Önce, savaş tamtamları çalındı. Denizlerimizdeki gerginlik devam ederken Suriye’de neler olacak acaba sorusu soruldu, hala da soruluyor. Savaş karşıtları “Amann haaa...” diyerekten endişelerini ortaya koyarken, kahramanlık türküleri söylemeye başlayanlar da oldu, olası kayıplar için ‘Şehit’ alıştırması yapmaya başlayanlar da.
Türkiye çok emin. “Gümbür gümdür girerim” havasındaydı... Girdi mi ? Girdi... Maliyet bir yana, kaç cana mal olacak ? ‘Girmek’le iş bitecek mi ?... Ardından neler olacak ? Bu sorulara hiç kimse cevap veremiyor.
***
Harekatın adı ‘Barış Pınarı’... Kulağa çok hoş gelen bir ad bulmuşlar... Umarım, bu harekatla ‘barış’, ‘pınar’ gibi akarak gider. Çok tatsız sonuçlar gelmez ardından.
Kıbrıs’a müdahalenin adı da ‘Kıbrıs Barış Harekatı’ idi... Kahramanlık naraları devam ederken, çok canlar yandı... Hala resmen açıklanmış değil, şehit sayısı, kayıp sayısı, arada ölüp giden siviller, kaybedilen toplar, tüfekler, uçaklar, gemiler ve daha neler neler...
‘Barış Pınarı Harekatı’nda da beklemeyin ‘gerçek’ bilgiler. Resmi açıklamalar ve basındaki atıp-tutmalarla yetinmek zorunda ilgilenenler. Aynı, ‘Kıbrıs Barış Harekatı’ sırasında olduğu gibi...Aynı, “Baf, Leymosun elimizde....” diye manşetler atıldığı gibi aslı astarı olmayan haberler de görürseniz şaşırmayın....
***
Şimdi gözler de, beyinler de, sadece ve sadece ‘savaş’a odaklanmış durumda. Ne CHP’yi düşünen var ne de AK Parti’yi.... Ne MHP’yi ne de AK Parti’den kopanların kuracakları siyasi partiyi.... Ne Atatürk var gündemde ne de RTE ve çevresindekiler...Ne AK Parti’nin oy kaybı konuşulacak, ne de Belediyelerdeki durum... Ne ekonomik sorunlar düşünülecek ne de, grevler, boykotlar vb. ... Hatta ve hatta Kıbrıs sorunu, hatta ve hatta Akdeniz’deki kriz bile konuşulmayacak. Gündemdeki tek ve tek konu, ‘Barış Pınarı Harekatı’ olacak.....
Olanlar ve olacakların kurbanları, her zaman olduğu gibi yine masa başında bir sürü hesaplarla verilen emirlerle kendini ateşin içinde bulan Anadolu çocukları; savaşın nedenini bile bilmeyen ve anlamayan, siviller, masumlar olacak.
Umarım bu savaş, en düşük kayıpla, en kısa sürede sona erer...
BM ve Maraş
Suriye’deki savaş, gündemin en üst noktasındaki yerini alırken, BM Güvenlik Konseyi, KC’nin başvurusuyla, Maraş konusunu da görüştü. Bizim için çok çok önemli olan bu konunun BM Güvenlik Konseyi’ndeki önemi (!) sadece 40 dakikacıktı. 40 dakika boyunca görüştüler (!), konuştular (!), düşündüler (!) ve kararlarını verdiler. Kararın çok kısa özeti şu: ‘Maraş Yasal sahiplerine açılabilir.....’
Düğüm, kararda kullanılan ‘Yasal’ sözcüğünde. Biz “Maraş’ın yasal sahibi biziz (Vakıflar)...” diyoruz, Rum “Yok öyle bir şey. Yasal sahipler belli...” diyor.
KKTC, Maraş’ı açar mı ? Açar ise nasıl açar ? Kıbrıs Cumhuriyeti’nin “Yasal sahipler” dedikleri, KKTC yönetimindeki Maraş’a döner mi ? “Kabul ediyoruz döneriz” derlerse ne olur ? v.s. v.s v.s.
Ve işte Güvenlik Konseyi’nin 40 dakika süren toplantısından sonra çok da fazlaca düşünmeden ayrıntılara girmeden akla gelen sorulardan sadece birkaçı.
Ayıklayın pirincin taşını....
Sokak Ağzı
“Savaş başladı. Ne kadar sürer belli değil. Ters etkilerinin ne olacağı da bilinmiyor. Biz ? Ters etkiler ne olacaksa, bize misliyle yansımasına hazırlayın kendinizi.”
***
“Aha gene onarıldık. Euro’nun değeri yükselirsa, Güney’den alışverişe gelen gomşularımızın sayısı bir o gadar daha artacag. Tüccarlarımız bayram yapıyor herhalde ?”
***
“Yıllardır solcu geçinen ama son zamanlarda ansızın taraf değiştiren ne kadar çok insan türedi etrafta farkında mısınız ?”
***
“Suriye’de bomba nihayet patladı. Bizim sondaj meselesinde ne zaman patlayacak acaba ?”
***
“Herkes Suriyedeki savaşa, sondaj gemilerine takıldı kaldı ama daha büyük bir tehlike geliyor gibi sanki. Deprem. İnşallah olmaz ama esas felaket bir depremde olacak ey insanlar.”
***
“TV’deki bir yarışmada 1 milyon kazandı ansızın nenesinin mi dedesinin mi ne, Piskobulu olduğu açıklandı. Ben o gencin, Piskobu’nun nerede olduğunu bile bildiğinden pek emin değilim.”
***
“Akıncı yeniden seçilmeyi ister muhakkak. Ama, Serdar’ın, Özersay hatta ve hatta belki de Ers’in bile gönlünde yatar Başkanlık. Şimdiden belli. Çok heyecanlı ve keyifli bir Başkanlık Seçimi yaşayacağız.”
Anlayana
“Bütün savaşları, dövüşemeyecek kadar korkak olan, bu yüzden de kendileri adına dövüşmek için dünyanın gençlerini cepheye süren hırsızlar çıkarır.” (Emma Godlman)