Zorlamayla ve müdahaleyle kurulan hükümet 10 ay dayanabildi. Üçlü koalisyon uzatmaları da oynadı ve UBP sahadan çekildi.
Kurultaya hazırlanan Ersan Saner’in ‘o güne kadar Başbakan kalma’ hedefi vardı. Şimdi o hedef ortadan kalmış gibi görünüyor.
Saner istifa kararını can-ı gönülden almadı. Bu kesin...
1 Ekim’den beridir açılamayan mecliste hükümetçilik oyununu devam ettiremeyeceğini anladı. ‘Denize düşmüştü’ ve ‘yılana’ sarılmayı denedi.
Nisap krizini aşmak için Bertan Zaroğlu’ndan medet bekledi. Ancak bu tavır Erhan Arıklı’dan tepki gördü.
Belki Serdar Denktaş’tan da destek aradı. Belli ki o da olmadı.
Nisapsız bir hükümetle devam edebilir miydi?
Meclis yasama görevini yapmasa ne olurdu?
Yasal bakımdan bir şey olmazdı. Ama Ersan Saner ‘meclisi bile açamayan Başbakan’ olarak daha da yıpranırdı.
Yoksa yasa geçse ne olurdu, geçmese ne!
Tatil döneminde ‘yasa gücünde kararnameler’ ile idare etmemişler miydi memleketi?
Devam ederlerdi. Muhalefet bağırır çağırırdı ama bir şeycik olmazdı.
Yıpranırdı ama Başbakanlık koltuğunu korumayı becerirdi.
* * *
Ersan Saner’in hesabı işte tam da bu noktada başlıyor anlaşılan...
Meclis aritmetiği tam bir keşmekeş, tam bir kaos...
2018 seçimlerinde şekillenen milletvekili dağılımı ayrılmalar, istifalar ve göçler yüzünden biraz değişmiş durumda.
Bugün itibarıyla 48 kişilik meclis aritmetiği hükümet oluşturmak için fazla bir seçenek sunmuyor.
İstanbul’daki Hüseyin Özgürgün’ü saymazsak -ki gelmezse sayamayız- UBP’nin 19 vekili var. CTP 12 milletvekiline sahip. HP 6, TDP ve DP ise 3’er vekile sahip. YDP’nin vekil sayısı 1. 1 de MP’yi kuran Bertan Zaroğlu var. Ayrıca HP’den ayrılan -ve ikisi yenile UBP rozeti takmış- 3 de bağımsız vekil var.
Tablo bu ve bu meclisten matematiksel bakımdan -başka destek gerektirmeyen- tek ‘ikili koalisyon’ formülü var: UBP-CTP hükümeti... 31 vekil destekli, bağımsızlara dahi ihtiyaç duymayan bir model...
Siyaseten mümkün mü? İmkansız değil belki ama konjonktür böyle bir olasılığı mantıklı kılmıyor.
Zaten artık bir ‘icraat hükümeti’ değil, ‘seçim hükümeti’ kurulacak. Dolayısıyla UBP-CTP olasılık dahilinde değil gibi görünüyor. Ama ‘oldu’ diyelim. Bu durumda ‘büyük ortak’ UBP’nin başkanı, yani Ersan Saner yine Başbakan’dır!
UBP-HP 25’te kaldığından ‘ikili hükümet’ kuracak durumda değil. Ama bağımsızların dıştan desteğiyle UBP-HP kurulabilir. Haliyle Ersan Saner yine Başbakan’dır!
Diyelim ki Cumhurbaşkanı görev verdi, partiler görüştü, kimse hükümet kuramadı. 60 gün boyunca ‘hükümet kurma çalışmaları’ devam etti. Bu durumda istifa etmiş hükümet göreve devam edecek. Yani Ersan Saner yine Başbakan’dır!
Bir diğer seçenek, ‘geniş tabanlı seçim ya da teknokrat hükümeti’nde de Ersan Saner yine Başbakan’dır!
Nisap krizini aşamadığı için istifa etmek durumunda kalan Ersan Saner’in şimdiki stratejisi aslında bir önceki stratejisinin aynıdır: Kurultaya Başbakan girmek!
Peki alternatif var mı?
CTP(12)+HP(6)+TDP(3)+DP(3)+YDP(1)+MP(1)
Belki YDP veya MP’den birinin yerine henüz UBP’ye geçmeyen bağımsız Hasan Topal destekli bir hükümet...
26’lı ve en az 6 parçalı!..
Olur mu?
Matematik ‘evet’ diyor ama, ‘akıl’ ve de ‘mantık’ tam tersi!..
İşin özeti şu: Ersan Saner bir şekilde o koltukta oturmaya devam edecek.
‘Ne kadar’ sorusunun yanıtı ise münhal...