Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, "Türkiye olarak Kıbrıs sorununun adil şekilde çözümünden yanayız" dedi.
“Neyi müzakere edeceğimizi belirlememiz lazım” diyen Çavuşoğlu, “Bunun çerçevesini belirlememiz lazım. Referans belgesini oluşturmamız lazım, siyasi eşitlik gibi unsunları başta oraya koymak lazım. Bir de zaman belirlemek lazım. Sonuç odaklı belli bir zaman içinde bu işi bitireceksek, o zaman müzakerelere başlamanın bir anlamı var.” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, CNN Türk'te katıldığı "Tarafsız Bölge" programında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“NEYİ MÜZAKERE EDECEĞİMİZİ BELİRLEMEMİZ LAZIM”
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz'de yaşanan gerilim bağlamında, Kıbrıs meselesiyle ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine, şunları dile getirdi:
"KKTC'de seçimden sonra önce gayriresmi bir araya gelmek lazım, BM+5 (3 garantör ülke-Kıbrıs'taki iki taraf) önce. Bundan sonra neyi müzakere edeceğimizi belirlememiz lazım. Bunun çerçevesini belirlememiz lazım. Referans belgesini oluşturmamız lazım, siyasi eşitlik gibi unsunları başta oraya koymak lazım. Bir de zaman belirlemek lazım. Sonuç odaklı belli bir zaman içinde bu işi bitireceksek, o zaman müzakerelere başlamanın bir anlamı var. Aksi takdirde, Crans Montana ve Annan Planı gibi başarısızlıkla sonuçlanacaksa zaman kaybıdır, hiçbir anlamı da yoktur. Biz Türkiye olarak Kıbrıs sorununun adil bir şekilde çözümünden yanayız."
YUNANİSTAN MAKSİMALİST YAKLAŞIMDAN VAZGEÇMELİ
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yunanistan tarafından son zamanlarda Doğu Akdeniz konusunda ılımlı mesajlar geldiğini fakat Yunanistan'ın maksimalist politikalarından vazgeçmediğini bildirdi.
Doğu Akdeniz konusunda son gelişmelere ilişkin, Çavuşoğlu, Yunanistan'ın maksimalist yaklaşımlarından vazgeçmediğini ve bu tutumunu terk etmesi gerektiğini belirterek, Türkiye'nin ön koşulsuz müzakerelere hazır olduğunu ve herkesle müzakere edebileceğini dile getirdiğini aktardı.
Çavuşoğlu, Yunanistan Başbakanı Miçotakis'in son zamanlarda Doğu Akdeniz konusunda yaptığı açıklamalara ilişkin, şu ifadeleri kullandı:
"2-3 gündür Yunanistan Başbakanı'ndan gelen mesajlar daha ılımlı. Son zamanlarda daha ılımlı mesajlar gelmeye başladı. Yunanistan'ın Oruç Reis gemisinin ikmal ve bakım için Antalya Limanı'na dönmesini fırsat bilerek daha pozitif mesaj vermeye başladı ama bir taraftan da "Bunun daha fazlasını istiyoruz." diyerek, maksimalist tutumlarını da sürdürüyorlar."
Çavuşoğlu, Kardak krizinden sonra başlayan istikşafi görüşmelerin, anlaşmalarla çözülemeyen sorunların birlikte nasıl çözülebileceğine karar vermek için kurulmuş bir mekanizma olduğunu kaydederek, iki ülke arasında var olan sadece bir sorunun değil, sorunların tamamının paket halinde görüşülmesine odaklanılması gerektiğinin altını çizdi.
"ORUÇ REİS GEMİSİNİN BAKIM VE İKMAL SÜRECİ, YUNANİSTAN TARAFINDAN FIRSAT OLARAK DEĞERLENDİRİLEBİLİR"
Oruç Reis gemisinin, bakım ve ikmal için Antalya Limanı'na çekilmesiyle ilgili, Yunan tarafının "ilk olumlu adım" yorumuna ilişkin, Çavuşoğlu, geminin, rutin ve periyodik bir bakım çalışması nedeniyle limana çekildiğini, bunun taviz verildiği anlamına gelmediğini vurguladı.
