Tarihinde ilk kez bu sezon Telsim Süper Ligi’nde mücadale eden Serdarlı, iyi başladığı sezonu çok kötü bir şekilde bitiriyor.
Ne yazık ki, son karşılaşmalarındaki büyük çabasına rağmen, biraz özgüven eksiğliği, biraz da şansızlık nedeniyle, geldiği yere dönmek üzere.
Geriye kalan dört karşılaşmada en az 12 puan almazsa, play-out bile oynayamadan, Göçmenköy ile birlikte direk düşecek ikinci takım olacak.
İşte, bu stres altında kendi sahasında dün, son haftaların başarılı takımı Lapta’yı konuk eden Serdarlı, Ufuk Fırat yönetiminde ilk dakikalardan itibaren kurduğu baskıda yakaladığı net iki pozisyonda, ya maçın kahramanı Lapta kalecisi Cenk Yılmaz’ı , ya da direkleri geçemedi.
Her iki takımın da, son dönemlerin en popüler dizilişi olan 4-3-2-1 ile oyuna başladığı karşılaşmada ilk yarı tibarıyle Ümit, Salih, Emrah ve Efe ile orta sahayı domine etmek isteyen Serdarlı, bu dakikalarda Lapta’nın geriye yaslanmasıyle oyunu Lapta yarı alanına yığdı.
Bu arada, hücumda sürekli deplase olan Ufuk Fırat ile Salih’in yaratığı boşluklarda Kabore ile yararlanmak istedi. Ne var ki, Kabore’yi kontrol altında tutan Denis, bu futbolcuya adeta göz açtırmadı.
Denis’ten kurtulduğu dakikalarda da, son vuruşlarda ağır kalan Kabore ile Efe ve şansız bir gününde olan Serdarlı’nın dinamosu Ufuk Fırat buldukları pozisyonlardan yaralanamayınca, Serdarlı’nın golü Allah’a kaldı.
Buna mukabil, ilk yarıda oyunu kendi alanında kabul eden Lapta, ikinci yarıda rüzgar aleyhine olmasına rağmen, orta sahayı kalabalık tutarak, Serdarlı’yı bu alanda etkisiz hale getirdi.
Defanstan uzatılan sürpriz toplarla da, kınvrak ve adam eksilten futbolu ile ele avuca sığmaz Serdarlı defansının adeta belalısı olan Ahmet Coşkun,u durdurmakta güçlük çeken Serdarlı, Ahmet Coşkun’un hücumda yalnız kalmasıyle, rahat bir nefes aldı
İkinci yarıda, bu şekilde oyunu dengeleyen Lapta, Serdarlı’nın kırdığı orta saha etkinliğini avantaja döndürmek için hücumda çoğlamayı becerebilseydi, belki de Serdarlı’dan galibiyetle dönebilirdi.
İşte, bu avantajı yakalamak için, sol kanada sprinter ve uzaktan attığı şutlarla sürpriz goller bulabilen Salim Tayançlı’yı oyuna alan Hüseyin Cantürk, Salim’e boş alan yaratılmayınca, bu düşüncesini hayata geçiremedi.
Orta hakem Mehmet Sezener’in zaman zam an sertleşen oyunda uzun süre sadece ikazlarla kart göstermeden oyunu yönetmesi alkışlanacak bir hareketti. Zaten, gösterdiği iki sarı kartın dakikalarının 81 ile 89 olması bunun göstergesiydi.
Bu bağlamda, ligin son haftalarında kritik maçlar gündeme gelrken, Sezener’i kutlamak gerek diye düşünüyorum.