayısıyla hükümet ortakları ile birlikte aday ortaklaşmasına ihtiyacı vardı; ihtiyacını tam karşılayamadı… HP çıkarabildiği yerde aday belirledi, çıkaramadığı yerde, başka adayları desteklemek durumunda kaldı.
Hükümet ortağı DP ve TDP ise genel seçim yenilgisinden sonra, örgüt ve insan kaynağı yoksunluğunu yerel seçimlerde en fazla hisseden iki parti… Yerel seçimler için, kaçarı yok, diğer ortaklarla aday ortaklaşması yapmak zorunda… DP elindeki Tatlısu Belediyesini kaybedecek değil, ama yenisini alması da kendi başına olası değil. Geçen seçimde Mağusa’da bağımsız aday olan Arter’i destekleyen DP, bu seçim de destekleyecek; umudu UBP ile birlikte onu gene seçtirebilmekti ama UBP’li Güneşoğlu’nun bağımsız adaylığı durumu tehlikeye soktu gibi…
Yerel seçimlerde pek bir varlık gösteremeyecek gibi görünen DP, ansızın bombayı patlattı: Lefkoşa için başkan adayı Gencay Eroğlu… Babası Derviş Eroğlu’nun da tepkisini çeken Gencay Eroğlu, DP’yi yerel seçim için ateşledi; şimdi LTB için DP de iddialı bir adayla seçimde… Ve bu adaylık öyle yerel seçimlere matuf kalacak bir adaylık değil, sonrası için sancılar şimdiden hissedilir durumda… Derviş Eroğlu hem UBP’yi, hem DP’yi paralel yönetiyor; Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar ne startejiler kurup, ne yapılanmalar sağlamaya yöneleceğini okumaya çalışmak gerek… Yani, Gencay Ertoğlu Lefkoşa’da seçimi kazansa kazanmasa, seçimden sonra UBP – DP ortaklık hükümetinin gündem olmayacağını, Resmiye Eroğlu’nun UBP başkanlığına ve başbakanlığa gelmeyeceğini, Serdar Denktaş’ın da UBP ve DP’nin ortak cumhurbaşkanı adayı olmayacağının kim söyleyebilir… Doğum sancıları var…
TDP… LTB’yi kaybetmemek üzerine bir strateji ile hükümetteki ortakları ile aday ortaklaşmaya girişti, gözleri LTB’den başka tarafı pek görmez durumda idi ve ortaklığın başarılması için özveriye hazır rolü kesiyordu… Ama, İskele’de bağımsız aday olan Civisilli’ye karşı aday göstermeleri rolün sonu oldu… Civisilli, geçmişte TDP’den, son seçimlerde de CTP’den milletvekili adayı olmuştu; belediye başkanlığına bağımsız aday olan Civisilli’ye karşı garaz ile aday çıkardılar. Gönyeli’de ise, genel seçimlerde TDP’nin Lefkoşa listesinde yer alan bir aday, partiden istifa ederek belediye başkanlığına aday oldu…
CTP… Geçen seçimlerde 14 belediye başkanlığını kazanmıştı; şimdi 12 başkan var… Bu seçimlere hazırlanırken mevcut başkanlarla yola çıkacaktı, Esentepe’de başkanla yollarını ayırdı, Değirmenlik’te adayını değişti… Son on beş yılın nerdeyse yarısında hükümetin birinci partisi, diğer yarısında da ana muhalefet partisi olmuş CTP, ülkeyi hep daha iyi yönetme iddiasında olan CTP, başşehir belediyesini yönetme iddiasında değil, başşehirle ilgili projesi yok… Kazanacağı çok şüphe kaldıran mevcut TDP’li belediye başkanını destekleyecek… Girne’de adayı var, partili eski belediye başkanı Aygın’ın bağımsız aday olacağı konuşuluyor. İskele’de desteklediği bağımsız aday TDP ihanetine uğramış…
Bütün partilerdeki karışıklık, partilerin yönetilmesinde zafiyetler olduğuna, seçimler ve sonrası için sancılar olduğuna delalet ediyor. Bu yerel seçimlerin muzaffer bir partisi olmayacak, bu kargaşadan zafer ile çıktığını iddia eden parti olamayacak. Ve tüm partilerin sancılı yerel seçimleri, parti yönetimlerini ve partilileri geleceğe matuf ne yapması gerektiğine dair düşünmeye ve eyleme sokacak. Kuzey Kıbrıs’ın toplam siyaseti bu yerel seçimlerden sonra yeniden yapılanmakla karşı karşıya kalacak, tüm partiler de yeniden yapılanma sürecine girecek… Önlerinde 2020 cumhurbaşkanlığı seçimleri var, bu şimdiki sancılarla o seçimleri başarmak kolay olmayacak…
Sancılı yerel seçim aslında siyasetsiz siyasi partilerin geldiği aşamadır, amacı siyasi ideolojiden siyasi güce meyil etmiş partilerin, “fasulyanın yahnisi – gitti geldi aynisi” diyen bencil seçmen tavrının siyasi partileri getirdiği aşamadır.
Yerel seçimlerin sancıları, seçim gecesi açıklanacak sonuçlarla bitecek gibi görünmüyor; tüm siyasi partilerde sancılar devam edecek… Kuzey Kıbrıs’ın toplam siyaseti yeniden yapılanmasını tamamlayana, siyasi partilerin siyasi güce talepleri ideolojileri adına olana kadar...