Denktaş’ın açıklamalarının satırbaşları:
Eğitim Bakanı Berova’nın Çarşamba günü YÖK Başkanı gelip gittikten sonra görevini iade etmesini bekliyorum.
2 yıl sonraki kurultayda aday olmayacağım.
Yaz saati uygulaması konusunda ısrarla ‘devam edelim’ demek, yanlışımızdı. Kabine içinde yapılan tartışmada benim düşündüğüm hayata geçmedi.
Bakanlar Kurulu’nun yurttaşlıklarla ilgili kullandığı yetki ‘insanlık ayıbını ortadan kaldırmaya’ yönelik.
Turist vizesiyle vatandaş yapılan kişi konusu: Dedikoduya girer, Kişisel şeyler, bağlar vardı. Sorumlusu kimse o açıklar.
Başkanlık sistemini seçimden sonra ciddi ciddi tartışmalıyız.
Başbakan Yardımcısı, Maliye Bakanı, DP Genel Başkanı Serdar Denktaş, Ocak ayında yapılacak erken seçimin mahkemede sonuçlanma olasılığının bulunduğunu açıkladı.
DP’de seçim sürecinin başladığını, dün itibariyle aday adaylığı yapan başvuru sayısının 16 olduğunu ifade eden Denktaş, “Arabacıoğlu’nun aday olması halinde 4 adayımız var. 46 yeni aday olacak” dedi. Eğitim Bakanı Özdemir Berova’nın DP adaylığının sona erdiğini aktaran Denktaş, Çarşamba gününden sonra görevini iade etmesini beklediğini ifade etti. Denktaş, kamuoyu gündeminden düşmeyen, Bakanlar Kurulu kararıyla yapılan yurttaşlıkları da ‘insanlık ayıbını ortadan kaldırma’ olarak değerlendirdi.
Genç TV’de Baykan Gürses Özdağ’ın hazırlayıp sunduğu Merhaba Yeni Gün programında önemli açıklamalar yaptı. Denktaş’ın açıklaması özetle şöyle:
Seçim süreci…
“Aday müracaat süreci geçtiğimiz hafta Pazartesi başladı. Bugün(dün) sabah sorduğumda aday adaylığı başvurularının 16’ya yükseldiğini öğrendim. Arabacıoğlu’nun aday olması halinde 4 adayımız var. 46 yeni aday olacak. Bu sayıya Özdemir Berova dahil değil. Berova’nın DP adaylığı sona ermiştir. Adaylık müracaatı bize yapmasın diye çok net söyledik. Çarşamba günü YÖK Başkanı geliyor, bu nedenle daha ileri bir adım atmadım. Ama YÖK Başkanı gelip gittikten sonra kendisinden görevini iade etmesini bekliyorum.
Berova’nın partiyle siyasi bir geçmişi yok. Geçen dönem UG’den bağımsız olarak geldi müracaatını yaptı. Aday gösterdik, seçildi… Seçim kesinleşinceye kadar görevini partimizde sürdürdü. Kendisine teşekkür ederim, kırılmam. Görevini tamamlamıştır. DP’lileşmeliydi? Evet, ama bu olmadı diye de kendisini suçlamam. İnşallah siyasette devam eder, etmezse de iyi bir doktordur. Ülkeye bu şekilde faydası geçer.”
“Zincirle bağlayamam…”
“Diğer 12 arkadaştan da beklentimiz Özdemir gibi davranmalarıydı. ‘Beraber seçildik, dönemi bitirelim’ şeklinde davranmalarıydı. Arada muhalefete düştük ya o dönem başka yol seçtiler. Ne deyim? Zincirle bağlayacak halimiz yok. DP’de baraj altı, üstü meselesi partide mesele olmadı. Israrla birileri ‘DP ortadan kalkmalı’ diye koşturuyor. ‘Evet efendimci’ olmamım getirdiği, Denktaş’ın oğlu olmamın getirdiği bir karakterdir bu…”
“2 yıl sonraki kurultayda aday değilim”
“2 yıl sonraki kurultayda aday olmayacağını açıkladım. Partinin daha doğru bir geleceğe doğru yönlenmesine kimin önderlik edeceğini görmek istedim, biraz torunlarıma, kendi işlerimle uğraşayım. Siyasetin dışında bir hayatım var. Ama hizmet yolunu seçtim…”
“Başkanlık sistemini seçimden sonra ciddi ciddi düşünmeliyiz”
“Siyasette ‘bununla koalisyona girmem’ denilmez. Hem CTP hem UBP ile ortaklık kurdum. Seçimden koalisyon çıkacak. Tek parti iktidarları gelse de başımız derde girer. İşin esası, başkanlık sistemini seçimden sonra ciddi ciddi tartışmaya başlamamız gerekir. Başkanlıkta koalisyon önceden kurulur, vatandaş kimlerin adayına oy verdiğini bilir.”
“Mahkemede sonuçlanma olasılığı var”
“Yasaların öngördüğü şekilde seçime hazırlanacağız. Kampanya ekibimiz oluştu. Sonrası vatandaşın işi… Zor bir süreç olacak. Çarşaflar büyüdü, oy kullanma odaları, masaları büyüyecek. Sayım daha geç bitecek. Siyasi partiler açısından kontrolü daha zor olacak.
Çok entrika dönme olasılığı var. Seçimin mahkemede sonuçlanmaması tek arzum... Bu olasılık var… Seçim, sonuçları tahmin etmek anlamında çok kolay değildir.”
‘YAZ SAATİ’ KONUSU…
“Israrla ‘devam edelim’ demek, yanlıştı…”
“Olmaması gereken tek şey saat meselesiydi… Türkiye ile ilişkilerde, teknik çok sorunumuz çıkacak. Bunlar başka yöntemlerle düzenlenebilir miydi? Evet… Bakanlar Kurulu’nda bu konu konuşuldu, ağırlıklı görüş, ‘TC ile eş saat diliminde devam edelim’ şeklinde çıktı.
Geçen sene olabilir dedik, ama uygulamada aksaklıkları gördük… Mesai düzenlemesiyle sıkıntı aşılabilirdi. Çok üzücü bir kazanın ortaya çıkması, bunun hem sendikalar hem de muhalefet tarafından istismar edilmesi işi istenmeyen boyutlara ulaştırdı. 2017’nin yaz girişinden itibaren bunu konuşmaya çalıştık, bu sene uygulamayalım diye… Toplandık, bakanların tümü aynı saatin devam ettirilmesi yönünde karar aldık ama sonrasında geri adım atıldı. Ama bu noktada ısrarla ‘devam edelim’ demek, yanlışımızdı. Kabul ediyorum. Bunu engelleyebilmem gerekir miydi? Elimden geleni yaptım ama orada kaldı iş… Kabine içinde yapılan tartışmada benim düşündüğüm hayata geçmedi.”
“Tüm yılı kapsayamaz…”
“Türkiye’de Danıştay’ın aldığı karar çıktığında, biz de böyle bir yasa yok mu diye muhalefette döndü baktı. 1940’dan kalma bir düzenleme bulundu. Yasaya göre yaz saati uygulaması tarih aralığı vererek, uygulanabilir. Bunun dışında tüm yılı kapsayamaz. Bunu da görünce tekrar ele aldık. Yasa madem böyle, tekrar yasa değiştirmeye gerek yok… Uygulamayı ortadan kaldırdık. Ben de psikolojik olarak normal saatinin devam etmesinden yanaydım.”
80 ÇOCUĞUN EĞİTİME BAŞLAYAMAMASI…
“Kayıt dışı kalmalarının sorumlusu kim”
“Bu çocuklar, Eylül ayında Türkiye’den çıkarak, buradaki okullara mı geldiler? Burada doğup büyüyen çocuklar. Bunların kayıt dışı kalmasının sorumlusu kim? Yıllarca bu insanları kayıt altına almadan bırakanlar değil mi? Nüfus sayımlarında çocuklarını sakladılar, portakal bahçelerine, boş binalara gizlendiler. Yazık bu çocuklara doğrudur… Çünkü yıllardır kayıt altına alamadık. Sorumsuzlukları, devlet bilmezlikleri, bu insanlara insanca bakmamaları nedeniyle… Emekçinin partisi, sendikalar bu çocukları okula yazılmazken aklınız neredeydi? Okul eksikliğimiz, sınıf eksikliğimiz var. Yıllardır okul yapmamışız. Bu devletin hatasıdır. Girne’de 2 okul yapılsın diye önüme proje geldi. Yer bulun, paramız var dedim. Bu çocukların burada olduklarından haberimiz yoktu. Şimdi çıkıyorlar ortaya, çünkü kaçak değiller…”
VATANDAŞLIK KONUSU…
“Bakanlar Kurulu’nun yetkisi ‘insanlık ayıbını ortadan kaldırmaya’ yönelik”
“CTP-DP döneminde vatandaşlık yasası hazırlanırken, dönemin İçişleri Bakanı Teberrüken Uluçay’ın sunduğu yasa vardı. Bu yasa Meclis’e gelmeden, İçişleri Bakanlığı’nda tüm müdürlerle bir araya geldik. Yasanın nasıl olması gerektiğini konuştuk, tartıştık. Şu anda uygulamaya koyduğumuz odur. Neydi o? Bu ülkede doğup, büyüyen, anne babasının cezada olması nedeniyle Türkiye’ye gitmeyen kişiler var. Bunlar bunlara karşı insanlık ayıbı işlemekteydi. Bu çocukların hepsi vatandaş olmalı… Bu insanları özellikle CTP dışladı. Bu insanları sahiplenmemiz gerekirdi.”
“Gerekçeli kararlar yazılmaya başlandı”
“Bakanlar Kurulu kararı ile vatandaş yapılanların hepsi Resmi Gazete’de yayımlanıyor. Geçmişte de önce vatandaşlık ile ilgili kararı çıkardı, belgeler tamamlansın denirdi. Ne savcılık ne dönemin muhalefeti, kimse buna karşı çıkmadı. Evrakları tamamlananlar gelmeye başladı. Gerekçe yazılmadı denildi. Şu anda her vatandaşın gerekçesi yazılıyor.
Bakanlar Kurulu’nun yurttaşlıklarla ilgili kullandığı yetki ‘insanlık ayıbını ortadan kaldırmaya’ yöneliktir…
Turist vizesiyle vatandaş yapılan kişi konusu…
“Dedikoduya girer, vatandaş yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Sormadım. Basına yansıyan şekliyle sormamı engelleyecek unsurlar vardı. Kişisel şeyler, bağlar vardı. Sorumlusu kimse o açıklar.”