Hüseyin ÖZBARIŞCI
Zeytin hasadı umutsuz başlıyor. Zeytin ve zeytinyağı üreticileri yeni sezonu YENİDÜZEN’e değerlendirdi, bu yılki rekoltenin az olduğuna vurgu yaptı. Üreticiler, sezondan umutlu olmasa da, iç piyasada sıkıntı yaşanmayacağını belirtti.
Kıbrıs Türk Zeytinyağı Üreticileri ve Sanayiciler Derneği (ZEYSAN) Başkanı Tayfun Tüccar zeytin sektöründeki sorunun ithalatın kapatılmasıyla çözülebileceğini ifade ederken, zeytin üreticileri maliyetlerin yüksek olmasına dikkat çekti. Yüksek girdi maliyetleri nedeniyle birçok kişinin zeytin üretiminden koptuğuna işaret eden üreticiler, işçi bulma konusunda da sorun yaşadıklarını dile getirdi.
Zeytinyağı üreticileri ise zeytinyağı üretimine kısa sürede başlanacağını belirterek, rekoltenin geçen yıla göre daha az olmasına rağmen zeytin ve zeytinyağında sorun yaşanmayacağını söyledi.
Yaz aylarında yoğun uğraşlar sonucu Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında Kıbrıs’ın güneyine ihracatı yapılan zeytinyağı konusunda ise ilgili kesimler değerlendirmelerde bulunarak, ihracat konusunda kapının açıldığını ancak önceliğin iç piyasa olduğunu belirtti.
Üreticiler ne dedi?
Kıbrıs Türk Zeytinyağı Üreticileri ve Sanayiciler Derneği (ZEYSAN) Başkanı Tayfun Tüccar:
“Rekolte normalin altında, en kötü bölge Mesarya”
Kıbrıs Türk Zeytinyağı Üreticileri ve Sanayiciler Derneği (ZEYSAN) Başkanı Tayfun Tüccar yaptığı değerlendirmede yaptıkları araştırmalar sonucu rekoltenin bu yıl normallerin altında olduğuna vurgu yaparak, en kötü bölgenin Mesarya bölgesi olduğunun altını çizdi.
Tüccar şöyle konuştu:
“Dernek olarak yaptığımız araştırmalarda elde ettiğimiz verilere göre, bu sene rekoltenin normalin altında olduğunu görüyoruz. Genel zeytin ağaçlarının kendilerine has periyodik, gerekse bakım esnasında sorun yaşanmasıyla rekolte düşüktür. Bakımlı ağaçlar yine bakımsız ağaçlara nazaran daha iyi durumdadır. Verilerimize göre Güzelyurt, Lefke, Girne ve Dipkarpaz’da rekolte biraz daha iyi, Mesarya bölgesinde rekolte çok kötü… Bahçelere iyi bakılamamasının sebebi yüksek maliyetlerdir. Bahçelere de iyi bakılmadığı zaman hem rekolteye hem de ürün kalitesine yansıdığı da bir gerçek.”
“İthal zeytinin adaya gelişi yasaklanmalı”
ZEYSAN Başkanı Tüccar konuşmasının devamında ülkemize ithal edilen sofralık zeytinin yasaklanması gerektiğine de dikkat çekti. Tayfun şöyle devam etti: “Bizim sorunumuz ihracat sorunu değil, bu ülkede zeytin sektörünü ayakta tutmanın yolu ithalatı kapatmaktır. Sofralık zeytinin ülkeye girişini yasaklamaktır. Bu ülke zeytin zaten üretiyor. Biz sol kulağımızı sağ elimizle tutmaya çalışıyoruz. Böyle bir ortamda İtalya, İspanya, Fas, Türkiye gibi ülkelerle rekabet edemeyiz. Önce sektörü ayakta tutmamız lazım.”
Gazi Güney: “Birçok üretici bakımını yapmadığından dolayı üretimden vazgeçti”
“Rekolte bu yıl çok yüksek değil. Bunun sebebinin zeytin ağaçlarındaki verimin konusunda periyodik dönemleri olmasıdır. Yani bir ağaç bir yıl güzel verim veriyor, ertesi sene ise yeterli verim veremiyor. Bu, zeytin ağacının doğasında olan bir şeydir. Buna maliyetlerin yüksek olmasını da ekleyebiliriz. Üretim esnasında harcanan maliyetler nedeniyle zeytin üretmek insanlarımıza artık cezbedici gelmiyor. Birçok üretici bakımını yapmadığından dolayı üretimden vazgeçti diyebiliriz. Zeytin ülke ekonomisine katkı yapan ciddi bir üründür ama itibarı ne yazık ki yerle bir… Son dönemde bir ihracat konusu da var. Bu gelişme olumlu bir gelişme ancak bunun dengesi iyi kurulmalı. Yani ihracat yapacağız diye iç piyasayı da sıkıntıya sokamayız. Önceliğimiz iç piyasa olmalı, diğer faktörler daha sonra değerlendirilebilir. Tarım Dairesi bu konuda çalışmalar yapmalı, veriler ortaya çıkarmalı düşüncesindeyim.”
Ayhan Altıkat: “Ağaçların üzerinde ürün yok denecek kadar az”
“Mesarya bölgesinde bu yıl rekolte çok kötü. Ağaçlar da yaşlı ve neredeyse üzerlerinde ürün yok denecek kadar az. Geçen yıl yağışların yeterli derecede olmaması bunu etkileyen bir durum oldu. Bir de maliyetler çok yüksek. Maliyetlerin yüksek olması üreticiyi bitirme noktasına getirdi. Yeterli verem olmaması yüksek maliyetlerden dolayı da kaynaklanıyor.”
