Bazı sendikalar, düzenledikleri ortak basın toplantısı ile zamlara ve halkın alım gücünün korunmasına yönelik önerilerini açıkladı. Öncelikli olarak hayat pahalılığı ödeneğinin iki ayda bir maaşlara yansıtılmasını talep eden sendikalar, yarın saat 16.00’da Başbakana önerilerini sunacaklarını duyurdu.
KTAMS Toplantı Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında, KTAMS, KAMUSEN, KTOEÖS, KTÖS, HAK-SEN, GÜÇ-SEN, KOOP-SEN, HÜR-İŞ’e bağlı sendikalar ile DEV-İŞ’e bağlı sendikalar yer aldı.
Zamlara tepki gösteren, çözüm önerilerini sunan ve hükümetin halkın alım gücünü korumaya yönelik adım atmasını isteyen sendikalar, aksi takdirde eylem haklarını kullanacaklarını açıkladılar.
Bengihan: “Hükümet halkı zam yağmuruna tutmuştur. Bunun adı halk düşmanlığıdır”
Basın toplantısında ilk olarak söz alan KTAMS Başkanı Güven Bengihan, “insafsızca yapılan zamlara dur demek ve talep ile öneriler sunmak” amacıyla sendikaların bir araya geldiğini belirterek, halkın alım gücünün korunması noktasında talep ve önerileri olduğunu aktardı.
Hükümet edenlerin ekonomik sıkıntılar konusunda bir hassasiyeti veya halk için bir gailesi olmadığını savunan Bengihan, “Ülkemizde gerek pandemi gerekse Türk Lirası’nın döviz karşısında erimesi nedeniyle zaten alım gücü gerileyen halkın daha da fakirleşmemesi konusunda önlem alınması gerekirken, maalesef hükümet halkı zam yağmuruna tutmuştur. Bunun adı halk düşmanlığıdır” dedi.
Ekonomik sıkıntılara çözüm üretmek için öneriler hazırladıklarını belirten Bengihan, bu önerileri yarın saat 16.00’da Başbakan’a sunacaklarını açıkladı ve Hükümetin pandemi veya Rusya-Ukrayna savaşını mazaret göstererek sorumluluktan kurtulamayacağını söyledi. Bengihan, çözüm üretmenin ve halkın alım gücünü korumanın hükümetlerin görevi olduğunu da vurguladı.
“Kesin çözüm stabil bir muhasebe sistemine geçilmesidir”
“Çalışan tüm kesimlerin ve emeklilerin alım gücünün korunması için iki ayda bir hayat pahalılığı ödenmesi talebimiz ve olmazsa olmazımızdır” diyen Bengihan, bunun bir tedbir olduğunu ancak kesin çözüm olmadığını kaydetti. Bengihan, kesin çözümün stabil bir muhasebe sistemine geçilmesi olduğunu ifade etti.
Bengihan, “İki ayda bir hayat pahalılığı ödenmesi talep ettiğimizde verecekleri cevabı biliyoruz. ‘Kaynak yok’ diyecekler her zaman olduğu gibi... Kaynak vardır. Bu kaynakları bizler Cuma günü Sayın Başbakan’a ileteceğiz ve bunun takipçisi olacağız. Biz direkt eylem, grev süreci başlatmadık. Ancak önce diyalogtan yanayız, önce hükümetle görüşerek sorunlara çözüm üretmesini isteyeceğiz. Önerilerimize cevap vermezlerse, burada bulunan örgütler demokratik eylem haklarını kullanacaklardır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” şeklinde konuştu.
Ülkede sınırsız teşvikler verildiğini ve özel üniversite patronlarının bu teşviklerden sınırsız süreli yararlandığını savunan Bengihan, “Devletin verdiği teşviklerle devletten zengin oluyorlar. Hükümet alması gereken vergileri bile toplayamıyor” dedi.
Devletteki atamaları da eleştiren Bengihan, müşavirlere aylık 3 buçuk milyon ve yıllık 45 milyona yakın ödeme yapıldığını söyledi.
Elmalı: “Birlikte mücadele edersek daha yaşanılır ortamları yaratabiliriz”
KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı da, ülkenin kaynaklarının doğru planlanması ve doğru kullanılması halinde yeterli olduğunu vurguladı.
Yöneticilerin halkın fakirleşmesine duyarsız kaldığını ancak toplumum çok küçük bir kısmına kaynaklar aktardığını savunan Elmalı, bunun kabul edilebilir olmadığını söyledi.
Elmalı, “Birlikte mücadele edersek daha yaşanılır ortamları yaratabiliriz” dedi.
Serdaroğlu: “Toplumun refahını düzeltmek adına adım atmadılar”
HÜR-İŞ Başkanı Ahmet Serdaroğlu, hükümeti toplumun refahını artırmak için adım atmamakla suçlayarak, “Zamların önünü geçmek için hiçbir tedbir almayan hükümette hâlâ bakanlar değişiyor, daha da değişeceği konuşuluyor” dedi.
Şu anda hayat pahalılığı ödeneğinin durdurulması için çalışma yapıldığını öne süren Serdaroğlu, buna müsaade etmeyeceklerini vurguladı ve hükümeti “servet vergisi” için çalışma yapmaya çağırdı.
Elcil: “Çok kötü yönetiliyoruz”
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil de sözlerine, “Çok kötü yönetiliyoruz” diyerek başladı. Hükümeti zam yaparak “felaketten fırsatçılık” yapmakla suçlayan Elcil, elektrik kesintilerini de eleştirdi.
Sendikaların hükümetlere her zaman önerilerle gittiğini ifade eden Elcil, geçici çözüm olarak hayat pahalılığı ödeneğinin iki ayda bir maaşlara yansıtılmasını istediklerini ancak esas çözümün stabil para birimine geçilmesi olduğunu söyledi.
Hükümet edenlerin “para yok” diyemeyeceğini belirten Elcil, “Türkiye para versin biz dağıtalım” anlayışını onurlu insanların kabul edebileceği bir anlayış olmadığını kaydetti.
Üretim ve tasarrufun önemine vurgu yapan Elcil, yeni külliye yapılmasının konuşulmasına tepki gösterdi.
Atan: “Bizleri oyalamaya hakkınız yok”
KAMU-SEN Başkanı Metin Atan, sendikaların hep birlikte hareket ettiğine işaret ederek, “Biz birlik içindeyiz. Çünkü artık insanımız perişan” dedi.
Hayat pahalılığı ödeneğinin iki ayda bir maaşlara yansıtılması talebini yineleyen Atan, Başbakan’a seslenerek, “Bizleri oyalamaya hakkınız yok. Sizlere önerilerimizi de getireceğiz, katkı koymamız gerekirse katkı da koyacağız ama bizim de olmazsa olmazımız olan maddelerde sizden de katkı bekleyeceğiz” dedi.
Güröz: “Kaynak var”
Son olarak söz alan Koop-Sen Başkanı Mehmet Ali Güröz ise, ülkede çok kaynak olduğunu belirterek, Kalkınma Bankası, Fiyat İstikrar Fonu ve Kooperatif Mevduat Sigorta Fonu gibi yerlerdeki paraların sağlık, eğitim, üretim ve ulaştırma gibi sektörlere kanalize edilebileceğini söyledi.