UBP’nin seçim dönemindeki harcamaları ve yüklü borçlanma partide 'yeni bir kriz' yarattı.
Öylesine bir kriz ki, İrsen Bey’in dönemini araştırmakla görevlendirilen bir de “komitesi” var UBP’nin…
Başında Ersin Tatar…
Konu polisin de bilgisinde…
Yardım istemiş yeni başkan Özgürgün polisten…
“Yardım edin bize” demiş…
İddialar dudak uçuklatan cinsten…
2 milyon TL’lik bir borçtan söz ediliyor.
Ve har vurup harman savrulan deste deste paralardan…
Nereden geldiği bilinmeyen paralardan…
Seçim dönemi kulağımıza gelmişti, ancak seçim malzemesi olmasın diye, kullanmamıştık.
Şimdi konusu açılmışken, aktaralım.
***
Seçime günler kala Dereboyu’ndaki UBP binasında yaşandığı iddia edilen olaylar, ürkütücü cinsten…
Deste deste paraların dağıtıldığı iddiası var, bizzat UBP kaynaklarından…
Bazı isimlere hatta bazı gazetecilere verildiği söyleniyor.
'Adama göre miktar' dengesinden bahsediliyor.
Şuna şu kadar, buna bu kadar hesabıyla.
5000, 2000, 1000 TL’ler uçmuş havada…
İddia o yönde!
Detay da vereyim, sarı renkli zarflar kullanılmış!
Altınız çiziyorum, resmi makamlarca doğrulanmamış bilgiler bunlar, bizzat UBP’li kaynakların dillendirdiği, tanıkların anlattığı olaylar…
İnanmak istemiyor insan, ama dilin de kemiği yok ki…
Partide seçim için görevlendirilen bazı gençler çok cüzi bir maaşla kendilerine verilen kapalı zarfları dağıtmakla görevlendirilmişler.
Adres adres…
Bir merkezden yönetilen bir operasyon yürütülmüş.
Kapan kapmış bu nereden geldiği belli olmayan kaynaktan…
Bir de kutu kutu i phone (akıllı telefon) konusu var tabii…
Önceleri kurultay döneminde başlamış, seçim döneminde fazlalaşmış.
Yine 'aynı merkez' tarafından dağıtıldığı söyleniyor.
Dikkatinizi çekerim.
Yer UBP Lefkoşa Dereboyu binası!
İrsen Küçük’ün karargahı…
“Hediye canım, hediyemiz olsun” diyerek toplumdaki 'etkili isimlere' verilen pahalı oyuncaklardan bahsediyorum…
Bunlar seçimden önce kulağımıza gelen bilgiler…
Hepsi birer iddia pek tabii, tekrar ediyorum, doğrulatılması gerekiyor.
Şimdiki araştırma komitesi başkanı Ersin Tatar da bunları duymuştur, umarım.
Zira o dönemde kendisi de bu binaya girip çıkmıştır, olduysa eğer, görmüştür olanı, biteni…
Merak edilen şu şimdi; şimdiki başkan Özgürgün ve araştırmakla görevlendirilen Tatar o dönemde neredeydi, yaşandığı iddia edilen bu olayı duymadılar mı?
O binada yaşandığı iddia edilen olaya tanık olmadılar mı?
Seçimden önceki partideki kamplaşmada 'İrsenci' tarafta oldukları bilinen Tatar ve Özgürgün’ün o dönemdeki duruşu neydi?
***
Eğer istenirse her şey açığa çıkar.
Ama gerçekten istenirse.
Tanıklar konuşur örneğin, polise anlatırlar olanları…
UBP binasında güvenlik kameraları mevcuttur umarım, bölgede de birçok kamera var.
Alsın 'araştırma komitesi' ve polis, sadece bu görüntüleri izlesin, yeter!
Seçime günler kala, 24-25 Temmuz’da (Perşembe-Cuma) UBP binasında neler yaşanmış, incelesin.
Ciddi bir soruşturma açılsa, her şey ortaya çıkacak, inanın ki çıkacak.
Lakin ben, soruşturmanın sözde kalacağına, 24-25 Temmuz’da o binada yaşandığı iddia edilen olayların tarihe gömüleceğine inanıyorum.
Umarın tarih beni yanıltır ve umarım o binada yaşananlar polise de anlatılır.
Ve umarım, gerçekler su yüzüne çıkar, 'iddia' olarak kalmaz hafızalarda…