Seferberlik mi halı altı mı?

Cenk Mutluyakalı

 

EK mesai pazarlığı ne oldu?
Henüz sonuç yok.
Beklenti: Kararname iptal edilecek.

*  *  *

Önce bir anımsayalım.
Ne karar alınmıştı?

  • “Ek mesailer tüm kamu çalışanları için eşit hesaplanacak.”
  • “Her bir çalışan, asgari ücretin saat başı tutarının 2 katı kadar ek mesai alabilecek.”
  • “Ek mesai Resmi tatillerde 1’e 1.5, normal günlerde ve hafta sonu ise 1’e 1 uygulanacak.”

*  *  *

Peki bu ne anlama geliyordu?
Saat başı asgari ücret 15.12 TL.
İki katı 30.24 TL yapıyor.
Asgari ücret 2 bin 620 TL’yse..
İki katı 5 bin 240 TL.
Bir çalışan 5.240 TL’ye kadar ek mesai alabilecekti.
31 Aralık 2018’e kadar… 4 ay!

*  *  *

Başbakanlık’ta yapılan toplantıda 30.24 TL saat başı asgari ücret yerine 45 TL rakamı da konuşulmuştu.

*  *  *

Peki sendikalar ne istedi?
“Asgari ücrete dokunulmasın, tüm çalışanlardan % 1 kesinti yapılsın.”
Bence bu yaklaşım “Asgari Ücret Statükosu korunsun” anlamında...

*  *  *

Tüm bu tartışmalarda “sağlığı” ayrı tutuyorum. Sağlık ayrı görüşülmeli… Diğerleri ayrı…

*  *  *

4 aylığına 5.240 TL’ye kadar asgari ücret ödenebilecekti, yeni düzenlemeyle..
Ve eğer bu öneri dahi bunca tartışma konusu olabilmişse…
Hangi “toplumsal seferberlik”ten söz ediyoruz?

*  *  *

Şimdi bir ihtimal “sorun” yine halının altına süpürülecek.
Peki nereye kadar?

Ve son bir not:
Yeni bir çalışma var.
Hani “bir önceki yılın emekli sayısı kadar yeni istihdam” kuralı var ya…
Bu kuralı “vardiya sistemi”ne geçilebilecek gümrük, sivil havacılık ve sağlık gibi alanlarda kaldırmak…
Böylece…
Buralara daha fazla istihdam yapmak, “ek mesai” ödemek yerine!
İstihdamlar ‘adil’ olacaksa, akıllıca…