Sevgiye kapıyı açalım ama nefreti de görelim…

Rum eski Maliye Bakanı olunca tutuklanan, yeniden dikkat çekti. Rum bakan yasalarımıza göre “doğaya aykırı ilişki” yaşadığı için tutuklandı. Yanında iki gençle birlikte… Çocuk da denebilir. Ülkemizde hâlâ eş cinsel ilişkiye “doğay

 

 

Rum eski Maliye Bakanı olunca tutuklanan, yeniden dikkat çekti. Rum bakan yasalarımıza göre “doğaya aykırı ilişki” yaşadığı için tutuklandı. Yanında iki gençle birlikte… Çocuk da denebilir.

Ülkemizde hâlâ eş cinsel ilişkiye “doğaya aykırı ilişki” olarak bakılması ve mahkemelerimizin bu doğrultuda karar vermeleri üzücü bir durum. Cinsel yönelimi yasaların mahkum etmesinin karşısında tepki göstermek, buna artık son verilmesi için gereken çalışmanın yapılması gerekirken bu olayda başka bir yöne de odaklanmanın zorunluluğu var.

Gençlerin hatta çocukların cinsel yönelimle ilgili olmadan parayla bu ilişkiye girmeleri… Bunun için de mücadele etmek gerekir, bu olayın da önüne geçmek gerekir. Ülkemizde genelde TC uyruklu 12-13 yaşlarına kadar inen çocuklar para karşılığı cinsel ilişkiye giriyorlar. Konuyla ilgili 14 Ağustos tarihli ADRES Kıbrıs dergimizde bir dosya hazırlamıştım. Bu dosyada “fuhuş pazarlığıyla” ilgili merkezlerin ve fuhuş yerlerinin ismini de yazmıştım. Lefkoşa Surlariçi’nde bazı internet cafe’lerin bu iş için kullanıldığını belirtmiştim. Bazı cafe-barların para karşılığı ilişki için buluşma yeri olduğunu kaydetmiştim. Lefkoşa’da Vakıflar Pasajı’nın, hendek içinin bu işler için kullanıldığını, Girne’de yine bazı gay-barların buluşma yeri olarak kullanıldığını da ortaya koymuştum. Bu bilgileri de Sosyal Hizmetler Uzmanı Barış Başel’den almıştım.

Bu bilgileri aktarırken polisimizin bazı ihbarlara nasıl yaklaştığını da yazmış ve “şu durakta böyle bir buluşma oluyor” dendiğinde polis sireninin açılarak gidildiğini ve tabii ki o yerde birilerinin yakalanması gibi bir olasılığın da ortadan kalktığını aktarmıştım.

Böyle bir durum varken ve son olayda yani Rum eski maliye bakanının olayının Lefkoşa’da bir evde olduğu ihbarı dikkate alınırken! daha önce de defalarca ihbar edilen ve o yazıda da belirtilen yerler neden kontrol altına alınmıyor! Bütün merkezler ortada dururken o merkezlerden ortaya çıkan ve mahkemeye giden olaylarda suçlulara! yani sonuçta ceza vermek midir marifet? Bu yerler bilinirken neden oradan başlanmıyor işe… Sanırım yargıçlar da önlerine gelen bu dosyalardan ve verdikleri, yasa gereği vermeleri gereken kararlardan çok da memnun değiller.

Homofobiye Karşı İnisiyatif, Feminist Atölye gibi örgütlerin haklı olarak verdikleri savaşımın bu ayırımı yapmaları da gerekiyor. Ortak yayınlanan bildiride “sevgi değil, nefret suç sayılmalı” deniyor ama yine gündeme çıkan olay ve “fuhuş pazarı” bağlamında olan ilişkinin sevgiyle en ufak bir bağlantısı yok. Sadece para ihtiyacıdır orada öne çıkan… O para ki bu ilişkiden elde edilen parayı eve götüren çocuğa “nereden buldun” diye sorulmadığı bir ortam… Belki de “hade git eve para getir” denilen bir gerçeklik.

Bu olaylarda gece kulüplerinde çalışan kadınların haftada bir hastanede kontrole götürülmesi gibi bir durum da yok. Yani devlet “kadın fuhuşu”nda bilgiliyken ve bunun kontrolünü yaptırırken “erkek fuhuşu”nda böyle bir kontrol da olmadığı için cinsel hastalıklar da ortalıklarda geziyor.

Eş cinsel ilişkinin artık “doğaya aykırı ilişki” olmasından çıkarılması için çalışma yapılmalı, vekillere bunun için baskı yapılmalı ama gelin sözünü ettiğim bu “pis ilişkiyi” bitirmek belki abartılı olabilir ama eritmek için de güç birliği yapalım. Çünkü para karşılığı ilişkide de sevgi yok, nefret var. İlişkiye girdiği adama sonradan en büyük nefretin duyulduğu, hatta öldürme hissinin ortaya çıktığı olaylar da az değil.     

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri