Savaş

Erdinç Gündüz

                                                                      

Ve alev,  verdiği acılarla birlikte, yavaş yavaş büyümeye başladı sonunda.  Doğu Akdeniz’deki gerginlik üçüncü sırada… Libya ise ikincilikte şimdilik. Orada neler olup bittiğiyle ilgili, nerdeyse haber bile yok…. En üst sırada Suriye-İdlib var.

Suriye’de neler olduğunu,  (bazen yabancı kaynaklarda çıkan haberlerle çelişiyor olsa da)  TC resmi açıklamalarında açıklandığı kadarıyla öğreniyoruz. O orayı bombaladı, bu buraya saldırı düzenledi… O, falanca yeri tamamen yok etti, bu filanca noktada ezdi geçti… Şu, şu kadar öldürdü, bu, bu kadar öldürdü v.s. v.s.

Son saldırı sonrasında ‘Şehit’ sayısı açıklandı hafta içinde.   Otuz küsurmuş.  Ondan öncesi ile ilgili olarak Sayın Cumhurbaşkanı “Birkaç….” demişti.  Suriye’ye girildiğinden başlayarak, bugüne kadarki toplam rakam ne ?  Bilemiyorum. Çünkü, yabancı kaynaklar tarafından verilen bilgiler çelişkilere düşürüyor.

TC  resmi kaynakları ile yabancı kaynaklar arasında küçük (!) bir fark daha var… Yabancılar, bombardımanlar sırasında hayatlarını kaybeden sivillerin de sayısını vermeye çalışıyorlar. Verilen rakamlar ürkütücü. Öyle ‘birkaç’ veya 30-40-50  falan da değil.  

Hatırladım… Bizlerden birisi (!), daha taa başlangıçta “Aman haaa….” Demeye kalmıştı da,  hem en yetkililerin hem de basının inanılmaz bir saldırısına hedef olmuştu.

***

‘Savaş’ ne demek ?

Savaş,  (asker veya sivil) ölümler, yıkımlar, göçler, açlık, salgın hastalıklar demek…

Savaş, ne olduğunu ve neden olduğunu bile bilmeden, masa başındakilerin emirleriyle cepheye gönderilen masum gençlerin ölmesi, yaralanması demek…

Savaş,  ‘Kahramanlık’, ‘Şehitlik’ nutukları arasında, evlatsız kalan analar-babalar-aileler demek…

Siz adını ne koyarsanız koyun, Savaş, yüzler, binler, on binler hatta yüzbinlerin perişan olması demek…


Sigara - Uyuşturucu

Kuzey Kıbrıs’ta gençler arasında bir araştırma yapılmış. Bu araştırma sonuçlarına göre, hem sigara hem de uyuşturucu kullanımında yaş ortalaması hayli düşük çıkmış. Bir süre önce Güney’de yapılmıştı benzeri bir araştırma. Orada da benzeri bir sonuç çıkmıştı. Aslına bakarsanız,  çok da şaşırmamak lazım bu sonuçlara. Teselli olur mu bilmem ama Avrupa ülkelerinde ve ABD’de de durum aynı.

Şu gerçeği hatırlatmakta yarar var… Tütünden de uyuşturucudan da, milyarlar kazananlar var dünyanın her yerinde. Çeşmeyi kapatmak imkansız hale gelmiş durumda. Çünkü, politikacıları koltuklarında tutanlar arasında, çeşmelerin başındakilerin sayısı çok fazla.

Kıbrıs adacağı mı ? Bu adacıkta da uyuşturucudan milyonlar kazananlar var. Polis ise, onların değil, üzerinde birkaç gram bulunanların peşinde.

***

Bir arkadaş sohbeti sırasında, “Sigara bu kadar zararlıysa neden tamamen yasaklanmıyor ? sorusunu sormuştum. Sonra da çok iddialı bir iddiam olmuştu. “Belki bizim yaştakiler göremeyecekler ama bir süre sonra uyuşturucu satışı da serbest bırakılacak sigara gibi… Lüks paketlerinin üzerinde de, aynı sigara paketlerinde olduğu gibi ‘Sağlığa zararlıdır’ yazısı olacak….” demiştim de gülmüşlerdi.


Sokak Ağzı

“Başbakanımız, sözlerim çarptırıldı diyor. Çarptırılan (!) sözlerinin ne kadar fazla olduğunun her konuştuğunda da bu sayının arttığının farkında mısınız ?” (Gülseren-Lefkoşa)

***

“Sn. Başbakan… Eğer verdiğiniz röportajdaki sözlerin  çevirisi hatalıysa, çeviriyi yapanın da, bunu Parti’nin basın bildirisi olarak yayınlayanın da işine son vermeniz gerekmez mi ?” (Kemal Candaş)

***

“Bir tiyatro daha yaşadık geçtiğimiz hafta.  Ne oluyor ? darken, asgari ücret açıklandı.  Benim gözüm şimdi çarşıda, bakkalda. Gelecek zamları bekliyorum.” (Kemal Ç.-Girne)

***

“Gorona Virüs’lü kaptığı zannedilen kadının hasta olmadığı ortaya çıkınca basınımızda üzülenler oldu. Ne memleket olduk be.” (Taşkan C.Cumalı)

***

“BRT Kurumuz yine kaynıyor. Yönetim Kurulu Başkanı ile Kurum Müdürü ortalığı güllük gülistanlık gösteriyor ama gerçek öyle değil. Personel son derece huzursuz.  Dağlar taşlar politikcaıların verdiği sözlerle dolu ama icraat yok.” (Bir BRT’li-Lefkoşa)

***

“DAÜ’yü da yok etmek için herkes elinden geleni ardına koymuyor. Baştakilerimizin el atıp da yaşattığı hiçbirşey yok. Allah onları başımızdan eksik etmesin.” (Nurten Karaderi-Mağusa)

***

“Yapma be Erhürman. Maraş’ı açarak mamur edeceyik da galdı Lefkoşa Havaalanı ?” (Talat Savcıoğlu)

***

“Uzaya yolculuklar başlayıyormuş. Gözümüz aydın olsun. Aha bu pis dünyadan kurtulmak için kaçacak bir yer çıkıyor bize.” (Kerim Kerem-Mağusa)

***

“Keşke ben da 29 Şubat’da doğsaydım. Her sene yerine dört senede bir kutlayacaktım doğum günümü.” (Nevin Çaydamlı)


Anlayana

“Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır.  Aptallığın asla.” (A.Einstein)