Ramadan Beteri: “Mart-Nisan aylarında piyasada yeşil zeytin kalmayacak”
“Yeni sezondan beklentiler çok kötü. Hem girdi maliyetlerinin oldukça yüksek olması hem de zeytin ağaçlarının geçtiğimiz yıl daha verimli olması bunun en büyük etkenleri. Verimin yanında bir diğer sorunumuz da işçi maliyetlerinin yüksek olmasıdır. Yüksek işçi fiyatlarından dolayı işçi bulamıyoruz ve ürünün dalında kalmasından korkuyoruz. Bu kadar olumsuzluk karşısında üretici üretimden kopuyor ve artık bu işi yapmak istemiyor. Biz marketlere zeytinin kilosunu 25 TL’ye marketlere verirken, marketler bu ürünü 55-60 TL’ye satıyor. Bu üreticiler için kabul edilebilir bir durum değil. Rekoltenin az olması sebebiyle Mart-Nisan aylarında piyasada yeşil zeytin kalmayacak.”
Zeytinyağı üreticileri ne dedi?
Durmuş Aydın (Aydın Zeytinyağı): “Rekolte orta seviyelerde, geçen yıla göre kötü”
“Bu sezon zeytin rekoltesi Güzelyurt, Lefke, Karpaz ve Girne bölgelerinde orta seviyededir. Ne çok kötü, ne de çok iyi olduğunu söyleyebiliriz. Ama geçen yıla göre kıyasladığımızda daha kötüdür. Rekoltenin zeytinyağına değil, sofralık zeytine etki edeceğini düşünüyorum. Çünkü bu koşullarda, bu yüksek maliyetler karşısında kaliteli ürün üretmek neredeyse imkânsızdır. Yine de ülkemizin ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir durum söz konusudur. İç piyasa için dengede bir rekolte var. İhracat konusu biraz da rekolteye bağlıdır. İç piyasa için firmalar kendi önemlerini alıyor. Hem zeytinde, hem de yağda sezon içerisinde kıtlık sıkıntısı yaşayacağımızı düşünmüyorum.”
Ziya Sezey (Yeşil Lefke LTD): “Hem zeytin, hem de zeytinyağı fiyatları yüksek olacak”
“Geçen seneye göre ürün az. Geçen senenin neredeyse 5’te ikisi kadar ürün bulacağımızı tahmin ediyorum. En büyük nedeni zeytindeki periyodik dönemdir. Zeytinde var senesi ve yok senesi durumu vardır. Bu yıl da yok senesi durumunu yaşıyoruz. Yüksek maliyetler de buna bir etkendir. Tüm sektörlerde maliyet yükseldi ancak bizim en büyük sorunumuz maliyetlerin yüksek olmasının yanı sıra nitelikli iş gücünü bahçede kullanılamamasıdır. Paramızla bile çalıştıracak eleman maalesef bulamıyoruz. Bu da hem zeytine, hem de zeytinyağı fiyatlarına direkt olarak yansıyacaktır. Çünkü hem yok senesi, hem maliyetler yüksek, hem de nitelikli işgücü yok.”
İhracat konusu... İlgili kesimlerin görüşleri neler?
Hürrem Tulga: “Kapıyı açtık ancak öncelik iç piyasa”
Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, ihracat konusundaki kapının açıldığını belirterek sırada “daha nitelikli” ürün üretmenin zamanı olduğunu söyledi.
Tulga şunları söyledi:
“Yaz aylarında yoğun uğraşlar sonucu Yeşil Hat Tüzüğü kapsamında ilk ihracatımızı gerçekleştirdik. Bu devam edecek. Bu sene ihracat çok önemlidir. Çünkü artık planlama yapabiliriz. Bir kısım ürünü değerlendirmeliyiz. İhracat esasen etkisini bu yıl gösterecek. Önemli olan kapıyı açmaktı… Bizim için öncelik iç piyasadır. Bir taraftan ihracat yapalım derken, bir taraftan da eksiklik yaratmak istemiyoruz. Çünkü halkımıza karşı sorumluyuz. Biz herkesle dayanışma içerisindeyiz. Ürünümüzü verebileceğimiz yerler kısıtlı. İngiltere ve Kıbrıs’ın güneyine verebiliyoruz. Artık esas yapmamız gereken üretimi arttırmaktır. Bu sene çok daha iyi olacak. Yeter ki nitelikli ürün üretebilelim.”
İzzet Adiloğlu: “Üretim yeterli seviyede gerçekleşirse ihracat artarak gündeme gelebilir”
Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO) Genel Sekreter Yardımcısı ve İdari Amir İzzet Adiloğlu, ihracat kapısının açıldığını ancak bunu arz ve talebin belirleyeceğini söyledi, önceliğin iç piyasa olduğunun altını çizdi.
Adiloğlu şunları söyledi:
“Güney Kıbrıs’a ihracat yolunun açılması önemli bir olay ve olumlu bir gelişmeydi. Yeşil Hat Tüzüğü’nde bu durum her zaman vardı ancak Güneyden bunu uygulamak için gerekli adımlar atılıyordu. İhracat başladı ve devam edecek. Öncelik tabii ki iç piyasada olacaktır. İhracat konusu arz ve talebe bağlıdır. Üretim yeterli seviyede gerçekleşir, iç piyasaya yeterse ihracat daha da artarak gündeme gelebilir.”