Bağımsız cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay, altı aydır köy köy gerçekleştirdiği ziyaretlerde, vatandaşın çok fazla ortalara çıkıp eskiden olduğu gibi ‘mobilize’ edilemeyeceğini, toplumun farklı kesimlerinin, ister bir siyasi partiden olsun isterse tarafsız, sessiz kalmayı tercih ettiğini gördüğünü belirtti.
“Sessiz çoğunluk artık çoğunluktadır, belirleyendir, en büyük güçtür”
Özersay; “Sessiz çoğunluk artık çoğunluktadır, belirleyendir, en büyük güçtür. İşte bu sessiz çoğunluk seçim günü geldiğinde konuşacaktır. Vatandaş artık temiz, dürüst ve dinamik, geleceğe dair vizyon ortaya koyabilen insanları bu görevlerde görmek istiyor. Hep birlikte başaracağız” dedi.
Özersay kimlik mücadelesinin başarılı şekilde yürütülebilmesi için toplumsal düşünme yeteneğinin sağlam ve güçlü olması gerektiğine vurgu yaparak, “kimlik mücadelesi verilen yerlerde o kimliğin kamu otoriteleri ile yani devletle örtüşmesi gerektiğini söyledi.
Kapalı Maraş konusu…
Kapalı Maraş’ın Kıbrıs Türk yönetimi altında eski mal sahiplerinin kullanımına açılmasının gerek bölgeye gerekse ülke ekonomisine olumlu etki yapacağını belirten Özersay, “Sadece inşaat sektörüne değil diğer yan sektörlere de canlılık getirecek olan böyle bir hamle, işsizlik sorununun çözümüne de yardımcı olacaktır” dedi.
Özersay “Birisiyle oturup müzakere etmeden, tek yanlı ama olumlu bir adımla kapalı Maraş’ı KKTC olarak açmalıyız, göreve gelirsem ülke ekonomisine yarayacak, Mağusa’yı çok olumlu şekilde etkileyecek bu adımı atacağım” ifadesini kullandı.
Özersay, halkın artık içi boş vaatlerde bulunan, geçmişte en üst görevlere gelmelerine rağmen gerek yolsuzlukların giderilmesi gerekse hukuksuzlukların son bulması için kararlı adım atmayanlara güven duymadığını açık açık söylediğini savundu.
Kudret Özersay, Cumhurbaşkanı olması durumunda Sayıştay raporlarının gerek Meclis’in gündemine gerekse mahkemelere taşınması için adım atma kararlılığında olduğunu, ülkedeki kötü yönetimin temelinde hukuka uygun davranılmaması ve bunu teşvik eden partizanlığın ve adam kayırmacılığın olduğunu söyledi.
Siyasi partilerin değil vatandaşın seçimi olacak
Özersay, ayrıca Nisan 2015’te yapılacak olan seçimin siyasi partilerin değil vatandaşların seçimi olacağını, bu nedenle siyasi parti yönetimlerine güven duyulmayan bir dönemde parti yöneticilerinin desteklediği bir aday olmaktansa, sokaktaki vatandaşın desteklediği gerçek anlamda bağımsız bir aday olmayı tercih ettiğini vurguladı. TAK