Fransa’da yaşanan Sarı Yelekliler hareketi, daha önceki reformist hareketler gibi, dünyayı etkileyebileceğe benziyor. 1968’de gene Fransa’da başlayıp dünyaya yayılan gençlik hareketiyle zemin bulup uygulamaya giren sosyal politikalar bir süre gelişerek uygulandı ; sonrasında da söndürülme sürecine girildi.
Yeniden Fransa’dan başlayan ve Sarı Yelekliler Hareketi olarak bilinen eylemler, talepleri olan sosyal politikaları yeniden canlandıracaktır ve yeniden diğer ülkeleri de etkileyecektir. Aslında Sarı Yelekliler, Fransız sosyal ilerici hareketinin geri dönüşüdür. Ancak bu geri dönüşün çok farklı bir özelliği var. Sarı Yelekliler mevcut siyasi partileri ve sendikaları dışlayarak yollara dökülmüş ve yollarda kitleselleşerek eylemlerini sürdürmüştür. Bu akım, kurulu düzenlerdeki emeği temsil ettiğini söyleyen siyasi partilere ve sendikalara bir mesaj veriyor: « Anti-sosyal devletin kurumlaştırdığı statükonun parçası oldunuz, biz kendi başımızın çaresine bakarız… »
Bu mesaj daha çok irdelemeye değer ama önce Sarı Yelekliler hareketini bir Fransızdan dinlemekte fayda var. Bn. Louisa Moussouni, Sorbonne Üniversitesinden, Ulşuslararası İlişkiler Tarihi öğretmeni, doktorasını Uluslararası İlişkiler Tarihi üzerine Sorbonne Üniversitesi’nin Güney’deki Kıbrıs Üniversitesi ile işbirliğinde yapıyor. Kıbrıs’ta kimlik konusunun stratejik alet olarak kullanılması üzerinde bilisel araştırma çalışmaları yapıyor, «1974 – 2004 dönemi Avrupası içinde Kıbrıs kimliği sorunu » konulu tez yazmış. Söz onun:
Fransa’nın Dönüşü…
Sarı Yelekliler hareketi Ekim 2018 ayında Fransa’da ani gelişen bir hareket oldu. Sarı Yelekliler, sosyal ayrışmayı kurumlaştırmaya çalışan hükümeti protesto etme çağrılarını sosyal medya üzerinden yayın yaparak örgütlendi. Hareketlenmeyi tetikleyen de, yerel ürünlerde özel tüketim vergisinin yükseltilmesi idi.
Hükümetin akaryakıta uyguladığı vergiyi yükseltmesi ise bardağı taşıran damla oldu ve ok yaydan çıktı. Bu artış kararının, Fransa’da Noel ve yeni yıl başının hemen öncesinde alınması tarifsiz sosyal öfke patlamalarına yol açtı. Fransız hükümetinin zenginleri muaf tutarak artırdığı vergiler, orta ve alt gelir sınıfların artık başa çıkamayacağı duruma geldi
Sosyal adaletteki dengesizliği kınayarak başlayan hareket, çorap söküğü gibi diğer talepleri de sıralamaya ve gündeme taşımaya başladı: orta ve alt gelir sınıflarının alım gücünün artırılması, kamu hizmetinin düzeltilmesi, zenginlerin varlık vergisinin yeniden düzenlenip artırılması… Sarı Yelekliler hareketinin belirgin politik talepleri Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un istifası ve temsili demokrasinin geliştirilmesi için Yurttaş İnisiyatifi Referandumu (YİR) veya Halk İnisiyatifi Referandumu (HİR) uygulamasıdır. Böyle bir doğrudan demokrasi düzeninde, yasaların kabulü, meclis kararlarının reddi, anayasa değişikliği ve hatta seçilmiş temsilcilerin görevden alınması için referandum yapılarak yurttaşların belirgin sayıda imza toplaması gerekecek. Bugünlerde, imza kampanyası bir milyonu aşan imzaya ulaşmıştır ve Sarı Yelekliler sonuna kadar mücadele etmeye kararlıdır.
Sarı Yelekliler için herşey 17 Kasım, 2018’de başladı. Başlangıç aşamasında, yolları, karayolları ücretli geçiş noktalarını ve çemberleri kapatma ve her Cumartesi günü tüm ülkede gösteri yapma çağrısı ile büyük bir çıkış yaptılar… Sarı Yelekliler hareketinde yeni olan şey, Fransız Ulusal Polis Gücü’nün göstericilere karşı şiddet kullanması… Cumhuriyet Güvenlik Birlikleri göstericilere karşı ölçüsüz oranda ateş fişenkleri, göz yaşartıcı gaz ve cop kullandı; hasara, patlamalara ve hatta göstericilerde onulmaz yaralanmalara yol açtı. Bu olaylar sırasında 10 kişi öldü, 2300 kişi yaralandı ve 5300 kişi de tutuklandı.
Ücretli, geçiş yolları, güçlüyü zayıfa karşı koruyan sistemin en belirgin göstergesidir. Devlet, çok uluslu Vinci Şirketler Grubu’nun yönetiminde olan A9 karayolunda işletmeci şirketin varlığını ve çıkarlarını korumak için oradaydı. Nasırına basmak bu olsa gerek… Sarı Yelekliler hareketi Fransa’da politik kaymak tabaka ile halk arasında var olan büyük farkın ortaya çıkışıdır. Tuhaf bir rastlantı, aynı günlerde, Renault’un CEO’su Carlos Ghosn vergi kaçakçılığı nedeniyle Japonlar tarafından tutuklandı. Yolsuzlukla mücadele konusunda Japonlar Fransızlardan çok daha ciddi imiş demek…
Sarı Yelekliler bugünlerde hareketin dokuzuncu aşamasındadır. Tüm siyasi partilere karşı tam bağımsız kalmayı tercih ediyorlar. Meclis çoğunluğu, seçilmiş milletvekili olan muhalif liderler Jean Lassalle (merkez sağ) ve Jean- Luc Mélenchon’u (sosyalist) Sarı Yelekliler hareketini istismar etmekle suçlamasına rağmen, bu liderler hareketin fikirlerini sahiplenmeyi değil, desteklemeyi tercih etmiştir. Sarı Yelekliler herhangi bir şekilde bir siyasi parti gibi kabul edilmek istememektedir ve bu nedenledir ki devletin kontrolunun dışında kalabilmiştir.
Bazı siyasi parti üyeleri Sarı Yelekliler hareketine sızmış olsa bile, Sarı Yelekliler, merkezi hükümet tarafından ele geçirilmeye ve itibarsızlaştırılmaya karşı kendi önlemlerini almaktadır. Fransız siyasi partilerinin amacı, Avrupa Parlamentosu seçimleri sürecinde Sarı Yelekliler hareketininin sesini söndürmek, hareketi itibarsızlaştırmak ve yok etmektir. Ama gene de ve bu tavırların da etkisiyle, Sarı Yelekliler yükselmekte ve dışlanamamaktadır. Bunun yanında, Sarı Yeleklilerin sembol isimlerinden, kendine rağmen ve kitleler tarafından liderlerden biri konumuna getirilen Eric Drouet bedel ödemştir; önceden haber vermeksizin gösteri organize etmek suçlaması ile tutuklanmıştır.
Sarı Yelekliler hareketinin bugünlerde şiddete kaydığı görülmektedir. Bunun nedeni de halen ayakta duran hükümetin baskılarını giderek daha da artırmasıdır. Durum bu şekilde devam ederse, bir iç savaşa sürüklenme olasılığı vardır. Şiddet nedeniyle sıkı yönetim uygulanabilir, yasalar sert tarz ve tavırlarla uygulanabilir. Hükümet, Sarı Yeleklerin geri dönüş sınırını aştığını ve sonuna kadar devam edeceklerini halen anlamamış görünüyor.