Ülkenin bugünkü durumunda spora katkı koymak büyük özveri ister.
Eleştirsek de yapılanları ortada "emeğin" olduğu gerçeği "dozaj" ayarını yaptırıyor saygıyla...
Ve biliniyorki, bu şartlarda, bu ekonomik sıkıntıda ve "dışa açılamama" noktasında "sporun "sosyolojik" boyutu var.
***
Spora verilen hizmetin içerisinde çirkeflikler de yok değil.
Siyasetin sporun içinde kol gezdiği bir ülkede yaşıyoruz.
Belediye başkanları, kulüplerin çatısı altında cirit atıyor.
Başkan seçiyorlar, yönetici atıyorlar.
Mesela Serdarlı Belediye Başkanı, kulübe başkan seçilmesi için isim arıyor.
Milletvekilleri, kulüplerin içinde.
Kulüp yöneticileri meclis kapılarında, bakanlık önlerinde...
***
Garip durum ve bir o kadarda düşündürücü olaylar yaşıyoruz sporumuzun her alanında...
"Sistemsizliğin" sistem, "çarpıklığın" düzen, düzenin de "çıkar elde etme üstüne" kurulu bir spor yapımız var.
Karamsar olmamakla birlikte üzülmüyor değilim.
***
Sporun ne demek olduğunu unutuyoruz bazen.
Dostluğu, kardeşliği, barış kavramlarını unuttuğumuz gibi.
Bir örnek daha vermemekte yarar var.
Spor Olimpik dergisi, ülke sporuna farklı bir tat veren bir dergi. Ayda bir yayımlanan dergi sporun birçok branşını sayfalarına yansıtıyor.
Emek var.
***
Dergiyi çıkaranlar lütfen bir kez daha değerlendirsinler dergilerinin "yayın felsefesini."
Derginin çıkmasında spor yazarı olanlar var.
Hatta hem spor yazarı hemde beden eğitimi ve spor öğretmeni olanlar...
Hatta ve hatta Spor Dairesi çalışanları...
Ama derginin içerisinde KUMAR haberi de var.
Hem de üç sayfa...
Sporla, kumarı olimpik kavramda birleştiren bu "zihniyeti", yazımın başında belirttiğim eleştiri "dozajının" içerisinde değerlendirmek mümkün değildir.
***
Kumar olimpik branş mı oldu da haberimiz yok bizim.
Yoksa bu dergi, yeni bir turizm mi başlatıyor?
Sporda kumar turizmi dönemi