Seçicilik ve enteresan maçlar

Güzel bir hafta sonu geçti benim açımdan. Birtakım nedenler ile geçtiğimiz sezon hafta başına izlediğim maç sayısı ortalamasını henüz yakalayamama rağmen, artık daha seçici davranıyorum sanırım. Yaşlanıyor olmamızdan da gerek, belli maçlara öncelik verme

 

 

Güzel bir hafta sonu geçti benim açımdan. Birtakım nedenler ile geçtiğimiz sezon hafta başına izlediğim maç sayısı ortalamasını henüz yakalayamama rağmen, artık daha seçici davranıyorum sanırım. Yaşlanıyor olmamızdan da gerek, belli maçlara öncelik verme isteği doğuyor insanda.

Belli maçlar derken, belli takımlar desek daha doğru aslında. Şöyle sayabilirim, her ne kadar güzel ve üst düzey top oynasalar da Chelsea ve Manchester United’ı izleyemiyorum, kıskanmak da denilebilir buna. Ama Liverpool’a gönül verdiğimizden en başta kırmızılar olmak üzere Manchester City, Newcastle, Wolverhampton gibi takımları izlemek gayet keyifli.

Türkiye’de sadece Galatasaray’ı izlerken, Bank Asya’da son zamanlardaki favorimiz Göztepe. İskoçya’da Celtic maçlarını takip ediyorum, ayrıca Barcelona maçlarını izlemeyenleri ıslak sopayla kovalıyorlarmış. Bu nedenden dolayı 3-5 maç ile sınırlı kalıyorum ki, benim ortalamam geçen sene 8-9 civarındaydı.

Bu haftanın göze çarpan maçlarına geçecek olursak, İngiltere liginde enteresan maçlar oynandı bu hafta. Liverpool öne geçtiği maçta birçok pozisyon da yakaladı, Suarez’in gayreti görülmeye değer. Bu şekilde hırslı bir oyuncuyu bu takım Gerrard’da görmüştü sadece. İyiye işaret ama kat edilmesi gerek çok yol var.

Aston Villa, QPR ve Tottenham güzel futbolları ile iyi sonuçlar aldılar. Transfer sezonunun bitmesine yakın neredeyse tüm büyük takımlardan teklif alan Luka Modric’i takımda tutmayı başaran, Crouch gibi bir pivot forvetini gönderdikten sonra Adebayor’u takıma katarak kendisinden maksimum verim almayı başaran Tottenham menajeri Harry Redkanpp, kötü başladığı ligde iyi bir çıkış yakaladı.

Bu sezonki sürprizlerden biri de Newcastle. Geçtiğimiz sezon ortasında en iyi üçlünün forvet kısmı olan Andy Carroll’u rekor bir ücretle Liverpool’a gönderen kuzey ekibi, sezon sonunda kalan ikiliden kaptan Nolan’ı da West Ham’a gönderdi. Takımda tek kalan lider oyuncu Joey Barton twitter üzerinden takıma ve yönetime yüklenince takımdan gönderildi. Bunun üzerine gönderdiği oyuncuların yerini yeterince kapatamadı Newcastle.

Forvet hattına Demba Ba, orta sahaya ise Obertan’ı alan ekip, yaratıcı oyuncu olarak da Fransa’dan Cabaye’yi getirdi. Hiç beklenmedik bir şekilde başladıkları ligde şu anda namağlup 4. sıradalar. Oynadıkları oyun yavaş yavaş yerine oturuyor. Umarım böyle devam ederler.

Bu haftasonu ise gözümüze çarpan maçlardan ikisi de derbi. Cumartesi günü Everton-Liverpool ile Merseyside derbisini izleyeceğiz. Pazar günü ise Londra’nın en büyük derbisi, Tottenham-Arsenal maçını izleme şansı bulacağız. İmkanı olanlar bu maçları kaçırmasınlar.

Türkiye’de ise bu hafta Galatasaray’ın maçını izleme şansı buldum. Çok güzel bir futbol oynadı ev sahibi ekip, lige çok iyi başlayan eski göz ağrımız Skibbe’nin öğrencileri, TT Arena’nın atmosferine dayanamadı. Maçta en önemli nokta kulübün efsane teknik direktörü Jupp Derwall’ı anmasıydı, devamının geleceğini ümit ediyorum.

Bu haftasonu Göztepe’nin maçına gitme şansı bulabiliriz. Yaşadıklarımı paylaşacağım yer yine bu sayfalar olacak, Göztepe’nin tarihini, taraftarını bilmeyeniniz yoktur diye düşünüyorum.

Herkese güzel futbol dolu bir hafta diliyorum.

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri