"Geçen hafta Kıbrıs’ın seçkin kamuoyu önderlerinden Sayın Salih Boyacı, sağ olsun iki kez aradı" diyor.
- “Kampanya başlamış.”
Serdar Denktaş uyarmıştı ya (!)
"Türkiye kamuoyunu aydınlatmak" için Kıbrıs'a davet etmişler, yazarları!
Kim mi anlatıyor tüm bunları?
Bir diğer ‘seçkin’ Doğu Perinçek!
Ve ekliyor:
"Arkadaşlarımız Kıbrıs’tan çok önemli bilgilerle ve uyarılarla döndüler!"
* * *
Bu "seçkin" davetin "seçkin" davetlilerinden Saygı Öztürk yazmış örneğin:
"Rumlardan maaşlı görüşmeci olur mu? Müzakere heyetinden iki kişinin Rum Enstitüsü'nden maaş aldığı anlaşıldı. Değişik vaatlerle gençlerin beyni yıkanıyor."
Saygı beyfendi, işi daha da ileri götürerek önemli ihbarlarda bulunuyor!
Akıncı'nın eşi Meral hanım ve eski Dışişleri Bakanımız Emine hanım da Avrupa fonlarından sebepleniyormuş!
* * *
S.Denktaş, doğrudan Avrupa Birliği'ni suçlamıştı, Kıbrıs'ın kuzeyinde "kışkırtıcılık" yaptığı için!
Böylece gençler "devlet"ten soğuyacak, yeni bir federasyona "gözü kapalı" evet diyecekti (!)
Doğrusu...
Bu hükümet var ya bu hükümet...
Hani o "soğutma" işini senelerdir "derin dondurucu" kıvamında gayet de işi başarıyor.
* * *
Ne çelişki ki, aynı makam, aynı günlerde "Avrupa Birliği"nin hazırladığı "Trafik Yol Güvenlik Raporu"nu sendikalara önerdi.
- Geliniz bunu uygulayalım!
Sakın ola bu rapor trafik güvenliği diyerek, bütün bir ahaliyi "yol"dan çıkarıyor olmasın!
Olur mu olur!
* * *
12 sene evvel de Kıbrıs’ın federal geleceği, barış çabaları ve bu lanet statükonun yıkılmasına karşı gösterilen direnç aynıydı!
İftira, çamur ve saçmalık!
Onca senede hiç mi değişmiyor akıl!
* * *
Avrupa Birliği ne yapıyor peki?
Öyle “aşığı” falan değilim de...
Dikmen çöplüğünü 'ıslah' ediyor örneğin...
Haspolat'a arıtma yapıyor.
Böylece "bokumuz" arınıyor, "evet"e yöneliyoruz; "çöpümüz"de kokmak yerine, "federasyon" düşlüyoruz!