Sarılıp tutamamak!

Şehit Hüseyin Ruso Stadı’nda Çetinkaya, Girne’nin sarı-siyahlı ekibi Türk Ocağı Limasol takımını konuk etti. Her iki takımın ortak özelliği birer hafta arayla teknik ekiplerinde yaptığı değişiklikler olması, maçı ilginç kılıyordu. Kısa zamanda

 

 

Şehit Hüseyin Ruso Stadı’nda Çetinkaya, Girne’nin sarı-siyahlı ekibi Türk Ocağı Limasol takımını konuk etti. Her iki takımın ortak özelliği birer hafta arayla teknik ekiplerinde yaptığı değişiklikler olması, maçı ilginç kılıyordu. Kısa zamanda yeni teknik ekiplerin takımlarına ne kattığını merak ediyorduk doğrusu. Tabii ki bu konuda Çetinkaya teknik adamının avantajı, hem daha önce bu takımı çalıştırmış olması, hem de yerli olduğundan rakip oyuncuları daha iyi tanımasıydı. Maç gol pozisyonlarıyla başlayınca tempolu bir oyun izleyeceğimiz konusunda heveslensek de beklentimiz boşa çıktı. İki takım sahaya 3-5-2 düzeniyle yayıldı. Ekiplerin güçlü ve zayıf yönlerini karşılaştırdığımızda çok ilginç bir durum ortaya çıkıyordu. Tercih edilen bu oyun düzenin en zayıf yönü, kenar adamlarının atağa katıldığı zaman geri dönmenin yorucu ve zor olmasından dolayı rakibe karşı atak şansı vermesidir. Bu duruma göre, Çetinkaya’da Cemre’nin kenar adam olarak tercih edilmesi, misafir ekipte Aksel’in tercih edilmesi kadar yanlıştı. Her iki oyuncunun savunma yönü zayıftır. Aksel’in hücumda neler yapabildiğini biliyoruz ama gittiği zaman geri gelmekte zorlandığı ve geldiğinde de bitkin olduğunu hep beraber gördük. Cemre için de böyle. Ancak ne TOL ne de Çetinkaya rakiplerinin bu zaafını görüp onların kanadından organize işler yapmaya çalışmadılar. Yine de Çetinkaya Aksel’in tarafından yapılan ortadan golü bulsa da devamını getiremedi. Ocak ise ısrarla soldan gitmeye çalıştı. Ediz ve Deniz’i kullanarak hücum yapmış olsa Cemre’nin gelmemesi ya da gelememesi, onların avantajına olacaktı. Orta alanda zaman zaman rakibine üstünlük sağlayan TOL, iyi paslaşmalarla rakibi oyundan düşürse de final pasları havadan yapınca hava hakimiyeti yüksek olan defansa takıldılar. İlk yarı Çetinkaya’nın üstünlüğünde bitti.

İkinci yarıya Ocak golle başladı. Cemre tarafından gelişen atakta Murat’ın düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı Ediz değerlendirdi. Bu gol Türk Ocağı’na hareket getirdi. Fakat golü Çetinkaya buldu. Ceza yayı üzerinde rakibinden kurtulan Cedric rakibi tarafından düşürüldüğü anda top boşta olan Cemre’ye gitti. Golü attı fakat hakem faul vermişti bir kere. Neyse ki Batshi serbest atışta golü attı da Serkan Hoca’yı kurtardı. Öne geçen Çetinkaya sıkıntılı oyununa devam etti. Yine Ocak pozisyonları vardı. İkinci yarı başında oyuna giren Tansel’in de kalitesini yansıtması Ocak hücumlarını tehlikeli kılıyordu. Gol bulmak için ileri çıkan Ocak, yine beklemediği bir anda golü yedi. İleride kalan Aksel’in arkasına atılan ara pasına yapılan ortayı Batshi değerlendirdi ve fark ikiye çıktı. Bu golden sonra Çetinkaya artık rahatlar diye düşünenler dakikalar geçtikçe yanıldıklarını anladılar. Golün hemen dakikasında yapılan değişiklikler ev sahibi takıma iyi gelmedi. Özellikle Esin’in oyundan alınarak Batshi’nin Cedric’in yanına çekilmesi bana göre yanlıştı. Hem değişiklik hem de iki farkın verdiği rehavet, rakip takım golünün gelmesini sağladı. Hiç pozisyon yokken Murat, dört Çetinkayalı’yı geçerek Tansel’e verdi ve fark bire indi. Bu gol bir tarafta hırs, bir tarafta da panik yarattı. Esin’in çıkmasıyla rahatlayan Ocak defansı rahat oyun kurarak orta saha oyuncularına istediği topları çıkararak baskının artmasını sağladı. Aksel’in oyundan alınarak daha fazla koşan ve geriye gelebilen Ahmet’in girmesiyle iki kanadı da kullanarak hücum geliştirdi. Murat, Sesay ve Tansel’in paslaşmaları, adam eksiltmeleri rakibi zor durumda bırakıyordu. Derinlemesine atılan topta kalecinin hatalı kafa vuruşunda topu boş kaleye yönlendiren Tansel beraberliği sağladı. Beraberlik golünden sonra çok hareketli oynamaya başlayan Türk Ocağı, Sesay-Murat organizasyonunda yapılan ortaya Ahmet’in yaptığı şık kafa vuruşuyla öne geçti. İşte bu golden sonra Ocak takımı yanlışlar içerisine girdi. Üç oyuncu değiştiren ve Cedric’in adalesinde çekme meydana gelmesiyle on buçuk kişi olan rakibi karşısında topu rakip kaleye taşıyıp tehlike yaratacaklarına gereksiz top kayıpları yaparak Çetinkaya’nın kalelerine gelmesine çanak tuttular. Zaman çalmak için pas yapacaklarına yere düşüp kalmayı tercih ettiler. Kendi attıkları ikinci gol gibi bir gol yediler. Batshi beş adamı geçerek kaleye gitti, vurdu ve gol oldu. Üstelik santra yapılırken maç bitti. Tabii ki şok oldular.

Maç berabere sonuçlanırken her iki ekip üç puana sarıldı, fakat elinde tutamadı. TOL açısından son saniye elinden gitmesi daha acı vericiydi.

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri