Tayfun Çağra
Daha önce yine bir hayvan hakları ihlali ile ilgili bir işbirliğimiz olmuştu Kıbrıs Hayvan Hakları Derneği ile… Bir ara da ortak bir çalışma paylaşmıştık… Dernek Başkanı Seda Günsoy Çağdan ile söyleşi yaparken bu işbirlikleri de canlandı ardından… Seda Günsoy, halkımızın hayvan bakımı ile ilgili bilinçli olmadığını düşünüyor ve örnekler veriyor… Hayvan hakları ihlallerini anlatıyor, yasaların uygulanmadığından şikâyet ediyor ve bilinçli insanların maddi-manevi yardımlarını beklediklerini vurguluyor. Bir bakalım ülkemizde evimizde, bir can olması gereken hayvanlar başka ne durumda!..
Dernekle ilgili genel bir bilgi alalım önce…
Kıbrıs Hayvan Hakları Derneği yaklaşık birbuçuk sene önce kuruldu. Hayvansever birçok arkadaşı topladım, bir yola çıktık ve hayvan haklarıyla, hayvanları korumakla ilgili aktif olarak çalışıyoruz.
Ülkemizde hayvan hakları deyince aklımıza önce köpek ve kedi geliyor… Başka hayvan türleri de var mı çalışmalarınız arasında?
En çok kötü durumda olan ve aciliyeti olan kedi ve köpekler… Onun dışında yılanlarla ilgili bu konu üzerinde tez yazan, yılanların korumalarıyla ilgili araştırmalar yapan arkadaşlarımız da var dernekte… Kıbrıs’a özgün hayvan türleri de derneğimiz faaliyetleri arasında…
16 BİN TAKİPÇİ
Faaliyetler derken kedi-köpek ama nasıl bir çalışma sistemi içindesiniz? Yani birileri arıyor; işte şurda kedi var, köpek var, yardım edin mi diyor? Nasıl çalışıyorsunuz?
Facebook’ta yaklaşık 16 bin takipçimiz var. Dediğiniz gibi buradan da çağrılar geliyor; Yardıma muhtaç, yaralı kedi var, köpek var deniyor… Biz onları alıp tedavi ettiriyoruz, iyileştiriyoruz, tabii ki ücretlerini ödüyoruz.
Nasıl karşılıyorsunuz peki bu giderleri?
Etkinlikler düzenliyoruz, örneğin yılbaşında piyango bileti çıkardık, küçük etkinlikler düzenleriz, pazarlara gider satışlar yapar para toplarız ve bu hayvanların tedavilerini üstleniriz. Örneğin geçen ay üç aylık veteriner faturamız 16 bin tl’ydi ve bu her ay artar, aşağıya düşmez. Faturalarımızı da şeffaflık adına her ay dernek sayfamızda yayınlarız. Bu paraları topladık ama nerelere gittiğini göstermek durumundayız. İnsanların güveni bizim için çok önemli.
“HAYVAN BAKMAYI BİLMİYORUZ”
Bir buçuk yıllık bir dernek olduğunuza göre herhalde henüz bir defa piyango bileti çıkarmışınızdır ama anladığım kadarıyla hayvanların tedavi giderleri fazla…
Yazları pazarlara gidip ikinci el eşyalar da satıyoruz…
Bu tedavi masraflarını karşılayacak gelir elde ediliyor mu satışlardan veya etkinliklerden...
Eksik kaldığımız zamanlarda örneğin veterinerimiz bize zaman tanır, borç birikir, parayı topladığımızda ödemelerimizi yaparız. Bizimle birlikte çalışan, bize yardım eden, çok güzel kalpli veterinerlerimiz var.
Peki biz hayvan bakmayı biliyor muyuz?
Hayır bilmiyoruz. İnsanlar çok bilinçsiz… Örneğin bize mesaj atıyorlar; kedi veya köpek almak istediklerini söylüyorlar. Çocuklarına hediye olarak!.. Bir kere insanların bilmesi gerekir ki o bir hediye değil, o bir mal de değil. Eşya da değil. O bir can. O canı aldığınızda 15 yıl, 20 yıl yaşayacak. Öğrencilerimiz çok bilinçsiz. Buraya gelen öğrenciler alıyor, dört sene sonra eğitimleri bitince onları götürmüyorlar çünkü yasal prosedürü var, işlemler var, ödemesi gereken miktar var yurtdışına götürmek için…
BİLİNÇ EKSİKLİĞİ
Belki gideceği yerde bakacak yeri de yoktur!..
Olabilir ama sonuçta hayvanları alıyorlar ve sonunda sokağa atıyorlar. Ya da bizden yuva bulalım diye yardım istiyorlar. Bulunamazsa ya barınağa bırakırlar ya da sokağa atarlar… Hepsi değil tabii, götüren de var ama çocuğuna hediye olarak alanlar bakamıyorlar… “Eve çiş yaptı, ağlıyor, çocuğum sıkıldı” gerekçesiyle geri veriyorlar ve bunun gibi şeyler…
Yasalar konusunda derneğinizin ne gibi çalışması var? Mevcut yasalarımız hayvanları koruyabiliyor mu?
Derneğimizin avukatı da var, bizimle birlikte canla başla çalışıyor. Yasalarımız konusunda derin bir bilgim yok, avukatımız olsa o gerekli bilgiyi verirdi ama şöyle diyebilirim; Yasalar tamam, düzgün ama tek sıkıntı uygulanmamaları…
Bütün yasalarımız için aynı şey geçerli demek ki…
Hayvan Refah Yasasını alıp okuduğunuzda “vay be, ülkemizde hayvana ne kadar sahip çıkılıyor” dersiniz ama iş uygulamaya gelince hayvanlara işkence çektiren insanların doğru ceza aldıklarını göremezsiniz… Hayvanların uygulanmayan yasalar nedeniyle hak ettikleri bakım ve korumayı almadıklarını görüyoruz. Çoğu belediye de üstüne düşen görevi yapmıyor.
YASALAR UYGULANMIYOR
İşe yaramayan maddeler var yani…
Başımıza gelen bir olayı anlatayım o zaman; Kendi hayvanına işkence çektiren, döven adamın komşusu bir video çekiyor ve bize gönderiyor. Biz de videoyla birlikte polise gidiyoruz, polis izliyor. Ondan sonra polis o eve gidiyor, söz konusu döven adamla biraz konuşuyor, bakıyor o anda köpeğin de bir şeyi görülmüyor, iyi görünüyor ve hiçbirşey yapılmıyor. Hatta ve hatta “biz insanlarla uğraşıyoruz, daha önemli işlerimiz var” cevabını da alıyoruz.
Belediyeler de gerekli özeni göstermiyor galiba!..
Lefkoşa Belediyesi bu konuda çok iyi çalışıyor, en iyi çalıştığımız belediye şu anda… Evlere mesaj gönderiyorlar, köpeklerine çip takmaları konusunda uyarıyor.
Ama bu bütün belediyelerin yaptığı bir uygulama…
Ama denetim yapılmıyor…
Peki Lefkoşa Belediyesi ne yapıyor? Ev ev gezip denetim mi yapıyor?
Evet… Şu an için yapıyor, mesaj gönderiyor, son yıl 100 köpek kısırlaştırıldı ve çip takıldı. Kısırlaştırma en önemli konulardan biri çünkü sokaktaki köpekler sürekli ürüyorlar ve üredikçe de sürekli basılıyorlar, zehirleniyorlar, hasta oluyorlar ve hasta oldukça etrafa da hastalık yayıyorlar.
KISIRLAŞTIRMANIN ÖNEMİ
İşte bu noktada itiraz olur bazen… “Hayvan Hakları deniyor ama kısırlaştırılan hayvanların üremesinin engellenmesinin savunuya aykırı olduğu” söyleniyor…
Örneğin yurt dışına çıktığınızda sokakta kedi-köpek göremezsiniz. Çünkü onlar o aşamayı geçtiler. Bunu önceden yaptıkları için hayvan nüfusu kontrol altındadır ve sokaklarda sokak hayvanları göremezsiniz, fazlaca üreyip sokaklarda kalınmasının önüne geçtiler. Hayvanları kısırlaştırma onların sağlığı açısından da çok önemli… Rahim kanserini de önlemiş olur örneğin…
Sadece dişi hayvanlar için mi geçerli kısırlaştırma…
Erkekler de önemli ama bütçe meselesi engelliyor. 250 tl’den başlıyor kısırlaştırma ücreti ve bunu şu an Lefkoşa Belediyesi yapıyor.
Peki eklemek istediğin şeyler var mı?
Eklemek istediğim şey; insanlar derneklere yardım etsinler ama şeffaf olan derneklere etsinler… Yaptıklarını ortaya koyan derneklere yardım etsinler. Bizlere yardım etsinler… Sadece maddi değil, manevi olarak da yardım etsinler… Biz de işimize, eşimize ayırdığımız zamanların dışında bu hayvanlara yardım etmeye çalışıyoruz. Bir köpek basıldığında fotoğraf atıp kaçmasınlar. Veterinere götürüp tedavi ettirsinler, biz masrafını üstleniriz. Onları sahiplendiriyor, bakımlarını yaptırıyoruz. Bize facebook ‘Kıbrıs Hayvan Hakları Derneği’ sayfasından ulaşabilirler. Üyelik sistemimiz de var sms’le… Aylık 10-100 tl arası bağış yapabilirler, herkesin yardım elini bekliyoruz.