Bakan Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün Cumhurbaşkanımızın da (Almanya Başbakanı Angela) Merkel'e söylediği gibi, geçmişte diplomasiye bir fırsat verdik. Yunanistan bunu ters tepti. Şimdi Cumhurbaşkanımız da net bir şekilde söyledi. Gemimizi rutin bakım ve ikmal için bölgeden limana geçtik. (Cumhurbaşkanımız ) 'Bu bakım ve ikmal süreci esasen bir fırsat olarak Yunanistan tarafından da değerlendirilebilir.' dedi. Merkel'e de söyledi. Biz de yaptığımız açıklamalarda aynısını söyledik. Esasen Yunanistan bizden daha fazla şey beklemek yerine kendisinin de olumlu atabileceği adımları atarak, bu dönemi bir fırsata çevirebilir. Daha önce Mısır'la anlaşma imzalayarak teptiği fırsat gibi bu ortamı da tepmemesi gerektiğini söylüyoruz."
Bakan Çavuşoğlu, Yunanistan'ın, bu süreci bir fırsat olarak değerlendirebileceğini ve bunu da ilerleyen günlerde görebileceklerini söyledi.
Öte yandan, Türkiye'nin Oruç Reis gemisinin sismik araştırma yaptığı bölgedeki hakkının da saklı olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Dolayısıyla bu fırsat da değerlendirilir, değerlendirilmez. Değerlendirilmezse biz yine aynı şekilde bakım bittikten sonra faaliyetlerimizi kararlı şekilde bugüne kadar sürdürdüğümüz gibi sürdüreceğiz." dedi.
"FRANSA GERGİNLİKLERİ ARTIRARAK SİLAH SATMAK İSTİYOR"
Çavuşoğlu, Almanya'nın Doğu Akdeniz meselesine ilişkin tutumu hakkında, "Almanya kesinlikle daha sağduyu sahibi, kesinlikle daha objektif ve yapıcı. (Avrupa Konseyi) Dönem Başkanlığını da bu şekilde kullanmaya çalışıyor. Sonuç elde etmeye çalışıyor. Bizim haklı olduğumuzu da teslim ediyorlar." dedi.
18 Mart Göç Mutabakatı'nda da en kararlı duruşu Merkel'in ortaya koyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, Almanya'nın, AB içinde Fransa'dan farklı bir tutum sergilediğine dikkati çekti.
Çavuşoğlu, "Fransa, AB'nin ve Orta Doğu'nun liderliğine oynuyor. Her konuda kendisine bir rol biçiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Fransa'nın bu tutumunun temelinde kendi ajandası ve gündeminin bulunmasının yattığına işaret eden Çavuşoğlu, "Fransa bu gerginlikleri artırarak silah satmak istiyor. Libya'da da öyle. Silah satan firmalar o ülkedeki bir bakanın şehrinde. Onun şehrindeki firmalar hep satıyor." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Fransa'nın varolan kendi gündemine, Almanya'nın katılmadığını belirterek, "Ama şunu da görmek lazım. Gördük de. En nihayetinde ne kadar haklı olursak olalım Almanya da dahil ne kadar haklı olursak olalım, Yunanistan ile Türkiye arasında bir tercih yapmak zorunda kalırsa Yunanistan'ı tercih ederler." dedi.
Bakanı Çavuşoğlu, AB'nin Doğu Akdeniz'e ilişkin tutumuyla ilgili de "AB, bu sorunun (Doğu Akdeniz meselesi) çözümünde dürüst bir arabulucu olduğunu göstermesi gerekiyor. 24-25 Eylül'de yapılacak (AB Liderler Zirvesi) toplantıda, AB, Türkiye-AB ilişkilerinde ne yapılması gerektiğine odaklanması gerekiyor." şeklinde konuştu.
"MISIRLA ANLAŞMA İMZALAYABİLMEMİZ İÇİN SİYASİ İLİŞKİLERİN BİRAZ DÜZELMESİ LAZIM"
Çavuşoğlu, Türkiye ile Mısır arasındaki halihazır ilişkilerle ilgili, "Mısırla görüşülmüyor değil. İstihbarat düzeyinde görüşmeler var." dedi.
Konuşmasında, Mısır'ın, Yunanistan ve Rum kesimiyle deniz yetki alanlarıyla ilgili anlaşmaları yaparken, Türkiye'nin kıta sahanlığını hiçbir zaman ihlal etmediğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Mısır burada esasen bizim haklarımıza saygılı davranmıştır. Siyasi ilişkilerimiz çok iyi değil diye haksızlık yapmayalım. Dolayısıyla yarın Mısır'la da böyle bir anlaşma imzalarız ama gerçekçi olmak lazım. Bu anlaşmayı imzalayabilmemiz için siyasi ilişkilerin biraz düzelmesi lazım. " diye konuştu.