Uluslararası Atletizm Federasyonu (IAAF) ve Dünya Anti Doping Ajansı (WADA) Türkiye Atletizm Federasyonu’na (TAF) 4 kadın atlet ile ilgili doping şüphesi olduğunu bildirdi. Bu atletler arasında ülkemizin yetiştirdiği önemli sporculardan biri olan Meliz Redif’in de isimi bulunuyor. TAF yaptığı açıklamada WADA dört sporcudan konu ile ilgili olarak savunma istediği, alınacak savunmalar doğrultusunda sporcuların yasaklı madde kullanıp kullanmadıklarına karar verileceği belirtildi.
Türkiye’nin önemli gazetelerinden Milliyet’in okuyucularına Lütfi Özel imzası ile aktardığı haberde Türkiye’yi 2012 yılında Londra’da düzenlenen olimpiyat oyunlarında temsil eden isimlerin de aralarında bulunduğu 4 kadın atletin durumu belirtildi. Ümmü Kiraz, Bahar Doğan, Semiha Mutlu Özdemir ve ülkemizden Meliz Redif’in biyolojik pasaportlarında sapmalar olduğunu haberde aktarıldı.
Milliyet “Atletizm’de Doping Yağmuru” başlığını kullandı
Milliyet’in “Atletizm’de Doping Yağmuru” başlıklı haberi şöyle: “Türkiye, dopingle mücadelede sıfır tolerans diyerek savaşını sürdürürken daha önceki federasyon ve antrenörlerden kalan vakalar ise baş ağrıtmaya devam ediyor. Biyolojik pasaportlarında sorun çıkan 4 atlette doping tespit edildi.
Türkiye’yi 2012 yılında Londra’da düzenlenen olimpiyat oyunlarında temsil eden isimlerin de aralarında bulunduğu 4 kadın atletin durumu Uluslararası Atletizm Federasyonu (IAAF) ve Uluslararası Anti Doping Ajansı (WADA) tarafından Türk Atletizm Federasyonu’na bildirildi.
İsmi geçen bu kuruluşlar, Ümmü Kiraz, Bahar Doğan, Semiha Mutlu Özdemir ve KKTC kökenli Melis Redif’in, uzun süreden beri yapılan kontrollerin ardından biyolojik pasaportlarındaki sapmalarla doğru orantılı olarak doping maddesi kullandıkları kanaatine vardı. Sporcuların en az 4 yıl atletizmden men cezası almaları bekleniyor.
Edinilen bilgiye göre uluslararası takip havuzundaki 20 Türk atleti arasından biyolojik pasaporta bağlı olarak kısa sürede 10-12 arasında dopingli Türk sporcusu çıkması daha bekleniyor.”
“WADA kısa bir süre önce Türkiye’de yaptığı uluslararası toplantının ardından yaptığı açıklamada Türkiye’nin gösterdiği çabayı övmüş, kesinlikle toleranssız ve savaşla mücadele eder gibi karşılık vereceklerini de dile getirmişti.
Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç da, “Kesinlikle kirli madalya istemiyoruz” diyerek devlet kararlılığının altını çizmişti. Türkiye özellikle Mehmet Terzi federasyonu döneminde doping vakaları nedeniyle uluslararası arenada büyük sıkıntılar yaşamış, aralarında Başantrenör Muharrem Or’un da bulunduğu pek çok görevli ağır cezalar almıştı.”
TAF’tan açıklama geldi
Yaşanan bu gelişmenin ardından Türkiye Atletizm Federasyonu (TAF), Dünya Anti Doping Ajansı (WADA) tarafından 4 kadın atletin savunmasını istedi. TAF’tan yapılan açıklama şu şekilde: “Bugün Kamuoyuna yansıyan 4 sporcunun dopingli olması ile alakalı;
Daha önce yani 2011-2013 yılları arasında WADA (Dünya Anti Doping Ajansi) sporculardan kan numuneleri almış, alınan numunelerinde kan değerlerinden kaynaklanan anormal değişiklikleri tespit etmiş yani Biyolojik pasaport takibine takılmıştır.”
WADA 4 sporcunun kan degerlerindeki farklılığın neden kaynaklandığına dair kendilerinden savunmalarını istemiştir. Bu sporcular 2011-2013 yılları arasındaki durumlarını belirten savunmalarını WADA ya kısa sürede göndereceklerdir. Yapılan savunmalarına göre yasaklı madde kullanıp kullanmadıklarına WADA karar verecektir. Federasyonumuz Dopingle mücadelede sıfır tolerans ilkesine uymaya taviz vermeden kararlılıkla devam etmektedir.
Kamuoyuna önemle duyurulur”