Serdarın listesi ve seçim…

… 7 Nisan’da Lefkoşalıyı önemli bir sınav bekliyor… Yeniden UBP-DP ikilisinin tuzağına düşecek miyiz, yoksa çöp dağları bizlere bazı dersler verdi mi?.. Göreceğiz… Uzun süredir gündemimizde olan Lefkoşa Belediyesi meselesi küçü

 

 

… 7 Nisan’da Lefkoşalıyı önemli bir sınav bekliyor… Yeniden UBP-DP ikilisinin tuzağına düşecek miyiz, yoksa çöp dağları bizlere bazı dersler verdi mi?.. Göreceğiz…

 

 

 

 

 

Uzun süredir gündemimizde olan Lefkoşa Belediyesi meselesi küçük bir sorun değildir.

Belediyede yaşanan sorunun çok yönlü, Kıbrıs’ın kuzeyindeki “devlet” yapısını ilgilendiren büyük bir konu olduğunu düşünüyorum.

Belediyenin mali krize girmesinin üzerinden aylar geçti.

Önce 145 milyon TL ile başlayan kriz gittikçe büyüdü.

Hepimiz çok net hatırlıyoruz.

Önce “DP adayı” olarak seçilen daha sonra da UBP-DP adayı olarak ikinci kez başkanlığı kazanan Cemal Bulutoğluları döneminde usulsüz işler yapıldı.

Birçok konuda yasalar ayaklar altına alındı.

Kimi zaman da yasal zeminde yolsuzluklar gündeme geldi.

Ve belediye yine 'yasal' olarak istihdam kapısı olarak kullanıldı.

Önce DP döneminde oldu istihdamlar…

Bu sayfalarda çok yazdık.

“Serdar’ın listesi”, “Boyacı’nın listesi”, “DP’nin listesi” diyerek, yeni-parlak belediye başkanına isimler gönderildi.

Cemal başkan da bu kişileri istihdam etti.

Hatta Serdar Denktaş belediyeye yapılan istihdamlar için “Lefkoşa’ya istihdam alanı yarattık” diye övünüyordu.

Sonra Cemal başkan UBP’ye geçti.

Bu kez UBP’nin DP destekli adayı olarak seçimi kazandı.

Ve yağma daha da arttı.

Eroğlu, Küçük, ve buna benzer UBP’nin ağır topları Cemal başkana istihdam listeleri göndermeye başladı.

Cemal başkan onları da işe aldı!

Peki bu yeni belediye işçileri nasıl ödenecekti?

Planlanmamıştı!

Bunun üzerine borçlanmalar başladı.

Cemal başkan borç kararı aldı, UBP’li meclis üyeleri onayladı.

Kimi zaman bu kararlara UBP’li hükümet de destek oldu, Bakanlar Kurulu kararı aldı.

Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı.

Ve belediye maaş ödeyemez duruma geldi.

Bu süreç içerisinde Sayıştay bir rapor hazırladı ve belediye başkanı ile UBP’li meclis üyelerinin “suç işlediklerini” kayda geçirdi.

Ardandan yasal süreç başladı.

Polis, başsavcılık arasında “dosya” teatisi yapıldı.

Şimdilik süreç tıkandı.

Hem yasal süreç hem de siyasi süreç bu konuda tıkandı, ya da TIKATILDI.

Polisin bu konuda hazırladığı 5 dosyayı savcılığa 2012 Temmuz’unda verdiği açıklandı.

Peki süreç neden durdu?

Neden dava açılmadı?

Neden suçlular hukuk karşısına çıkmadı?

Yargı bu konuda açıklama yapmak zorundadır.

Hâl böyle iken başkent 2 ay sonra seçime gitme yoluna girdi.

Ve bu ayıbı ülkeye yaşatanlar yine sahneye çıktı!

Kimse kusura bakmasın ama; ne DP’nin ne de UBP’nin bu seçimde aday çıkarması geçmiş günahlarını unutturmuyor.

Evlerimizin önünde biriken çöp dağlarından çok daha büyük siyasi “çirkef dağlarını” yaratan UBP-DP ikilisinin bu kenti, hatta bu ülkeyi yönetme hakkı olmadığını düşünüyorum.

Mustafa Arabacıoğlu’nun “DP adayı” olarak meydana çıkmasını da DP’nin günahlarından arınma, saklanma çabası olarak görüyorum.

DP’nin “en temiz yüzünü” piyasaya çıkarması, ya da UBP’nin “popüler Sertoğlu” ile seçime girmesi geçmiş günahları affettirmeyecek.

En azından bu halk bu tuzağa yeniden düşmemeli…

Eğer yeniden düşerse de son yıllarda yaşadıklarını yeniden yaşayacak.

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri