Sibel Siber’in seçim manifestosunu açıkladığı gece CTP-BG gücünü gösterdi diyebiliriz.
O gece hem Sibel Siber hem de CTP için bir moral gecesi oldu.
Salon doldu, taştı.
Ne bir seçim öncesi son miting, ne de seçim zaferi kutlaması vardı…
Ne bir kurultay vardı o gece ne de aday saptama…
Sibel Siber cumhurbaşkanlığında yapacaklarını açıklayacaktı.
Salon tıka basa doluydu.
Cumhurbaşkanlığı için ilk sözler söylenecekti.
Bu sözler “CTP-BG’nin 5 yıllık Cumhurbaşkanlığı için ilk sözü” kitapçığında toplandı.
Vurgu yapılmıştı.
Sibel Siber CTP-BG’nin adayı idi.
Bağımsız olarak çıkmamış, bir partinin adayı olarak seçim sahnesindeki yerini almıştı.
Bu vurgu önemliydi.
Sibel Siber CTP-BG’ye, CTP-BG kendine güveniyordu.
Bu güven salona yansımıştı zaten…
Aday saptama öncesi CTP’de yaşandığı söylenen tartışmaların salonda izi yoktu.
CTP’liler bir olmuştu, öncesindeki tartışmaları unutmuştu.
Şimdi seçim zamanıydı, değişim zamanıydı.
O gece dağıtılan kitapçık da bu değişimi, yenilenmeyi, hedefleri, ilkeleri ve cumhurbaşkanlığında yapılacak projeleri anlatıyordu.
“Artık bazı şeyler değişmeli” denirken Mehmet Ali Talat’tan Sibel Siber’in bayrağı alıp devam edeceği anlatılıyordu kitapçıkta…
5 yıllık dönemde hedefler, ilkeler, projeler 5 rakamı altında incelenirken 19 Nisan’dan sonraki 5 yılın, yani cumhurbaşkanlığı döneminin önemine dikkat çekiliyordu.
Gece iyi hazırlanmıştı.
CTP’liler, gençler salonu güzel hazırlamışlardı.
Sahne düzeni beğenildi. Özellikle eski genel başkanların sanki o sahnede, o kürsüde konuşma yaparmış gibi ekranda konuşmalarının verilmesi harika bir düşüncenin ürünüydü.
CTP-BG cumhurbaşkanlığı seçimlerine hükümet de olmanın hem avantajı hem de dezavantajıyla gidiyor.
Vatandaşın gözüne hoş görünecek! icraatlar avantajı olurken, tabii ki icraatta olanın sürekli eleştirilecek bir şeylerinin olması da dezavantajıdır.
Sibel Siber, hükümetin büyük ortağının adayı olmasının dezavantajını da aşabilecek kapasiteye sahiptir.
Geçici bir dönem de olsa başbakanlık yaptığı dönemin performansı ile kapasitesini ortaya koymuştur. Şimdi meclis başkanlığındaki performansı da olumsuz eleştirilerin gelmesini engelliyor.
Siber’in, ‘İlk’ sözcüğüyle yürüttüğü seçim kampanyasının sonunda ‘ilk kadın cumhurbaşkanı’ olma olasılığının büyüklüğü, başta da yazdığım gibi tanıtım gecesindeki CTP-BG varlığında somutlaşmış biçimde ortaya çıkmış gibiydi.
19 Nisan’da ilk kadın cumhurbaşkanını seçen bir Kıbrıs Türk toplumu dünya nezdinde de kıskanılacak bir duruma gelecektir.
Ben bu görüntüyü görmeyi çok isterim;
Saray’daki kadın.