Fehime ALASYA
Temel gıdalar dahil her geçen gün her alanda artan fiyatlar, özellikle asgari ücretliyi ve kalabalık aileleri zorluyor…
Market alışverişine gidenlerden kimisi ürün fiyatlarını görünce almadan eve dönüyor, kimisi veresiye yazdırıyor… Kimisi de daha ucuzunu bulmak için yola koyuluyor…
Mutfak masraflarını denkleştirmeye çalıştığını anlatan bir anne, üç çocuğu için artık 2 yumurta kaynattığını söylerken, mahalle bakkalları artık araba taksiti öder gibi bakkala veresiyelerin ödendiğini anlatıyor…
100 TL ile günlük ihtiyaçları için markete giren bir vatandaş, “Ne aldık da bu kadar tuttu?” diye kendi kendine sorarken, mahalle arasındaki bakkallar, satışlarının yüzde 70’inin veresiye olduğunu anlatarak, “Artık araba taksiti öder gibi aylık bakkal taksiti ödeniyor…” diyor.
Küçük çocuğu olan anneler, ‘bakacak biri yok, çalışamayız’ diyerek, eşinin eve getirdiği maaşla 5 kişilik aileyi doyurmaya çalıştığını ifade ediyor.
Daha düşük gelirli kesimlerde sağlıklı beslenmek bir yana sadece günü geçirip karın tokluğu hedeflenir oldu. Et ve tavuktan sonra sağlıklı beslenme veya protein almanın bir diğer yolunu yumurtada bulduğunu anlatan vatandaş, artık bu ürünü de alamadığından dert yandı…
Kimisi mahallesinde 30’lusu 100 TL olan bir koli yumurtanın, daha uzaktaki bir markette 80 TL’den satıldığını duyup bunun için uzunca bir yol yürüdüğünü anlattı, kimisi artık her çocuğu için birer yumurta kaynatmaktan vazgeçmek zorunda kaldığını belirtti.
Yetkililerin mahalle arasına inip geçim derdi çeken vatandaşa yardım etmesini isteyen vatandaşlar, “Bugün 1 TL olan ürün, yarın 2 TL, denetleme bu kadar mı zor ?” diyor.
Ülkedeki hayat pahalılığı birçok kesimin aile bütçesini olumsuz etkilerken, en çok da asgari ücretli ve kalabalık ailelerin yaşam kalitesini düşürdüğü bir kez daha gözlemlendi…
Dar gelirli zorda..
Emine Baskın: “Geçinmek, sağlıklı beslenmek çok zor…”
“Yumurta hali böyle iken, ete veya tavuğa bakamaz olduk. Eşim ‘sabahtan akşama kadar çalışıyoruz, 1 poşet bir şeyler alamıyoruz’ diye dert yanıyor… İleride ucuz yumurta varmış, oraya yürüyoruz, 30 tane yumurta 100 TL olmuş, geçinmek, sağlıklı beslenmek çok zor…”
Fatma Baskın: “Nerede ucuz varsa oraya gidiyoruz”
“Hayat çok zor, artık bir çanta doldursan 200 TL yetmiyor, çocuklar bazen harçlık veriyoruz bazen vermiyoruz. Allah hepimizin yardımcısı olsun. Çocuklar küçük, bırakıp çalışamıyoruz. Nerede ucuz varsa oraya gidiyoruz.”
Rasıl Hüseyin: “Küçük tüpleri doldurmak için bile 80 TL istiyoruz…”
“Tüp gaz çok pahalı, et, süt, ev kiraları, ısınmak çok pahalı. Küçük tüpler 80 TL, ancak 15 gün dayanıyor, sadece çay yapıyoruz. Büyükleri ise 250 TL… Her şey pahalı…”
Hemri Bal: “Üç çocuğum var, günde 2 yumurta kaynatıp üçüne bölüyorum…”
“Her iki haftada 1 koli 30’luk yumurta alıyoruz. Üç çocuğum var ama günde 2 yumurta kaynatıp üçüne bölüyorum… Geçinmek zor, sadece eşim çalışıyor, çocuklarım küçük, çalışamıyorum. Okula giden çocuğuma her gün harçlık veriyorum, ucuz bir şey kalmadı, eski günler daha güzel… Hafta sonu gezmeye gitmiyoruz, benzin de pahalı.”
Serpil Tekol: “Bugün 1 TL olan ürün, yarın 2 TL, denetleme bu kadar mı zor ?”
“Marketten çıkarken, ‘ne aldık da bu kadar tuttu?’ diye soruyoruz… Asgari ücrete çalışanlar, kalabalık aileler ne yapsın? Nasıl geçinsin? Halimize bir nebze de olsa şükrediyor, kendimizden çok onların gailesini çekiyoruz. Bakkala girilmez oldu, her şey pahalı. Bir sonun ekmek 6 TL, 3 çocuğu olanlar her gün 2 ekmek alsa, 3 yumurta, 1 paket süt… Bir paket makarna 15 TL, duru suda makarna yapmak bile bir öğün için 50 TL… Yetkililer bir zahmet çıksın, marketleri gezsin, vatandaşın halini sorsun, seçim dönemini beklemesin. Bugün 1 TL olan ürün, yarın 2 TL, her gün fiyatlar değişiyor, gezme, denetleme bu kadar mı zor ?”
Çiğdem Yalap: “Et, tavuk, yumurta, pirinç, süt, patates, makarna hepsi pahalı…”
“Mutfak giderlerinin tümünü karşılarken zorlanıyoruz. Et, tavuk, yumurta, pirinç, süt, patates, makarna hepsi pahalı… Çocuklara harçlık verirken zorlanıyoruz, dışarıda da hayat pahalı. Dört çocuğumun dördü de okuyor, aklıları kesiyor.”
Kevser Aytimur: “Buzluklar eskisi gibi dolmuyor, hayatımız zam”
“Yumurta alacaktım, 100 TL olmuş, vazgeçtim, aybaşı alırız, çok pahalı. Pirinç almasak patates de pahalı, süt de, ne alsak düşünüyoruz. Buzluklar eskisi gibi dolmuyor, kiradayız her ay zam, hayatımız zam.”
Surlariçi’nde Ezgi Bakkal’ın İşletmecisi Miraç Turan:
“Satışların yüzde 70’i veresiye, artık araba taksiti öder gibi aylık bakkal taksiti ödeniyor…”
“En çok da asgari ücret ile çalışıp, 2, 3 çocuğu olanlara üzülüyorum. Yemiş satışları çok düştü, 3 çocuğu olan 2 yemiş alıp bölüyor. Şu anda geleceği, yarını olmayan çocuklar var, insanlar geçim derdini çözemezken, gelecek derdine nasıl baksın… Satışlarının yüzde 70’i veresiye. Artık veresiye defterleri dolup taşıyor, aksi halde satış yapamıyoruz. Artık araba taksiti öder gibi aylık bakkal taksiti ödeniyor…
Fotoğraflar: Burçin AYBARS